Ìíîãî ìîë÷èò â ìîåé ïàìÿòè íåæíîãî… Äåòñòâî îòêëèêíåòñÿ ãîëîñîì Áðåæíåâà… Ìèã… ìîë÷àëèâûé, òû ìîé, èñòóêàíèùå… Ïðîâîçãëàñèò,- äàðàõèå òàâàðèùùè… Ñòàíåò ñåêóíäîé, ìèíóòîþ, ãîäîì ëè… Ãðîõíåò êóðàíòàìè, âûñòóïèò ïîòîì è… ×åðåç ñàëþòû… Óðà òðîåêðàòíîå… ß ïîêà÷óñÿ äîðîãîé îáðàòíîþ. Ìÿ÷èêîì, ëåíòî÷êîé, êîòèêîì, ï¸ñèêîì… Êàëåéäîñêîïîì çàêðÓæèò êîë¸ñèêî,

B?y?k g?kbilimciler

byk-gkbilimciler
Àâòîð:
Òèï:Êíèãà
Öåíà:200.25 ðóá.
ßçûê: Òóðåöêèé
Ïðîñìîòðû: 34
Ñêà÷àòü îçíàêîìèòåëüíûé ôðàãìåíò
ÊÓÏÈÒÜ È ÑÊÀ×ÀÒÜ ÇÀ: 200.25 ðóá. ×ÒÎ ÊÀ×ÀÒÜ è ÊÀÊ ×ÈÒÀÒÜ
B?y?k g?kbilimciler Robert Ball ?nsano?lu ?ok eski tarihlerden bu yana bir?ok sorunun cevab?n? g?ky?z?nde aram??t?r. Bu aray?? binlerce insan? y?llar boyunca g?ky?z?n? seyretmeye sevk etmi?tir. ??lerindeki en sab?rl? g?zlemciler, yapt?klar? g?rkemli ke?iflerle insanl??? ayd?nlatm?? ve isimleri g?n?m?ze kadar ula?m??t?r. Kendi zaman?na kadar gelen astronomi bilgilerini bir araya getirip kitapla?t?ran ve ilk defa D?nya merkezli bir gezegenler sistemi fikrini ortaya atan Batlamyus’tan G?ne?’in gezegenler sisteminin merkezi oldu?unu s?yleyen Kopernik’e, d?nyan?n yuvarlak oldu?unu ?ne s?rerek kiliseyi kar??s?na alan Galileo’dan yer?ekimini ke?feden Isaac Newton’a 18 g?kbilimcinin s?rad??? hayat hik?yelerini ve ke?iflerini keyifle okuyabilirsiniz. Robert S. Ball B?y?k G?kbilimciler ?ns?z     Cambridge G?zlemevi.     Ekim, 1895 Bu sayfalardaki en b?y?k amac?m, her bir g?kbilimcinin ya?am?n? en ince detay?na kadar sunmak oldu; b?ylece okuyucu, s?zkonusu insan?n karakterini ve ?evresini bir ?l??ye kadar tan?yabilir. Bununla birlikte, ko?ullar izin verdi?i ?l??de, tan?nmalar?n? sa?layan ke?iflerin temel niteliklerini de olabildi?ince a??k bir ?ekilde anlatmaya gayret ettim. Yaln?zca g?ky?z?n? izleyen y?ld?z g?zlemcilerinden t?m g?n masas?nda ?al??an soyut matematik?ilere kadar bir?ok farkl? g?kbilimci bulunur. Bu sebeple baz?lar?n?n biyografisi i?in, di?erlerine uygun g?r?nen tutumdan ?ok daha farkl? bir tutum izlemek gerekliydi. Eser hen?z yaz?lmaktayken k?sa ya?am ?yk?lerinin baz?lar? Good Words’de yer ald?. Brinkley’i konu edinen b?l?mde 1892 y?l?nda Dublin ?niversitesi’nin ?? y?z?nc? y?l?n?n kutlamas? i?in bas?lan Dunsink G?zlemevi’nin Tarihi ba?l?kl? bir makale temel al?nd?. S?r William Rowan Hamilton’?n hayat?, baz? de?i?iklikler ve ??karmalar yap?ld?ktan sonra, Graves’in b?y?k matematik?inin hayat?n? konu edinen eseri hakk?nda Quarterly Review’da yay?mlanm?? bir makaleden al?nd?. Geri kalan b?l?mler ise ilk kez okuyucuyla bulu?acak. Ge? d?nem profes?rlerinden Adams’?n k?sa ya?am ?yk?s?ndeki bilgilerin bir?o?unu, Kraliyet G?kbilim Cemiyeti nam?na arkada??m Dr. J. W. L. Glaisher taraf?ndan Adams i?in yaz?lan ?l?m ilan?na bor?luyum. Benzer bir ?ekilde, S?r George Airy’nin b?l?m? nedeniyle de Profes?r H. H. Turner’a bor?luyum. Kitab?n d?zenlenmesinde bana yard?m etme nezaketini g?steren arkada??m Dr. Arthur A. Rambaut’a en i?ten te?ekk?rlerimi sunuyorum.     Robert S. Ball     Cambridge ?niversitesi, Lowndean G?kbilim ve Geometri Profes?r?     In Starry Realms ve In the High Heavens gibi eserlerin yazar? Giri? T?m do?abilimleri i?inde ara?t?rmac?n?n ilgisini y?ce ama?lara g?kbilim kadar y?nelten ba?ka bir bilim yoktur. Y?ld?zlar?n incelenmesi, ilk ?a?larda sahip oldu?u b?y?leyicili?i g?n?m?zde de s?rd?r?yor. En ilkel insanlar bile insan ili?kilerindeki varsay?msal etkileri dolay?s?yla dikkatlerini G?ne?’in ve Ay’?n hareketlerine y?neltmi?lerdi. Ayr?ca g?kbilimin pratik faydalar? bu ilkel d?nemlerde de ?ok a??kt?. En kadim ??retiler, g?kcisimlerinin hareketlerinin ?ift?ilerin u?ra?lar?na nas?l y?n verdi?ini g?steriyor. Y?ld?zlar?n konumlar?, ?ift s?rme ve tohum ekme zamanlar?n? belirtiyordu. G?kcisimleri, u?suz bucaks?z okyanusta bir yol arayan denizcinin yolunu bulabilmesi i?in g?venilir i?aretler sunuyordu. Bu sebeple hem bilimsel meraktan hem de pratik gereklilikten do?an d?rt?, insanlar? y?ld?zlar?n hareketlerini takip etmeye itti. B?ylece g?klerin her daim farkl?l?k g?steren g?r?n?mlerinin sebepleri aranmaya ba?lad?. ?lk ke?iflerin bir?o?u, tabii ki tarih ?ncesine dayan?yor. G?klerin g?nl?k hareketi ve G?ne?’in y?ll?k devri, herhangi bir insan yap?m? eserin referans noktas? al?nabilece?i zamanlar?n ?ok daha ?ncesinden beri biliniyormu? gibi g?r?n?yor. ?abuk kavrama yetenekleri sayesinde ilk g?zlemciler, g?n?m?zde gezegen olarak adland?rd???m?z “gezginlerin” ?nemini ay?rt etmeyi ba?arm??lard?. J?piter, Sat?rn, Mars ve nispeten kolayl?kla g?r?lebilen Ven?s gibi y?ld?z?ms? cisimlerin hareketleri sebebiyle sabit y?ld?zlardan tamamen farkl? bir s?n?fa mensup olduklar? ve sabit y?ld?zlarla yaln?zca g?r?n?? benzerli?i ta??d?klar?n? fark edebilmi?lerdi. Bununla birlikte ilk g?kbilimcilerin kavray??? daha da ileri gitti ve ?ok nadir g?r?nmesine ra?men Merk?r’?n de bu gruba dahil oldu?unu anlayabildiler. G?r?n??e g?re tutulmalar ve di?er g?k olaylar?, ?ok eski bir d?nemde Babil’de g?zlemlendi; ancak bu g?ky?z? g?zlemlerinin elimizdeki en eski kay?tlar?n?, ?in y?ll?klar? olu?turuyor. Kelimenin g?n?m?zdeki anlam?yla g?kbilim ?al??malar?, ?skenderiyeli Batlamyus’un d?neminde ba?lad? diyebiliriz. Bu d?nemde, bilim alan?ndaki en ?nl? isim, yakla??k olarak M? 160 y?llar?nda Rodos’ta ya?am?? ve ?al??m?? Hipparkos’tur. G?zlemlenen olgular? ilk kez tutarl? bir bilgi alan?na d?n??t?ren ?ey onun muhte?em ara?t?rmalar?yd?. Mevcut cisimlerin olabildi?ince eksiksiz bir say?m?n?n derlenmesinin, g?kleri inceleyen ??renci i?in temel bir sorumluluk oldu?unu fark etmi?ti. Bu sebeple Hipparkos, k???k ?l?ekli de olsa, g?n?m?z g?kbilimcilerinin mevcut t?m meridyen dairelerini ve kameral? teleskoplar? kulland?klar? ?al??malara ?ok benzeyen bir vazifeye at?ld?. Belli ba?l? sabit y?ld?zlarla ilgili bir katalog derledi; kendi s?n?f?nda bu katalog, gelecek nesillere miras kalan en erken ?al??ma olmas? sebebiyle g?kbilimciler i?in ?zel bir ?nem arz etmektedir. Ayr?ca Hipparkos, G?ne?’in ve Ay’?n hareketlerini inceleyerek bu ?al??mas? s?ras?nda fark?na vard??? s?rekli de?i?imleri a??klamak i?in teoriler ?retti. Gezegenlerin karma??k hareketlerine uygun bir yorum getirme giri?iminde ise ?ok daha b?y?k bir zorluk oldu?unu fark etti. Konuya ili?kin tutarl? bir a??klama getirecek teoriyi ?retmek amac?yla, bu gezgin y?ld?zlar?n konumuyla alakal? bir?ok g?zlemde bulundu. Hipparkos’un kaydetti?i ilerlemenin ne kadar b?y?k oldu?u ?u ger?ekle belki daha iyi anla??labilir: Daha saf g?kbilimsel ?al??malar?na bir ?n haz?rl?k olarak Hipparkos, kar??la?t??? problemleri ??zebilmesini sa?layacak bir matematik dal? olu?turmak zorunda kald?. Bu ama?la, g?n?m?zde trigonometri olarak bildi?imiz olmazsa olmaz hesaplama y?ntemini icat etti. Bu g?zel sanat?n sundu?u yard?m olmadan, g?kbilimsel hesaplamalarda ger?ekten ?nemli herhangi bir sonuca ula?mak m?mk?n olmazd?. T?m ke?iflerden ?te, Hipparkos’un t?m zamanlar?n en b?y?k zek?lardan birine sahip oldu?unu g?steren ke?if, ekinoks devinimi olarak bilinen ?arp?c? g?ksel hareketi saptamas?yd?. Hipparkos’un zaman?nda g?kcisimlerini g?zlemleme konusundaki imk?nlar?n ilkel niteli?i ve o d?nemlerde icra edilebilecek g?zlemlerin pek nadir ger?ekle?ti?i g?z ?n?ne al?nacak olursa bu ke?fe k?lavuzluk eden sorgu ?ok derin bir incelemeye dayanmaktad?r. T?m bu zorluklara ra?men ekinoks devinimi olgusunu saptayabilen ve ger?ek boyutuyla ortaya koyabilen bu insan?n dehas?na hayranl?k duymaktan ba?ka bir se?ene?imiz yok. Bu m?stesna g?ksel hareketin do?as?n? a??klamaya ?al??mal?y?m; ??nk? bu olay?n, bilim tarihinde do?ru g?zlemin ba?ar?l? yorumla bulu?tu?u ilk olay oldu?u s?ylenebilir. G?kbilimin geli?imiyle birlikte, bu ?zelli?e sahip bir?ok m?thi? ?rne?e sahip olduk. “Ekinoks” kelimesi, gece ile g?nd?z?n e?it oldu?u durumu ifade ediyor. Ekvatorda ya?ayan bir kimse i?in gece ve g?nd?z ku?kusuz t?m y?l boyunca e?ittir; ancak hangi yar?mk?re olursa olsun, yerk?renin ba?ka bir b?l?m?nde ya?ayan biri i?in gece ve g?nd?z genellikle e?it de?ildir. Fakat biri ilkbaharda, di?eri sonbaharda olmak ?zere gece ve g?nd?z?n D?nya’n?n her yerinde on iki saat oldu?u bir durum s?zkonusudur. Gece ve g?nd?z ilkbaharda e?it oldu?unda G?ne?’in g?ky?z?nde bulundu?u nokta, ilkbahar ekinoksu olarak adland?r?l?yor. Benzer olarak sonbahar ekinoksu zaman?nda ise G?ne? ba?ka bir noktada konumlan?yor. G?ksel hareketlerin herhangi bir incelemesi s?zkonusu oldu?unda bu iki ekinoksun g?ky?z?ndeki konumu, temel bir ?neme sahiptir; bir d?hi i?g?d?s?yle Hipparkos, bunlar?n ?nemini alg?lay?p bu konuda ?al??maya ba?lam??t?. Bilinmelidir ki her zaman i?in bir noktan?n konumunu, etraf?ndaki y?ld?zlar? referans alarak tan?mlayabiliriz. ??phesiz G?ne? parlarken etraf?ndaki y?ld?zlar? g?remiyoruz ancak onlar yine de oradalar. Dehas? sayesinde Hipparkos, her iki ekinoksun da konumunu G?ne?’in yak?n y?resinde bulunan y?ld?zlara g?re belirleyebildi. Farkl? d?nemlerde bu noktalar?n g?ksel konumunu inceledikten sonra her ekinoksun y?ld?zlara oranla hareket etti?i sonucuna vard?; ancak bu hareket o kadar yava?t? ki g???n bir tam turu tamamlamas? i?in yirmi be? bin y?l ge?mesi gerekiyordu. Hipparkos, bu g?k olay?n?n plan?n? ?izdi ve bu plan? sars?lmaz bir temel ?zerine kurdu; ?yle ki o zamandan beri g?kbilimciler, ekinoks devinimini g?kbilimin temel olgular?ndan biri olarak tan?yorlar. Bu olgunun ger?ekle?mesinin nedeni, Hipparkos’un bu muhte?em ke?fi ger?ekle?tirmesinden yakla??k iki bin y?l sonra, Newton taraf?ndan a??klanacakt?. G?kbilim, Hipparkos’un zaman?ndan g?n?m?ze dek durmadan ilerledi. Zaman i?erisinde b?y?k bir g?zlemcinin ard?ndan ba?ka bir b?y?k g?zlemci, g?ksel cisimlere ya da onlar?n hareketlerine ili?kin yeni olgular? a??klamak i?in ortaya ??kt?; bu s?rada etkili bir dehan?n ard?ndan ba?ka bir deha, bu g?zlem unsurlar?n?n ger?ek ?nemini a??klamak i?in ?ne ??kt?. Bu sebeple g?kbilim tarihi, geli?imine kaynakl?k eden b?y?k insanlar?n tarihinden ayr?lamaz bir hal almaktad?r. Birbirini takip eden b?l?mlerde, yapt?klar? i?lerle g?kbilimi yaratan b?y?k do?a filozoflar?n?n ?al??malar?na ve hayatlar?na dair k?sa bilgiler vermeye ?al??t?k. Temelleri Hipparkos taraf?ndan at?ld?ktan sonra g?kbilime t?m orta?a? boyunca ??retildi?i ?eklini veren Batlamyus’la ba?layaca??z. Hemen ard?ndan evren alg?m?zdaki b?y?k devrimle ili?kilendirilen Kopernik ismiyle devam edece?iz. Bunun sonras?nda da ?nce Galileo ve Newton gibi dehalar?n ayd?nlatt??? d?nemlere, oradan da ?al??malar? ve zek?lar?yla insan bilgisinin s?n?rlar?n? b?y?k ?l??de geni?leten yak?n zaman k??iflerinin hayatlar?na ge?ece?iz. Ele alaca??m?z tarihler, yak?n zamanda ya?am?n? yitirmi? baz? ?nl? g?kbilimcilerin dahil oldu?u nesli i?erecek kadar g?n?m?ze yak?nla?acak. Batlamyus Batlamyus Bu b?l?me ad?n? veren ?nl? insan?n kariyeri, insan ??retisinin tarihinde ?ok ?nemli bir yere sahip. Belki bilime Batlamyus’un katt???ndan ?ok daha fazlas?n? katm?? k??ifler olabilir; ancak g?kcisimleri ?zerinde ?al??an hi?bir k??ifin fikirleri, Batlamyus’un fikirleri gibi, on d?rt as?r gibi uzun bir s?re boyunca insanlar?n akl?nda en ?st?n d???nce olarak yer etmedi. Me?hur kitab? B?y?k Bile?im’de ?ne s?rd??? d???nceler ?a?lar boyunca ge?erli say?ld?. T?m o s?re boyunca bu kitapta bulunan ??phe g?t?rmez ger?eklere b?y?k ?apta hi?bir ekleme yap?lmad?. Batlamyus’un teorilerine zarar veren ciddi hatalar i?in de hi?bir ?nemli d?zeltmede bulunulmad?. Batlamyus’un hem g?ky?z?ndeki t?m cisimler hem de D?nya ?zerindeki bir?ok ?ey konusundaki otoritesi (??nk? bu ?anl? adam ayn? zamanda ?al??kan bir co?rafyac?yd?) daima nihai olarak g?r?l?yordu. Her ne kadar ?u an ya?ayan herhangi bir ?ocuk, g?ksel hareketler hakk?nda Batlamyus’un bildi?inden daha ?ok ?ey bilse de onun ?al??malar? altm?? nesil boyunca insan zihninde muhte?em bir yer edindi; bu da Batlamyus’un ?al??malar?n?n ne kadar ola?an?st? ?r?nler oldu?unu g?stermektedir. B?ylesine uzun bir s?re boyunca insan ?rk?n?n tek ger?ek e?iticisi haline gelmesini sa?layan bu muazzam ba?ar?n?n s?rr?n? ??zmek i?in bu muhte?em adam?n kariyerine bir g?z atmam?z gerekiyor. Batlamyus’un hayat? hakk?nda maalesef ?ok az ?ey biliyoruz. M?s?rl?yd?, her ne kadar bazen ayn? isimli asil bir aileye ba?l? oldu?u san?lsa da bunu destekleyecek hi?bir kan?t bulunmamaktad?r. Batlamyus ismi, o zamanlar M?s?r’da yayg?n bir isimdi. Ya?ad??? zaman ise kaydetti?i ilk g?zlem (MS 127) ve son g?zlem (MS 151) aras?na sabitlenmi? durumda. Buna ek olarak o s?ralarda ?skenderiye’de ya da yak?n?nda, onun c?mlelerini kullanacak olursak “?skenderiye paralelinde” ya?am?? gibi g?r?nd???n? s?yledi?imizde; onun ki?ili?i hak?nda s?ylenebilecek her ?eyi s?ylemi? oluyoruz. Batlamyus, ??phe yok ki antik g?kbilimde kar??m?za ??kan en b?y?k ?ahsiyet. Ondan ?nce gelen filozoflar?n bilgisini kendinde toplam?? birisi. Bu bilgileri, kendi g?zlemlerinin sonu?lar?yla birle?tirdi ve teorileriyle bu bilgileri ayd?nlatt?. Art?k bildi?imiz gibi tahminleri, o zamanlarda bile, bir?ok hata bar?nd?r?yordu; ancak do?an?n as?l ger?eklerine o kadar ?ok benziyorlard? ki evrensel do?ru olarak kabul g?rd?ler. Modern ?a?? ya?ad???m?z g?n?m?zde bile Batlamyus’un fikirlerinin yaln?zca do?ru g?r?nmedi?ini, ger?ekten de do?ru oldu?unu ?ne s?rmeye devam eden paradoks ???klar?yla s?k s?k kar??la??yoruz. Mekanik biliminin sundu?u hassas bilgilerin yoklu?unda erken d?nem filozoflar?, az ?ok ge?erli, belli birtak?m ilkelere ba?vurmak zorunda kal?yorlard?; bunlar? da maddenin do?al durumunun nas?l olmas? gerekti?ine dair tahayy?llerden elde ediyorlard?. Onlar i?in bir daireden daha basit ve daha muntazam bir geometrik ?ekil yoktu, ayr?ca g?kcisimlerinin izledi?i yolun d?z ?izgiler olmad??? da barizdi, bunun nihai sonucu ise g?kcisimlerinin hareketlerinin de dairesel oldu?unu ?ne s?rmek oldu. Ortada bu kavram?n lehine bir sav yoktu, yaln?zca dairesel hareketin ?deta hayali yans?mas? vard? ve bu dairesel hareket tek ba??na “kusursuz”du, art?k “kusursuz” o zamanlar ne anlama geliyorsa… Dahas? g?kcisimlerinin, kusursuzun d???nda bir hareketi izlemesinin imk?ns?zl???na inan?l?yordu. Bunu g?z ?n?ne alacak olursak Batlamyus’un ve ondan on d?rt as?r sonra gelen insanlar?n d???ncelerinde, g?kcisimlerinin izledi?i t?m yollar asl?nda bir ?ekilde dairelere indirgenmi?ti. Batlamyus, dairesel hareketin belli kombinasyonlar?n? kullanarak g?ky?z?nde ger?ekle?en g?r?n?r de?i?imleri a??klayabilecek bir ?ema olu?turmay? ba?ard?. Bu ?al??ma, daireyi m?kemmel hareket bi?imi olarak g?ren geometrik i?g?d?yle g?k cisimlerinin ?emas?n? ?yle b?t?nl?kl? bir ?ekilde bir araya getiriyordu ki Batlamyus’un teorisinin bu denli b?y?k bir ba?ar?ya ula?mas?na ?a?mamal?. Bundan dolay?, yeteri kadar detayla, bu me?hur doktrinin ?e?itli ad?mlar?n? bir inceleyelim. Batlamyus, D?nya’n?n ?eklinin k?resel oldu?una dair ku?ku g?t?rmez ger?e?i ba?lang?? noktas? olarak ald?. Bu temel ger?ek i?in ?ne s?rd??? kan?tlar ise gayet memnun edici, ??nk? bug?n bizim ?ne s?rd???m?z kan?tlarla birebir ayn?lar. Hepsinden ?nce, bu kan?tlardan ilki, bug?n co?rafya kitaplar?m?z?n bize s?rekli hat?rlatt???, ?ok bilinen bir durum: Deniz ?zerinde ilerleyen bir cisme ?ok uzaktan bakt???m?zda bu cismin alt k?sm?n?, suyun e?imli k?tlesinin araya girmesi sebebiyle g?remiyoruz. Batlamyus’un zek?s? ona, yukar?da bahsetti?imiz kadar bariz olmasa da bir ba?ka kan?t daha sundu; bu kan?t, anlamak i?in u?ra?acak insana D?nya’n?n e?imini etkileyici bir bi?imde ispat ediyor. Batlamyus, g?neye giden gezginlerin, g?ky?z?n?n g?r?n???n?n kademeli olarak de?i?ti?ini raporlad???ndan bahsediyor. Kuzey g?klerinde a?ina oldu?umuz y?ld?zlar, g?neye gittik?e g?ky?z?nde al?almaya ba?l?yordu. Bizim g?ky?z?m?zde kutbun etraf?ndaki d?n??? boyunca hi? batmayan B?y?k Ay? tak?my?ld?z?, yeteri kadar g?neye inildi?inde bat?p tekrar do?uyordu. ?te yandan g?neyde, kuzey sakinlerinin daha ?nce g?rmedi?i tak?my?ld?zlar?n g?ky?z?nde y?kseldi?i g?r?l?yordu. Bu sonu?lar, D?nya’n?n d?z bir y?zeye sahip oldu?u varsay?m?yla hi? ama hi? ba?da?mamaktayd?. Biraz d???necek olursak, D?nya’n?n d?z oldu?u bir durumda g?neye yapt???m?z yolculukta, y?ld?zlar?n g?r?nen hareketinde bir de?i?iklik s?zkonusu olmazd?. Batlamyus, m?thi? bir i?g?r?yle bu a??klamay? ?ne s?rd?; bundan dolay?, modern bulu?lar?m?z her ne kadar yard?mc? olsa da, ?imdi bile onun bu konudaki savlar?na ?ok b?y?k eklemeler yapam?yoruz. Batlamyus, t?pk? d?nyaya yeni bir ger?ek sunan her ger?ek filozof gibi ?ne s?rd??? sav? bir?ok ispatla ?rneklendirip g??lendirdi. Yaln?zca ?arp?c? do?as?ndan ?t?r? de?il, ayn? zamanda Batlamyus’un zek?s?na bir ?rnek vermek i?in bu ispatlar?n birinden s?z etmeliyim. Mant?kl? d???nen bu d?hi dedi ki: E?er D?nya d?z olsayd? g?nbat?m?, g?zlemci hangi ?lkede olursa olsun ayn? anda ger?ekle?meliydi. Fakat Batlamyus, g?zlemcinin konumu de?i?tirildi?inde g?nbat?m? zaman?n?n b?y?k farklarla ger?ekle?ti?ini kan?tlad?. Bizim i?in bu tabii ki bariz; herkes, B?y?k Britanya’da g?n batarken Amerika’n?n bat? yakas?nda h?la ??le vakti oldu?unu bilir. Ancak Batlamyus, ?u an eri?ebildi?imiz bilgi kaynaklar?n?n ?ok az?na sahipti. ?skenderiye’de erken batan G?ne?’in, y?zlerce mil do?uda bulunan bir ?ehirde daha ge? batt???n? nas?l g?sterecekti? ?ki farkl? yerdeki g?kbilimcilerin birbirleriyle ileti?ime ge?mesini sa?layacak telgraf telleri yoktu. Bir yerden ba?ka bir yere ta??nabilecek bir kronometre ya da saat; zaman tutmak i?in g?venilebilir ba?ka bir bulu? yoktu. Ancak Batlamyus’un zek?s?, iki yerdeki g?nbat?m? zaman?n?n kar??la?t?r?lmas?na olanak tan?yan gayet tatmin edici bir y?nteme i?aret etti. ?ok daha erken d?nemlerden beri bilinen, Ay’?n ?????n? tamamen G?ne?’ten ald??? ger?e?inden haberdard?. Ay tutulmas?n?n, D?nya’n?n araya girip G?ne?’ten gelen ????? kesmesinden kaynakland???n? da biliyordu. Bu y?zden D?nya d?zse Ay tutulmas?, D?nya ?zerinde Ay’?n g?r?lebildi?i her yerde, ayn? anda ba?layan bir olay olmal?yd?. B?ylece Batlamyus, ?e?itli b?lgelerden farkl? g?zlemcilerin Ay tutulmas?n?n ba?lang?c?n? kaydetti?i yerel zamanlar? bir araya getirdi. Bat?daki g?zlemcilerin, ?skenderiye’den ne kadar uzaktalarsa o kadar erken bir zaman? yazd???n? fark etti. ?te yandan, do?udaki g?zlemciler ise ?skenderiye’de ger?ekle?enden daha ge? bir saati i?aret ediyordu. Bu g?zlemciler onlara anl?k olarak gelen bilgiyi kaydettiklerinden bunun tek yorumu olabilirdi, bir yer ne kadar do?udaysa o yerin zaman? o kadar ge?ti. Bir enlem paraleli ?zerinde birka? g?zlemci oldu?unu varsayal?m. Bunlar?n her biri g?nbat?m?n? saat alt? olarak not alm?? olsunlar; b?ylece, do?udaki zaman bat?dakinden daha ?nde olaca??ndan, A konumunda saat ??leden sonra 6 iken, yeteri kadar bat?da olan B konumunda saat 5 olacakt?r. B?ylece, A’daki g?zlemci i?in g?n batarken, B’deki g?zlemci i?in hen?z g?nbat?m? saati gelmemi? olacakt?r. Bu da g?nbat?m?n?n D?nya ?zerindeki her yerde ayn? anda ger?ekle?medi?ini kan?tlamaktad?r. Ancak biz biliyoruz ki D?nya d?z olsayd?, g?nbat?m? t?m konumlarda ayn? anda ger?ekle?irdi. Bu y?zden Batlamyus g?nbat?m?n?n farkl? b?lgelerde farkl? zamanlarda ger?ekle?ti?ini kan?tlad???nda, D?nya’n?n da d?z olmad???n? kesin olarak kan?tlam?? oldu. Ayn? savlar Batlamyus’un bizzat bulundu?u ya da gerekli bilgileri edindi?i her yerde ge?erli oldu?undan D?nya asl?nda, sonsuz okyanuslarla ?evrili d?z bir kara par?as? de?il, bir k?re olmal?yd?. Bu, korkun? bir ??kar?m? da beraberinde getiriyordu. Ortada bu k?reyi ayakta tutacak bir destek olmad??? a?ik?rd?; bu y?zden bu kocaman cisim, basbaya?? uzayda dengede duruyordu. Bu, yaln?zca duyu verilerine g?venen ve d???nsel yorumlamaya yer vermeyen kan?tlar arayan herhangi biri i?in ?a??lacak bir bulu?tu. Ola?an deneyimlerimize g?re, uzayda yani mek?nda destek olmadan dengede duran bir cismin varl??? sa?ma geliyor. “D??mez mi?” diye sorar?z hemen. Evet, deneyi nerede yaparsak yapal?m dengede durmay? s?rd?remezdi tabii ki. Ancak, uzayda a?a?? ve yukar? kavramlar?n?n olmad???n? kabul etmemiz gerekir. Bir cismin a?a?? do?ru d??t???n? s?ylemek asl?nda az ?ok, o cismin D?nya’n?n merkezinin olabildi?ince yak?n?na d??meye ?al??t???n? s?ylemek anlam?na geliyor. Uzayda ise cismin ?ncelikli olarak hareket etmeye yeltenece?i bir y?n yok. Bu, Yeni Zelanda’n?n ?zerine b?rak?lan bir ta??n D?nya’n?n merkezine olan yolculu?unda, olabildi?ince bizim yar?mk?remizin ?st?ne do?ru d??meye ?al??aca?? anlam?na geliyor. Peki ya her yerin e?it olarak a?a??, e?it olarak da yukar? oldu?u uzayda D?nya neden dengede durmas?n ki diye d???nd? Batlamyus. Bu ak?l y?r?tme ile de a?a??s?, yukar?s? ve t?m taraflar? parlayan y?ld?zlarla ?evrili olan D?nya’n?n uzayda serbest?e s?z?len k?resel bir cisim oldu?u sonucuna vard?. Bu b?y?k ger?e?in alg?lanmas?, insan idrakinin kademeli geli?iminde dikkate de?er bir ????r a??lmas?n? sa?l?yor. ??phesiz ki bilginin ard?ndaki di?er filozoflar da bu temel ger?e?e olabildi?ince yak?n baz? savlar ?ne s?rm?? olabilirler. Ancak takdir etmemiz gereken ki?i Batlamyus, ??nk? yaln?zca bu ger?e?i ilan etmekle kalmad?, ayn? zamanda onu mant?kl? ve a??k ?rneklerle ispatlad?. Zihnimizi, bu ger?e?e a?ina olmad???m?z zihinsel bir duruma geri d?nd?remeyiz. Ancak bunu hayal edebiliriz, D?nya’n?n sonsuz uzunlukta d?z bir a??kl?k oldu?unu d???nen ki?i i?in k?resel bir D?nya’n?n ?zerinde ya?ad???na inanmak zorunda kalmas?, zihinsel bir sars?nt?dan farks?z olacakt?; ?stelik bir de bu k?re, g?ky?z?n?n sonsuz k?releri i?inde yaln?zca k???k bir par?adan ibaretse. Batlamyus’un y?ld?zlar?n hareketlerinde g?rd??? ?ey onu, y?ld?zlar?n kocaman bir k?re i?ine eklenmi? parlak noktalar oldu?u sonucuna g?t?rd?. Y?ld?zlar? ta??yan bu k?renin hareketleri yaln?zca D?nya onun merkezinde bulunuyorsa uyumlu oluyordu. Y?ld?zlar?n g?r?nen parlakl???n? g?zlemleyen g?zlemcilerin yerlerinin de?i?mesi durumunda ortaya ??kan, g?zlemlenmesi m?mk?n olmayan sonu?, g?kkubeyle k?yasland???nda yerk?remizin boyutlar?n?n son derece ?nemsiz oldu?unu a??k?a ortaya koydu. Asl?nda D?nya, y?ld?zlar? da i?ine alan kocaman k?reye k?yasla, k???c?k bir kum tanesi say?labilirdi. Bu ke?ifle insan bilgisinde ger?ekle?en devrim o denli b?y?kt? ki Batlamyus’un hak etti?i ?ne kavu?unca afallayarak ?al??mas?n? bir ad?m ?teye ta??yamamas? bizleri ?ok ?a??rtmamal?. O ad?m? da atabilse bu D?nya’n?n g?kkubedeki yeriyle ilgili b?sb?t?n anormal d???nce taraf?ndan esir al?nm?? insan idrakini, on d?rt as?rl?k esaret zincirlerinden kurtarabilirdi. G?ne?’in, Ay’?n ve y?ld?zlar?n her g?n do?mas?, her g?n tekrarlanan muhte?em bir ge?itle g?ky?z?nde ilerlemesi, rotalar?n?n sonuna gelince de beklendi?i gibi batmas? birka? a??klama gerektiriyordu. Sabit y?ld?zlar?n y?llar, ?a?lar ge?se de kar??l?kl? mesafelerini korumas? Batlamyus’a g?re bu y?ld?zlar? i?eren ve y?zeyinde y?ld?zlar?n sabit oldu?una inand??? k?renin her g?n D?nya’n?n etraf?n? d?nd???n? kan?tl?yordu. T?m bu do?up batma olaylar?n? bununla a??kl?yor, bizim k?remizin ise hareketsiz oldu?u varsay?m?n? ileri s?r?yordu. Muhtemelen bu varsay?m Batlamyus’un kendisine bile korkutucu gelmi?ti. D?nya’n?n devasa bir cisim oldu?unu biliyordu; ancak ne kadar b?y?k olursa olsun g?kkubbeye k?yasla ?ok k???k bir par?adan ibaret oldu?unun da fark?ndayd?; buna ra?men, bu hareketleri yapan?n g?kkubbenin ta kendisi oldu?una inand? ve di?er insanlar? da buna inand?rmay? ba?ard?. Batlamyus ?ahane bir geometriciydi. G?ne?’in, Ay’?n ve say?s?z y?ld?z?n do?up batmas?n?n farkl? bir yolla da a??klanabilece?ini biliyordu. D?nya, g?kkubbenin merkezinde dengedeyken, her g?n daima ayn? ?ekilde d?nse t?m do?ma ve batma olay? tamamen a??klanm?? olurdu. Bu, ger?ekten de biraz d???n?ld???nde apa??k ortaya ??k?yor. G?kkubbenin merkezinde bulunan D?nya’n?n ?zerinde durdu?unuzu varsayal?m. Ba??n?z?n ?st?nde y?ld?zlar var ve g?ky?z?ndeki cisimlerin yar?s? g?r?n?yor, di?er yar?s? ise ufkunuzun alt?nda. E?er herhangi bir kutup noktas?nda de?ilseniz D?nya d?nd?k?e ba??n?z?n ?st?ndeki y?ld?zlar de?i?ecek, yeni y?ld?zlar g?r?? alan?n?za girecek ve di?erleri yok olacak, ??nk? hi?bir zaman k?renin yar?s?ndan fazlas?n? g?remeyeceksiniz. Bu durumda g?zlemci, baz? y?ld?zlar?n y?kseldi?ini, di?erlerinin ise batt???n? s?yleyecek. Bu y?zden elimizde birbirinden iki farkl? y?ntem var, bunlar?n her ikisi de g?nl?k hareketin g?zlemlenen ger?eklerini tamam?yla a??kl?yor. Bu varsay?mlardan bir tanesi, D?nya merkezde sabit haldeyken, y?ld?zlar ve di?er g?kcisimleriyle birlikte g?r?nmez bir eksen ?zerinde daima d?nen g?ksel k?reye ihtiya? duyuyor. Di?er varsay?mda ise devasa g?ksel k?re sabitken k?renin merkezindeki D?nya, biraz ?nce bahsetti?imiz g?ksel k?renin d?nd??? eksende d?n?yor, ancak tam tersi y?nde; b?ylece bir turu, de?i?meyen bir h?zla yirmi d?rt saatte tamaml?yor. Batlamyus, bu varsay?mlardan herhangi birinin g?zlemlenen ger?ekler i?in yeterli oldu?unu bilecek kadar iyi bir matematik?iydi. Ancak y?ld?zlar?n hareketi, onlar? g?zlemleyebildi?i kadar?yla, bu g?r??lerden hangisinin do?ru, hangisinin yanl?? oldu?unu s?yleyebilme ?ans?n? Batlamyus’a tan?mad?. Bu sebeple Batlamyus, dolayl? d???nme y?ntemlerinin rehberli?ine ba?vurdu. Bu varsay?mlardan birinin do?ru olmas? gerekiyordu; ancak her ikisinin de kabul edilmesi yan?nda b?y?k zorluklar getirecek gibi duruyordu. Batlamyus’un ba?l?ca meziyetlerinden biri, kar??la?t?r?ld???nda D?nya’n?n bile ger?ekten ?nemsiz kalaca?? devasa bir g?kkubbe ?ne s?rmesiydi. O zaman, e?er bu devasa k?re her yirmi d?rt saatte bir d?n?yorsa, i?indeki baz? y?ld?zlar?n o kadar h?zl? hareket etmesi gerekiyordu ki bu hemen hemen imk?ns?z g?r?n?yordu. Bu y?zden di?er se?ene?i benimseyip g?nl?k hareketin D?nya’n?n d?n??? taraf?ndan oldu?unu kabul etmek ?ok daha kolay g?z?kebilirdi. Ancak Batlamyus’un kar??s?na bu sefer, t?pk? hayal g?c?n? kulland??? di?er t?m olaylardaki gibi, en a??r t?rden engeller ??kt?. Duyular?m?z?n ?ne s?rd??? kan?tlara g?re D?nya hareket falan etmiyordu. Belki de Batlamyus bu kar??t sav?, zihnimizin b?yle durumlarda duyular?m?z?n beyan?n? esas ald???n? ve ger?ekleri duyular?m?z?n ?st?ne kuran yorumlama yetene?ine ba?l? kal?nmas? gerekti?ini d???nerek savu?turmu? olabilir. Ancak ba?ka bir itiraz, ona en zorlu anlardan birini ya?atm?? gibi g?r?n?yor. E?er D?nya d?n?yorsa bile havan?n bu hareketle bir ilgisi olmad???, bu y?zden sabit bir atmosferin i?inde d?nen D?nya’n?n, insanl??? g??l? r?zg?rlarla yery?z?nden ataca?? tart???l?yordu. Her ne kadar havan?n da yery?z? ile birlikte ta??nd???n? d???nsek de Batlamyus bu durumun havada as?l? kalan herhangi bir cisim i?in ge?erli olmayaca??n? d???nd?. Bir ku?, a?ac?n ?st?ne t?nedi?i s?re boyunca yery?z?n?n hareketiyle birlikte ta??nabilirdi, ancak kanatland??? s?rada yery?z? alt?ndan o kadar h?zl? bir ?ekilde kayard? ki yere konana kadar kendisini, bir k?rlang???n ya da bir g?vercinin ayn? s?rede seyahat edebilece?i mesafeden on kat daha uzak bir mesafede bulurdu. Bu ?st? kapal? sanr?n?n bir benzeri h?l? zaman zaman ortaya ??k?yor. Bir zamanlar ?ok muhte?em t?rde bir balon yolculu?unun ?ne s?r?ld???n? hat?rl?yorum. Ayn? eksendeki herhangi bir yere ula?mak isteyen yolcu yaln?zca balonla y?kselecek, D?nya’n?n d?n??? ise ula?mak istedi?i noktay? do?rudan balonun alt?na getirecek, bu esnada yolcu gaz? d??ar? verecek ve a?a?? inecekmi?! Batlamyus, b?yle bir gezinin son derece g?l?n? oldu?unu bilecek kadar do?a felsefesi biliyordu; hava ve yery?z? aras?nda bu hareketin ?ne s?rd??? gibi keskin bir ge?i? olmad???n?n fark?ndayd?. Ona g?re ka??n?lmaz olan, e?er bir d?n?? hareketiyle yery?z? hareket ediyorsa b?ylesi bir durumda havan?n geride kamas?yd?. Ancak onun zamanlar?nda hareketin kanunlar?na ili?kin kesin kavramlar yoktu. Batlamyus, g?ksel cisimlerin ?al??mas? konusunda her ne kadar azimli olsa da yerk?redeki cisimlerin hareketi konusuna kendini bariz bir ?ekilde adayamam??. Ger?ekten de Batlamyus kadar zeki olmayan bir filozofu ikna dahi edebilecek basit deneyler, D?nya d?n?yorsa havan?n da ona e?lik etmesi gerekti?ini g?sterebilirdi. Bir at?n ?zerinde d?rtnala ko?an bir binici, havaya bir top f?rlat?rsa top tekrar eline d??er; t?pk? onu sabit bir ?ekilde dururken att??? gibi. Asl?nda top, yatay harekete kat?l?yor, b?ylece oradan ge?en birinin g?zlemleyebilece?i gibi e?imli bir yol izliyor; ancak topun hareketi binicinin kendisine yaln?zca yukar? ve a?a?? olmak ?zere d?z bir ?izgide ger?ekle?iyormu? gibi g?r?n?yor. Bu ger?ek, t?pk? buna benzer di?erleri gibi, D?nya bir d?n?? hareketine sahipse onu ?evreleyen atmosferin de bu harekete kat?ld???n? a??k bir ?ekilde g?steriyor. Batlamyus bunu bilmiyordu, bu y?zden sonu? olarak D?nya’n?n d?nmedi?i fikrine vard?. Bu y?zden g?kk?re gibi devasa bir cismin her yirmi d?rt saatte bir d?n???n?n kesinlikle olanaks?z olmas?na ra?men, bu olanaks?z d?n???n ger?ekle?ti?ine inanmaktan ba?ka bir ?aresi de kalmam??t?. B?ylece Batlamyus, sisteminin esas temeli olarak g?ksel k?renin merkezinde konumlanm?? bir D?nya fikrini ?ne s?rd?; bu g?kkubbe her y?ne do?ru o kadar geni? mesafelere uzan?yordu ki ?aplar? k?yasland???nda D?nya’n?nki belirsiz bir nokta kadar kal?yordu. Batlamyus, D?nya’n?n d?n???n? b?ylelikle kasten reddettikten sonra, tamamen hatal? ba?ka varsay?mlarda da bulundu. Onun i?in, her bir y?ld?z?n g?klerdeki d?n???n? tamamlamak i?in tamamen ayn? s?reye ihtiya? duydu?u kolayca g?r?n?yordu. Her ne kadar bu noktadaki d???nceleri ?u an ger?ek olarak kabul ettiklerimizin yak?n?ndan ge?mese de Batlamyus, bu y?ld?zlar?n D?nya’dan muazzam uzakl?klarda oldu?unu da biliyordu. E?er y?ld?zlar farkl? uzakl?klarda olsayd? o zaman d?n??lerini ayn? s?re i?inde tamamlamalar? tam anlam?yla imk?ns?z olurdu. Bu y?zden Batlamyus, hepsinin ayn? uzakl?kta oldu?u ve hepsinin g?ksel k?renin y?zeyinde bulundu?u sonucuna vard?. Her ne kadar hatal? olsa da bu g?r??, tak?my?ld?zlar?n bulundu?u yeri as?rlar boyunca korudu?u ger?e?iyle ?rt???yordu. B?ylelikle Batlamyus, t?m bu y?ld?zlar?n k?resel bir y?zeyde sabit oldu?u sonucuna vard?; ancak y?ld?zlar? bir m?cevher gibi ta??yan bu muhte?em tesisin nas?l bir maddeden olu?tu?unu bizlere s?ylemedi. Fakat bu iddiay? hemen abs?rt olarak nitelendirmemeliyiz. Y?ld?zlar, k?renin y?zeyinde uzan?yormu? gibi g?z?k?yorlar, bu s?rada g?zlemci de merkezde; bu durum g?ky?z?n?n yaln?zca teknik imk?nlar? olmayan g?zlemciye sundu?u bak?? a??s? de?il, ayn? zamanda g?n?m?zdeki en deneyimli g?kbilimciye de bu bak?? a??s?n? sunuyor. ??phe yok ki bu g?kbilimci, y?ld?zlar?n ?ok farkl? uzakl?klarda oldu?unu biliyor, baz? y?ld?zlar?n di?erlerinden on kat, y?z kat ya da bin kat daha uzak oldu?unun fark?nda. Yine de y?ld?zlar, g?kbilimcinin g?z?ne bir k?renin y?zeyindeymi? gibi g?r?n?yor, y?ld?zlar?n nispi konumlar?n?n ?l??mlerini de o y?zey arac?l???yla yap?yor. Ger?ekten de g?zlemevlerinde ger?ekle?tirilen kesin g?zlemlerin neredeyse ?o?unun y?ld?zlar?n yeriyle alakal? oldu?u s?ylenebilir. Ger?ekte ?yle olduklar?ndan de?il, g?ksel bir k?reye yans?t?lm?? gibi g?r?nd?klerinden. Bu d???nceyi de Batlamyus’un zek?s?na bor?luyuz. Bu muhte?em filozof, D?nya’n?n k?renin merkezinde yer almas? gerekti?ini b?y?k bir ustal?kla g?steriyordu. Durum b?yle olmasayd?, her y?ld?z?n yapt??? gibi m?thi? bir istikrarla hareket ediyormu? gibi g?r?nmeyece?ini ki y?ld?z? y?ld?z yapan ?eyin de bu hareket oldu?unu ?ne s?r?yordu. T?m bu d???nceleri i?in, D?nya’n?n sabitli?i gibi temel bir hususta b?y?k bir hata yapsa da Batlamyus’un zek?s?na ?ok derin bir hayranl?k duymaktan ba?ka bir ?aremiz yok. Batlamyus, benzer ba?ka bir hatal? d???nce daha ?ne s?rm??t?. D?nya’n?n, ?evresinden izole bir cisim oldu?unu g?stermi?ti, buna g?re asl?nda hareket kabiliyeti var demekti. Kendi etraf?nda d?nebilir ya da bir yerden ba?ka bir yere hareket edebilirdi. Batlamyus’un D?nya’n?n d?nmedi?ini kasten kabul etti?ini biliyoruz; ??nk? kabul etmese daha zorlu bir sorunla kar?? kar??ya kalacakt?: D?nya herhangi bir yer de?i?tirme hareketi yap?yor muydu yoksa yapm?yor muydu? D?nya’ya herhangi bir hareket atfetti?inde bunun, daha ?nce ula?t??? ger?eklerle uymayaca?? sonucuna vard?. Batlamyus, D?nya’n?n g?ksel k?renin merkezinde oldu?unu ?ne s?rd?. E?er D?nya bir harekete sahip olsayd? her zaman ayn? noktada duramazd?, b?ylece k?renin ba?ka bir k?sm?na kaymas? gerekirdi. Ne var ki y?ld?zlar?n hareketi bu olas?l???n ?n?ne ge?ti, yani D?nya d?n?? hareketinden yoksun oldu?u gibi, herhangi bir yer de?i?tirme hareketinden de yoksundu. Rasyonel d???nce temellerine sahip Batlamyus bile D?nya’n?n sabitli?i konusunda kendini b?yle ikna etti, ??nk? ola?an duyular?yla alg?lad??? ?ey buydu. Filozoflar?n toplumsal iddialara kar?? verdi?i m?cadele ?ok ender rastlad???m?z bir ?ey de?il, ancak bu m?cadele t?pk? Batlamyus’un ara?t?rmalar?ndaki gibi ger?ekle?ti?inde, yani toplumsal iddialar felsefi ara?t?rmayla desteklendi?inde, bu iddialar b?ylece en y?ksek yetkinin m?hr?n? ta??r hale geliyor, b?ylesi savlar?n yanl??lanmas? da ?ok daha zor bir hal al?yor. Batlamyus’un ?al??malar?n?n insan zek?s?na daha ?nce bahsetti?imiz uzun d?nem boyunca h?kim oldu?u ger?e?ini belki bu ?ekilde a??klayabiliriz. ?u ?na dek yaln?zca g?kcisimlerinin ba?l?ca hareketlerinden bahsettik, bunu da t?m k?renin yirmi d?rt saatte bir d?n?yormu? gibi g?r?nd???n? s?yleyerek yapt?k. ?imdi ise Batlamyus’un Ay’?n ayl?k hareketini, G?ne?’in y?ll?k hareketini ve “gezgin y?ld?zlar” unvan?n? kazanan gezegenlerin d?ng?sel hareketlerini a??klamaya ?al??t??? ?arp?c? teorilerine bir bakal?m. T?pk? di?er g?kbilimciler gibi, dolayl? ya da do?rudan, bu hareketlerin dairesel olmas? gerekti?ine ya da dairesel hareketlerle a??klanabilece?i fikrine kap?lan Batlamyus’a g?re Ay’?n y?ld?zlar aras?nda izledi?i yol D?nya’n?n merkezde bulundu?u bir ?emberdi. Y?ll?k d?nemde benzeri bir hareketi G?ne?’e atfetmi?ti, ??nk? mevsimler de?i?tik?e tak?my?ld?zlar?n?n pozisyonlar? de?i?iyordu; yani her ne kadar parlak ????? g?nd?z vakti etraf?ndaki y?ld?zlar? g?rmemizi engellese de G?ne?’in g?ksel k?rede bir tur att???na ku?ku yoktu. B?ylece G?ne?’in ve Ay’?n hareketleri, g?ksel k?renin g?nl?k d?n??? de hesaba kat?ld???nda, t?m g?kcisimlerinin hareketlerinin “kusursuz” oldu?u d???ncesini destekliyor gibi g?r?n?yordu ki bu g?kcisimleri de ?emberlerin i?inde d?zg?n s?n?rlar?yla, yani kusursuz e?imleriyle betimleniyorlard?. Gelgelelim en basit g?zlemler bile gezegenlerin hareketlerinin bu yal?n anlay??la a??klanamad???n? g?sterdi. Tam burada Batlamyus’un geometri dehas? devreye girdi ve gezegenlerin g?r?nen hareketlerini a??klayabilece?i bir ?ema buldu. Batlamyus’un ak?l y?r?tmesini anlayabilmek i?in gelin ?nce bu g?zlemlerle elde edilen, a??klama gerektiren olgular? a??k?a belirtelim. Bilhassa iki gezegeni, Ven?s ve Mars’? ele alaca??m; ??nk? bu gezegenler i? ve d?? gezegenlerin tuhafl?klar?n? s?ras?yla en ?arp?c? ?ekilde g?zler ?n?ne seriyor. En basit g?zlem bile Ven?s’?n g?kte G?ne? ve Ay gibi d?nmedi?ini g?sterir. Bat?da g?nbat?m?ndan sonra ortaya ??kt??? s?rada, en parlak oldu?u o anda ak?am y?ld?z?na bir bak?n. Ven?s’?n, y?ld?zlar?n aras?ndan G?ne? veya Ay gibi do?uya gitmek yerine her ge?en hafta G?ne?’e do?ru ?ekildi?ini g?r?r?z, ta ki G?ne? ???nlar? i?inde kaybolana kadar. Asl?nda Ven?s’?n, y?ll?k hareketi s?ras?nda G?ne?’e e?lik etti?i gayet a??kt?. Belli bir uzakl??a kadar G?ne?’e do?ru ilerliyor, ayn? mesafeyi katederek G?ne?’in gerisine do?ru geliyordu. Batlamyus’un gezegenler ?emas? Bu hareketler, kusursuz say?lan tek bir hareket rotas?n? takip eden Ven?s’?n hareketleriyle tamamen uyumsuzdu. Bu hareketin, G?ne?’in d?n???yle tuhaf bir bi?imde ba?lant?l? oldu?u ?ok a??kt?, Batlamyus’un bu hareketi a??klamak i?in ileri s?rd??? d?hiyane y?ntem ise ?u oldu: D?nya’dan G?ne?’e uzanan sabit bir kol d???n?n, t?pk? ?ekilde g?sterildi?i gibi; b?ylece bu kol, G?ne?’in hareketinin bir sonucu olarak daima ayn? ?ekilde hareket edecek. Bu kol ?zerindeki P noktas?nda k???k bir ?emberin oldu?unu varsayal?m. ?emberin kendisi G?ne?’in hareketi taraf?ndan s?rekli ta??n?rken Ven?s’?n bu k???k ?emberde d?nd??? farz ediliyordu. Bu ?ekilde Ven?s’?n esas gariplikleri i?in bir a??klama yapmak m?mk?n oluyordu. Bu yolla ger?ekle?en ?ey: P etraf?ndaki d?n???n bir sonucu olarak, D?nya ?zerindeki g?zlemci Ven?s’? bazen G?ne?’in bir taraf?nda, bazen de di?er taraf?nda g?recek, b?ylece gezegen s?rekli G?ne?’in etraf?nda kalacak. Bu k???k bulu?, hareketleri d?zg?n bir ?ekilde oranlayarak g?nd?z y?ld?z?ndan ak?am y?ld?z?na olan ba?lant?y? kurdu. B?ylece Ven?s’?n de?i?iklikleri, D?nya etraf?nda d?zg?n bi?imde d?nen P’nin “kusursuz” hareketi ve hareket eden merkezin etraf?nda d?zg?n bi?imde d?nen Ven?s’?n “kusursuz” hareketini birle?tirerek a??kland?. Tam olarak benzer bir tutumla Batlamyus, Merk?r i?in de d?zensiz g?r?nen bir a??klama ?ne s?rd?. G?ne?’in bir o yan?nda, bir di?er yan?nda olan ve nadir g?r?nen bu gezegen t?pk? Ven?s gibi bir ?ember ?zerinde hareket ediyordu ki bu ?emberin de merkezi G?ne?’i ve D?nya’y? ba?layan bir ?izgi taraf?ndan ta??n?yordu. Ancak Merk?r’?n ?zerinde d?nd??? ?ember, Ven?s’?n ?emberine k?yasla daha k???k olmal?yd?; ??nk? Merk?r, Ven?s’e k?yasla G?ne?’e hep daha yak?nda duruyor. Batlamyus’un teorisine g?re Mars’?n hareketi Mars gibi bir d?? gezegenin hareketleri de iki kusursuz etkinin ba?lant?s? kullan?larak a??klanacakt?. Yine de Mars’?n ge?irdi?i de?i?imler, Ven?s’?n hareketlerinden ?ok farkl?; bu y?zden ?emberlerin olduk?a farkl? konumland?r?lmas? gerekiyordu. Mars gibi bir d?? gezegenin hareketlerini niteleyen ger?ekleri bir d???nelim. ?ncelikle Mars, g?ky?z?nde bir tam tur at?yor. Bu a??dan ku?kusuz G?ne? veya Ay’a benzedi?i s?ylenebilir. Ancak az?c?k dikkat, gezegenin hareketinde ola?an?st? d?zensizlikler oldu?unu ortaya ??kar?yor. Genel olarak bahsedecek olursak Mars, y?ld?zlar aras?ndaki yolculu?unda bat?dan do?uya do?ru h?zlan?r; ancak bazen g?zlemci bu h?z?n azald???n? sonraysa gezegenin sabit bir pozisyonda kald???n? g?r?r. Birka? g?n sonra gezegenin izledi?i y?n tersine d?ner ve bu kez gezegen, do?udan bat?ya do?ru hareket eder. En ba?ta yava??a hareket eder fakat sonra h?zlan?r, belli b?r h?za ula?mas?n?n ard?ndan ikinci kez sabit bir pozisyona ge?er. K?sa s?ren bir duraksamadan sonra bat?dan do?uya olan esashareketi devam eder, benzer de?i?im d?ng?s? tekrar ortaya ??kana kadar gezegen bu ?ekilde yol al?r. Bu t?r hareketler, D?nya etraf?ndaki tek bir ?emberde meydana gelen herhangi bir kusursuz harekete g?re b?y?k de?i?iklikler g?steriyordu. Burada ise yine Batlamyus’un geometri zek?s? ona, Mars’?n g?r?nen hareketini a??klayacak, ayn? zamanda da bu hareketi ?ok gerekli g?rd??? kusursuz hareketlerle s?n?rlayacak bir ??k?? yolu sa?lad?. ?ekil 2’de Batlamyus’un Mars’?n hareketine ili?kin geli?tirdi?i teoriyi ortaya koyduk. T?pk? ?nceden oldu?u gibi merkezde D?nya var, G?ne? ise o merkezin etraf?nda dairesel y?r?ngesi ?zerinde. ?imdi, M noktas?yla i?aretlenmi? yerde, D?nya etraf?nda yer alan ve ad?na y?r?nge denen bir ?emberin ?zerinde d?zg?n bir bi?imde d?nen hayali bir gezegen oldu?unu varsayal?m. Kusursuz harekete sahip M noktas?, M’le birlikte ta??nan bir ?emberin merkezini olu?turuyor, etraf?nda da Mars’?n d?zg?n bi?imde d?nd??? ?ember yer al?yor. Bu iki kusursuz hareketin, Mars’?n g?ky?z?nde ger?ekle?tirdi?i yer de?i?tirmenin ayn?s?n? ger?ekle?tirece?ini ortaya koymak ise kolay. ?ekilde belirtilen pozisyonda Mars hi? ??phe yok ki g?zlemciye bat?dan do?uya do?ru g?r?nen bir hareket yolu izleyecek. Gezegen R pozisyonu gibi bir pozisyona d?nd???nde, t?pk? okun g?sterdi?i gibi, bu kez hareket eden ?emberdeki d?n??? dolay?s?yla do?udan bat?ya do?ru hareket ediyormu? gibi g?r?necek. ?te yandan t?m ?ember, tam tersi y?nde ileri ta??nacak. E?er sonraki hareket ?ncekinden daha yava? olursa o zaman Mars’?n g?ky?z?nde izledi?i hareket a??klanabilir. Bu kollar?n uzunluklar? d?zg?n bir bi?imde ayarland???nda gezegenlerin hareketleri t?pk? g?zlemlendi?i ?ekliyle a??klanabilir. Batlamyus’un a?ina oldu?u di?er d?? gezegenler, J?piter ve Sat?rn de Mars’?n karakteristik hareketiyle ayn? hareketleri sergiliyorlar. Batlamyus, her gezegenin kendi ?emberinde kusursuz bir d?n??e, her ?emberin de merkezde bulunan D?nya etraf?nda kusursuz bir harekete sahip oldu?unu ?ne s?rerek t?m bu hareketleri a??klamada ba?ar?l? oldu. Batlamyus’un bir ad?m daha ileri gitmemesi bir a??dan tuhaf, bunu yaparak sistemine muhte?em bir basitlik kazand?rabilirdi. ?rne?in Ven?s’?n hareketlerini, hareket eden ?embere G?ne?’in kendisini koyarak da a??klayabilirdi, b?ylece Ven?s’?n d?nd??? ?emberi de geni?letmi? olurdu. Ayn? zamanda d?? gezegenlerin katetti?i ?emberlerin merkezine de G?ne?’i alabilirdi. Gezegen sistemi b?ylece; merkezde sabit bir D?nya, onun etraf?nda munzatam bir ?ekilde d?nen G?ne?, G?ne?’in merkezde bulundu?u kendilerine ait ?emberler ?zerinde d?nen gezegenlere sahip olurdu. Belki de Batlamyus bunu d???nemedi ya da buna kar?? olan iddialarla kar??la?t?. Ancak bu ?nemli ad?m Tycho taraf?ndan at?ld?. O, t?m gezegenlerin G?ne? etraf?ndaki ?emberlerde d?nd???n?, t?m bu y?r?ngeleri s?rtlayan G?ne?’in de D?nya’n?n etraf?ndaki kocaman bir ?emberde d?nd???n? ileri s?rd?. Bu noktaya gelindikten sonra G?ne? Sistemi’nin yap?s? hakk?ndaki muhte?em ger?eklere ula?mak yaln?zca bir ad?m alacakt?. O son ad?m, Kopernik taraf?ndan at?ld?. Kopernik Kopernik Vist?l Nehri ?zerinde yer alan ilgin? kasaba Toru?, Kopernik orada 19 ?ubat 1473’te do?du?unda iki y?z?nc? ya??n? doldurmu?tu. Bu kasaba, Prusya ve Polonya aras?nda bir s?n?r olu?turuyordu ve nehrin sa?lad??? geni? su yollar? kasabay? ?nemli bir ticaret merkezi haline getirmi?ti. Kopernik’in do?du?u zamanlardan kasaban?n bir g?r?nt?s?ne bu kitapta yer verdik. G?zlem kuleleriyle donat?lm?? duvarlara dikkat edilmesi gerekir. Konumunun Toru?’a on be?inci as?rda sa?lad??? stratejik ?nem de kayda de?erdir, o kadar ki Alman idaresi son zamanlarda bu kasabay? birinci s?n?f bir kale olarak se?mi?ti. Bulu?lar?yla Kepler ve Newton’?n ?nc?s? olan g?kbilimci Kopernik, belli ba?l? erken d?nem g?kbilimcilerin aksine asil bir aileden gelmiyordu, ??nk? babas? bir t?ccard?. Yine de tarih?iler, dikkat g?stererek Kopernik’in amcalar?ndan birinin bir piskopos oldu?unu s?yl?yor. B?y?k bir ?ne kavu?an di?er isimler i?in de ?o?unlukla ge?erli oldu?u ?zere onun da ?ocuklu?u veya gen?li?i hakk?nda ilgi ?ekici detaylara sahip de?iliz. ?yle g?r?n?yor ki gen? Nikola, ki bu vaftiz ad?yd?, Krak?w ?niversitesi’ne g?nderilecek yeterli?e sahip oldu?una kanaat getirilene kadar e?itimini evinde alm??. O g?nlerde orada g?rd??? e?itim muhtemelen olduk?a basit bir e?itimdi, ancak Kopernik bu e?itimden fazlaca yararlanm?? g?r?n?yor. Kendini bilhassa t?p ?al??malar?na adam??t?, ??nk? hayat? boyunca bir meslek olarak bunu yapma niyetindeydi. Fakat gelece?in g?kbilimcisinin e?ilimleri, matematikteki yo?un ?al??mas?nda kendini g?sterdi; ayr?ca kendisinden sonra gelen ?nl? takip?isi Galileo gibi o da resim sanat?na kar?? b?y?k bir ilgi duyuyordu, hatta bu konuda belli bir ba?ar? da elde etmi?ti. Torun Kasabas? (eski bir bask?dan) Yirmi yedi ya??na geldi?inde Kopernik, bir hekim olma fikrinden vazge?ti, b?ylece kendini bilime adad?. Matematik ??retmekle me?gul oldu, hatta bu alanda belli bir ?ne de kavu?tu. Gitgide b?y?yen ??hreti piskopos amcas?n?n dikkatini ?ekti ve onun ?nerisiyle Kopernik takdis merasimine kat?larak Vist?l Nehri a?z? yak?nlar?ndaki Frauenburg Katedrali’n-de rahipli?e ba?lad?. B?ylece Frauenburg’a giden ?ok yetenekli bu adam emekli oldu. Bir t?r m?nzevi ruh haline b?r?nd? ve hayat?n? en ?nemli tasvirlerin ?al??malar?na adamaya karar verdi. T?m alelade topluluklardan kendini soyutlad? ve samimiyetini yaln?zca tan?d??? ?nemli dostlar?yla s?n?rlad?, i?e yaramayan t?rden herhangi bir muhabbete kat?lmay? reddetti. ?yle g?r?n?yor ki resim sanat?na olan yetene?i u?ar? olarak g?r?lm??t?, her ne olursa olsun ?retmeye devam edip etmedi?ini ise bilmiyoruz. Dini g?revlerini yerine getirmeye ek olarak hayat?n?n bir k?sm?n? yoksullar?n medikal ihtiya?lar?yla ilgilenerek, bir k?sm?n? da g?kbilim ve matematik ?zerinde ara?t?rma yaparak ge?iriyordu. G?ky?z?n? g?zlemlemek i?in kulland??? ara?lar ekipman a??s?ndan ?ok yetersizdi. Allenstein’daki evinin duvarlar?na delikler a?m??t?, b?ylece bir y?ld?z?n meridyen ?zerindeki ge?i?ini g?zlemleyebiliyordu. Pratik mekanizmalarla ilgili yetene?i, Frauenburg’un sakinleri taraf?ndan kullan?lmak ?zere nehirden ?ekilen suyu y?kseltmek i?in in?a etti?i ara?la kan?tlanm?? oldu. Bu makinenin kal?nt?lar? h?l? g?r?lebilir. Orta?a? s?resince uyuyan zihinler, Kopernik’in devrimsel savlar? ile uyanacakt?. Dikkate de?er bir durum da Kopernik’in G?ne? Sistemi ?emas? ke?finin, d?nya tarihinde ?nemli bir d?neme tesad?f etmesiydi. Bu b?y?k g?kbilimci, Kolomb’un Yeni D?nya’y? ke?fetti?i s?ralarda hen?z re?it olmu?tu. Kopernik’in ara?t?rmalar?n?n yay?mlanmas?ndan ?nce ortodoks bilim anlay???, D?nya’n?n sabit oldu?unu ve g?kcisimlerinin g?r?nen hareketinin asl?nda ger?ek hareketler oldu?unu deklare etmi?ti. Batlamyus, bu g?r??? on d?rt as?r ?nce ?ne s?rm??t?. Bu teoride ?ok b?y?k bir hata, ?ok ?nemli ger?eklerle ili?kilendirilmi?ti; ayr?ca g?kcisimlerinin hareketlerini a??klama konusunda o kadar tutarl? bir ?emayla sunulmu?tu ki Batlamyus’un bu teorisi, Kopernik’in muhte?em ?al??mas? ortaya ??kana kadar ciddi manada sorgulanmam??t? bile. ??phesiz Kopernik’ten ?nce di?erleri, zaman zaman bir nebze akla yatk?n olarak d?nen sistemin merkezinde D?nya’n?n de?il de G?ne?’in bulundu?unu gizliden gizliye d???nm??lerdi. Fakat bilimsel bir ger?e?i ?ne s?rmek bir ?ey, mant?ksal d???nce dizgesine sahip deney veya g?zlem ?zerine kurulmu? bir ger?e?i tesis etmek ba?ka bir ?ey. G?r?n??e g?re Pisagor da ??rencilerine hareketin merkezindekinin D?nya de?il, G?ne? oldu?unu s?ylemi?ti; ancak Pisagor’un bu g?r???n? dayand?rd??? bilimsel bir temel olmad??? i?in bu sav?n ona atfedilmesi olanaks?z. ?u ?na kadar bildiklerimize g?re Pisagor, g?kcisimlerinin ?emas?n? do?a felsefesindeki bir?ok abes kavramla ili?kilendiriyordu. Tabii ki G?ne? Sistemi’nin en ?nemli cismi hakk?nda do?ru bir sav ileri s?rm?? olabilir, ancak bu do?ru sav? dayand?racak rasyonel bir kan?t ?ne s?rmedi?i de kesin. Kopernik ise s?k? bir mant?ksal d???nce ak??? sayesinde, onu dinleyenleri sistemin merkezindekinin G?ne? oldu?una ikna edebildi. Bizler i?in ?ne s?rd??? arg?manlar? ele almak yararl? olabilir, ??nk? bu arg?manlar sayesinde zihin devrimi konusunun ismiyle hep ba?lant?l? olmas?n? sa?lad?. Kopernik’in yapt??? muhte?em ke?iflerden ilki, D?nya’n?n kendi ekseni ?zerinde d?nmesiyle ilgiliydi. Genel g?nl?k hareket, yani y?ld?zlar?n ve di?er g?kcisimlerinin her yirmi d?rt saatte bir g?ky?z?nde tamamen ta??n?yormu? gibi g?r?nmesi Batlamyus’a g?re ger?ek hareketlerdi. Daha ?nce de g?rd???m?z gibi Batlamyus’un kendisi bile g?ksel k?re gibi devasa bir sistemin bu ?ekilde d?nmesini i?eren varsay?mda b?y?k bir problem oldu?unu hissetmi?ti. Bu t?r bir hareketin ger?ekle?mesi i?in y?ld?zlar?n ?o?unun neredeyse alg?lanamaz h?zlarda seyahat etmesi gerekiyordu. Kopernik de g?kcisimlerinin g?nl?k y?kseli?inin ve bat???n?n, sabit bir D?nya etraf?nda d?nen g?kkubbe varsay?m?yla ya da sabit bir g?kkubbe i?inde tersine d?nen bir D?nya varsay?m?yla a??klanabilece?ini g?rd?. Batlamyus’un yapt??? gibi her iki varsay?ma g?re savlar ?retti; ?al??malar?n?n sonucu olarak ise Kopernik, Batlamyus’un buldu?u sonucun tersi bir sonuca ula?t?. Batlamyus, D?nya’n?n d?nd??? varsay?m?nda ?ok fazla problem oldu?unu d???n?p D?nya’n?n d?nd???n? reddetmek zorunda kalm??t?; Kopernik ise g?kkubbenin d?nd??? varsay?m?ndaki problemlerin geni? ?l?ekte ?ok daha fazla oldu?unu g?rd?. Kopernik, g?zlemlenen olguyu g?kkubbenin d?n???yle nas?l a??klayabiliyorsak D?nya’n?n d?n???yle de a??klayabilece?imizi g?sterdi. Sakin sular?n ?zerinde hareket eden gemideki insanlara at?fta bulundu, geminin kendisinin sabitmi? gibi g?r?nd???ne dikkat ?ekip bu s?rada k?y?daki cisimlerin yan?m?zdan ge?iyormu? gibi g?r?nd???n? ima etti. Bu sebeple e?er D?nya muntazam bir ?ekilde d?n?yorsa ?zerinde ya?ayanlar, kendi hareketlerinden habersiz bir ?ekilde, asl?nda D?nya’n?n d?n???n?n bir sonucu olan y?ld?zlar?n yer de?i?tirmesini de ba?ka bir ?eye ba?layabilirlerdi. Kopernik, Batlamyus’un D?nya’n?n d?n???n? imk?ns?z olarak nitelendirmesine neden olan arg?manlar?n anlams?zl???n? g?rd?. Ortada D?nya’n?n d?n???ne kar?? ??kacak herhangi bir hakl? bir nedenin bulunmad??? Kopernik i?in gayet a??kt?. Bu konudaki a??k g?r??l?l??? i?in bir do?a filozofu gibi d???nen Kopernik’in bilgeli?ine minnettar olmal?y?z. D?nya’n?n d?nd??? durumda bu harekete havan?n kat?lmayaca??, bu sebeple de D?nya’n?n korkun? r?zg?rlar y?z?nden ya?an?lamaz bir yer olaca??, b?ylece hepimizin havaya u?aca?? ileri s?r?lm??t?. Kopernik ise bu sav?n mant?kd??? oldu?una kendini inand?rm??t?. Havan?n, t?pk? sokakta y?r?yen birinin bu hareketi s?ras?nda onu sarmaya devam eden paltosu gibi, D?nya’ya e?lik etmesi gerekti?ini kan?tlad?. B?ylece D?nya’n?n hareketine kar?? ?nceden ?ne s?r?len iddialar?n hepsinin sa?mal?k oldu?unu g?sterdi; bu sayede de g?nl?k hareketi a??klamaya ?al??an iki z?t g?r???n akla yatk?nl???n? d?zg?n bir bi?imde kar??la?t?rabildi. Frauenburg (eski bir bask?dan) Bu mesele bu ?ekilde ele al?n?nca sonu? ?ok ge?meden a???a ??kacakt?. Soru ?u: Hangisi daha olas?? Kocaman bir g?kkubbenin merkezindeki bir kum kadar olan D?nya’n?n her yirmi d?rt saatte bir d?nmesi mi, yoksa t?m o geni? g?kkubbenin tamam?n?n yine yirmi d?rt saat i?inde tersine do?ru d?nmesi mi? Tabii ki ilki ?ok daha basit bir varsay?md?. Ancak sorun asl?nda daha b?y?kt?. Batlamyus, t?m y?ld?zlar?n bir k?renin y?zeyine ili?tirilmi? oldu?unu ?ne s?rm??t?. Bu varsay?m? i?in herhangi bir dayanak noktas? yoktu; ancak e?er b?yle d???nmeseydi sabit bir D?nya etraf?nda d?nen g?klerin bir ?emas?n? ??karmas? onun i?in imk?ns?z olurdu. Ne var ki bir filozofun i?g?d?lerine sahip Kopernik, g?kkubbenin g?r?nen olguyu temsil etmesinin geometrik bak?? a??s?ndan dolay? uygun oldu?unu, ancak bu kubbenin maddesel bir varl???n?n olamayaca??n? d???nd?. En ba?ta, b?yle bir g?ksel k?renin maddi olarak var olmas?, t?m o y?ld?zlar?n tam olarak D?nya’dan ayn? uzakl?kta olmas? demek. Tabii ki kimse y?ld?zlar?n bu d?zene ya da ba?ka geli?ig?zel bir d?zene sahip olabilece?inin imk?ns?z oldu?unu s?yleyemez, ancak ortada y?ld?zlar?n neden ayn? uzakl?kta olmas? gerekti?ini s?yleyen makul bir neden yoktu, dolay?s?yla y?ld?zlar?n bu ?ekilde konumlanm?? olmas? da son derece olanaks?z g?z?k?yordu. Ayr?ca hi? ??phe yok ki Kopernik, Batlamyus’un muhte?em k?resinin nas?l bir madde kullan?larak in?a edilmi? oldu?u konusunda da sorunlar g?r?yordu. Onun alg?s?na sahip hi?bir filozof bunu g?zden ka??rmazd?, k?re sonsuz bir ?ekilde uzanm?yorsa d???nda da bir alan olmal?yd?, b?yle bir d???nce de ba?ka zor sorulara kap? a??yordu. Sonsuz olsun veya olmas?n, g?kkubbenin ?ap?n?n D?nya’n?nkinden on binlerce kat b?y?k oldu?u a??kt?. Kopernik bu d???nceler sonucu, y?ld?zlar?n ve di?er g?kcisimlerinin hepsinin de b?y?k cisimler oldu?u ger?e?ini ?ne s?rd?. B?ylece soruyu ?yle bir ?ekle soktu ki bu soruya art?k do?ru cevaptan ba?ka bir cevap verilemezdi. Hangisi daha mant?kl? bir varsay?md?? D?nya’n?n kendi ekseni etraf?nda yirmi d?rt saatte d?nmesi mi yoksa ayn? s?rede D?nya’n?n ?ap?ndan on binlerce kat b?y?k ?emberlerin ?zerindeki on binlerce b?y?k y?ld?z?n D?nya’n?n etraf?nda d?nmesi mi? Bariz cevap Kopernik’i ?yle b?y?k bir bask?n?n alt?na soktu ki Kopernik, Batlamyus’un sabit D?nya teorisini reddetmek zorunda hissetti; b?ylece g?ky?z?n?n g?nl?k hareketini, D?nya’n?n kendi ekseni etraf?ndaki d?n???ne ba?lad?. Bu b?y?k ad?m at?ld???nda anormal g?kkubbe kavram?n?n b?y?k sorunlar? da yok oldu, ??nk? art?k y?ld?zlar?n D?nya’dan e?it uzakl?kta bulundu?u varsay?lmayacakt?. Kopernik, bu y?ld?zlar?n ?ok farkl? uzakl?klarda bulunabilece?ini fark etti, baz?lar? di?erlerinden y?zlerce hatta binlerce kat uzakl?kta olabilirdi. G?kkubbenin karma??k yap?s? ve maddesi sorunu da b?t?n?yle ortadan kalkarak yaln?zca geometrik bir kavram olarak kald?, g?kkubbe ?u anda y?ld?zlar?n yerini belirlemek i?in kulland???m?z i?e yarar bir kavram. Kopernik sistemi tamamen ?ne s?rd???nce, anlamak i?in kabiliyeti ve yatk?nl??? olan herhangi biri i?in kar?? koymak imk?ns?zd?. Sabit D?nya g?r???, sonsuza dek yok olmu?tu. D?nya’n?n dura?anl??? fikrini bir kenara kald?ran g?kcisimlerinin hareketlerine dair teorisini olu?turduktan sonra Kopernik, hareket eden bir D?nya’n?n di?er g?k olaylar?n?n sebep oldu?u problemleri ortadan kald?r?p kald?rmayaca??n? do?al olarak sorgulamaya ba?lad?. D?nya’n?n uzayda bir dayanak noktas? olmadan durdu?u evrensel olarak kabul edilmi?ti. Dahas? Kopernik, D?nya’n?n bir d?nme hareketi yapt???n? g?stermi?ti. Kuram?n ihtiya? duydu?u tutarl?l?k b?ylece sa?lanm??t? ve art?k ba?ka t?r hareketleri de ger?ekle?tirebilece?ini d???nmek de makul hale gelmi?ti. Bu konuda Kopernik, ?imdiye kadar kar??s?na ??kan en zor problemden daha zor bir problemi ??zmeye ?al??acakt?. G?nl?k do?ma ve batma hareketini D?nya’n?n d?n???ne ba?layarak a??klamak g?rece kolay bir i?ti. Ancak, Batlamyus’un b?y?k bir ba?ar?yla tasvir etti?i gezegensel hareketleri a??klamak ?ok zor bir meseleydi. Bu hareketler, G?ne?’in etraf?nda d?nen gezegenlerle a??klanabilirdi, ayr?ca D?nya da bir gezegendi ve her y?l G?ne?’in etraf?nda bir tam tur at?yordu. Gezegensel hareketlerin a??klanmas? Bu sayfada bulunan ?izimle Kopernik’in muhte?em ke?fi i?in sundu?u geometrik ?nermeleri detayl? bir ?ekilde aktarabilmemiz m?mk?n de?il. Yaln?zca birka? temel prensipten bahsedebiliriz. Genel olarak ?u k?staslar? verebiliriz: Hareket halindeki bir g?zlemci (e?er ger?e?in fark?nda de?ilse) etraf?ndaki sabit cisimlerin, hareket etti?i y?n?n tam tersine do?ru, kendi hareketine e?it bir h?zla hareket etti?ini d???nebilir. ?leri do?ru giden bir deniz yolcusu, k?y?daki cisimlerin kendi hareketiyle e?it bir h?zda tam tersine do?ru hareket ediyormu? gibi g?r?nd???n? g?zlemler. Bu prensibi uyarlayarak, Batlamyus’un ?emberleri kullanarak zekice tasvir etti?i gezegen hareketlerini a??klayabiliriz. Gelin, d?? gezegen d?zensizliklerinin en karakteristik niteli?ini ?rnek olarak alal?m. Daha ?nce zaten y?ld?zlar aras?nda normalde bat?dan do?uya do?ru ilerleyen Mars’?n zaman zaman duraksay?p bir s?reli?ine geriye do?ru gitti?i, sonra tekrar duraksay?p orijinal ilerleyi?ine devam etti?inden bahsetmi?tik. Kopernik, bu etkinin D?nya’n?n ger?ek hareketi ile Mars’?n ger?ek hareketinin birle?imiyle ortaya ??kt???n? a??k?a g?sterdi. Yukar?daki ?ekilde, D?nya ve Mars’?n Kopernik sistemine g?re izledi?i dairesel yollar?n bir k?sm? g?steriliyor. ?zellikle D?nya’n?n do?rudan Mars ve G?ne?’in aras?na girdi?i durumu se?tim, ??nk? bu t?r durumlarda retro hareketi (ki bu Mars’?n geri hareketinin bilimsel ad?) en y?ksek seviyede ger?ekle?iyor. Mars, okla g?sterilen y?nde ilerliyor, D?nya da ayn? y?nde ilerliyor. Ancak biz D?nya ?zerindeyken bu hareketin fark?nda de?iliz ve biraz ?nce a??klad???m prensibe g?re Mars’a e?it ve ters y?nde bir hareket atfediyoruz. Mars’?n iki hareketi var, gezegenin ?zerinde g?r?nen izlenimler ?unlar: Bir y?nde ileri do?ru ger?ek bir hareket, bir de tam tersi y?nde ger?ekle?en g?r?n?r bir hareket. E?er D?nya ve Mars ayn? h?zda ilerleseydi ger?ek hareket ve g?r?nen hareket birbirlerini n?trlerdi, b?ylece Mars, etraf?ndaki y?ld?zlara nispeten duruyormu? gibi g?z?k?rd?. Bununla birlikte g?sterilen ger?ek durumda D?nya, Mars’tan daha h?zl? hareket ediyor; bunun sonucu olarak da geriye do?ru ger?ekle?en g?r?nen hareketin h?z?, ileri y?nde vuku bulan ger?ek hareketi ge?iyor ve sonu? olarak ortaya g?r?n??te retro hareket ??k?yor. D?rt d?rtl?k bir yetene?e sahip olan Kopernik, gezegenlerin karakteristik hareketlerini a??klamak i?in ayn? prensiplerin nas?l kullan?labilece?ini g?sterdi. Mant???, gelen t?m kar??t savlar? yendi. D?nya’n?n sistem i?indeki y?ce ?nemi yok oldu. Art?k yaln?zca gezegenlerden biriydi. Ayn? b?y?k g?kbilimci ?imdi, ilk kez, mevsim ge?i?lerine mant?kl? bir a??klama da getirecekti. Daha mu?lak g?kbilimsel olaylar bile dikkatinden ka?m?yordu. Muhte?em ke?iflerini d?nya ile payla?may? ya?l? bir adam haline gelene kadar erteledi. ??nk? ?al??malar?n?n, bir muhalefet f?rt?nas?na neden olaca??na dair derin kayg?lar? vard?. Ama arkada?lar?n?n yalvar??lar?na daha fazla kar?? koyamad? ve kitab? bask?ya gitti. Ancak kitap d?nyaya a??lmadan hemen ?nce Kopernik, ?l?mc?l bir hastal???n pen?esine d??t?. Kitab?n bir kopyas?, 23 May?s 1543’te onun yan?na getirildi. Kitab? g?r?p ona dokunabildi?i s?yleniyor; ancak fazlas? yok. Sonras?ndaki birka? saat i?inde de hayat?n? kaybetti. Hayat? boyunca yak?n bir ili?ki i?inde oldu?u Frauenburg Katedrali’ne g?m?ld?. Tycho Brahe Tycho Brahe G?kbilim tarihinin ??phesiz en renkli simalar?ndan biri, ad? bu b?l?me verilen b?y?k ve me?hur Danimarkal? g?kbilimci. Tycho Brahe’nin hem g?kbilime ili?kin dehas?ndan hem de ola?an?st? co?kun karakterinden bahsetmemek olmaz. Bir filozof olarak etkileyici kariyeri, Danimarkal? bir asil olarak ihti?ama olan d??k?nl???, heyecanl? arkada?l?klar? ve ?iddetli ?eki?meleri onu bir biyografi yazar? i?in ideal bir konu haline getirirken, ger?ekle?tirdi?i muazzam g?kbilimsel ?al??malar da ona ?l?ms?z bir ??hret sunuyor. Tycho Brahe’nin ya?am?, ?u an Armagh’daki g?zlemevini y?neten ba?ar?l? g?kbilimci Dr. Dreyer taraf?ndan insan? hayran b?rakan bir ?ekilde anlat?ld?, ayr?ca kendisi Tycho’nun bir hem?erisi. Danimarkal? bu muhte?em adam?n hayat?yla ilgilenen herkes mutlaka ama mutlaka Dr. Dreyer’in ?al??malar?na bir g?z atmal?, ??nk? kendisi bu konuda ger?ek bir uzman. Tycho, asil bir soydan geliyor. Ailesi as?rlar boyunca hem ?sve?’te hem de Danimarka’da zenginlik i?inde ya?ad?, g?n?m?zde bu ?lkelerde onun soyundan gelenleri bulmak m?mk?n. G?kbilimcinin babas? ?zel meclisin bir ?yesiydi ve Danimarka h?k?metinin ?nemli pozisyonlar?nda ?al??t?, en sonunda Helsingborg Kalesi’nin y?neticili?ine terfi etti ve hayat?n?n son y?llar?n? burada ge?irdi. Me?hur o?lu Tycho, 1546 y?l?nda do?du; on ki?ilik bir ailenin ikinci ?ocu?u ve ilk erkek ?ocu?uydu. ?yle g?r?n?yor ki Tycho’nun babas? Otto, George ad?nda bir karde?e sahipti ve George’un ?ocu?u olmuyordu. Fakat George, sevgisini sunabilece?i ve miras?n? devredebilece?i bir erkek ?ocu?unu evlatl?k olarak almak istiyordu. Otto evlendi?inde, iki karde? aras?nda tuhaf bir anla?ma yap?ld?. Otto’nun do?acak ilk erkek ?ocu?u, ebeveynleri taraf?ndan, evlatl?k olarak al?n?p yeti?tirilmesi i?in George’a teslim edilecekti. Bir s?re sonra k???k Tycho d?nyaya geldi ve George anla?man?n yerine getirilmesi i?in ?ocu?u istedi. Ne var ki do?al olarak anla?man?n yap?ld??? s?rada etkin olmayan ebeveynsel i?g?d?ler devreye girerek bu duruma engel oldu. Tycho’nun anne ve babas? anla?madan geri ?ekildiler ve ?ocu?u vermek istemediler. George, kendisine k?t? davran?ld???n? d???nd?. Yine de bir y?l boyunca hi?bir ?ekilde ?iddet i?eren bir ad?m atmad?. Bu bir y?l?n sonunda Tycho’nun bir erkek karde?i oldu. Bunun ?zerine amca, hakk? olan? ald??? d???ncesiyle hi?bir vicdan azab? ?ekmeden (t?pk? anla?mada ona s?z verildi?i gibi) ilk do?an erkek ye?enini ka??rd?. Bir s?re sonra anne ve baba kayb? kabullendiler. B?ylece gelece?in g?kbilimcisinin ?ocuklu?unu ge?irece?i ev, amcas? George’un evi oldu. Tycho’nun on ?? ya??ndayken Kopenhag ?niversitesi’ne girdi?ini okudu?umuzda, sonradan d?nyay? hayretler i?inde b?rakacak o muhte?em yeteneklerini o ya?larda bile sergiledi?ini d???nebiliriz. Oysaki bundan b?yle bir sonu? ??kar?lmamal?. ??nk? o zamanlarda ??rencilerin, ?imdikinden ?ok daha erken ya?ta ?niversitelere girmesi al???lm?? bir ?eydi. Tabii ki bu, o zaman?n on ?? ya??ndaki ?ocuklar? ?imdiki ya??tlar?ndan daha ?ok ?ey biliyorlard? demek de?il. Ancak o zamanlarda ?niversitelerde, ?imdiki ?niversite e?itiminden anlad???m?za k?yasla ?ok daha temel bir e?itim veriliyordu. Buna bir ?rnek verecek olursak Dr. Dreyer, Wittenberg ?niversitesi’nde a??l?? konu?mas? yapan bir profes?r?n, gerekli ?abay? g?steren her ??rencinin aritmetikte ?arpma ve b?lme i?lemlerini ??renilebilece?ini belirtti?ini anlat?yor. Amcas?n?n iste?i, Tycho’nun bilhassa retorik ve felsefe ?zerine e?itim almasayd?, ??nk? bunlar bir devlet adam? olabilmek i?in gerekli meziyetlerdi. Her ne kadar parlak bir ??renci olsa da Tycho, as?l ilgisini ?eken ?eyin metafizi?in incelikleri de?il, g?kcisimlerinin hareketleri oldu?unu ??retmenlerine ?ok ge?meden, a??k bir ?ekilde g?sterdi. 21 Ekim 1560 tarihinde, Kopenhag’dan da k?smen g?zlemlenebilen bir G?ne? tutulmas? ger?ekle?ti. Her ne kadar gen? bir ?ocuk da olsa Tycho, bu olaya muhte?em bir ilgi duydu. Durumla ilgili hevesi ve ?a?k?nl??? b?y?k oranda, ger?ekle?en olgunun bu kadar kesin bir ?ekilde ?nceden tahmin edilebilmesinden kaynaklan?yordu. Meseleyi etrafl?ca anlama iste?iyle yan?p tutu?an Tycho, bilmek istedi?i ?eyleri a??klayabilecek bir kitap bulmak i?in aramaya koyuldu. O g?nlerde hangi t?r olursa olsun kitaplar ?ok az ve k?tt?, ?zellikle bilimsel kitaplara ula??lam?yordu. Batlamyus’un g?kbilim ?al??malar?n?n Latince bask?s?, tutulma ger?ekle?meden birka? y?l ?nce ortaya ??km??t?. Tycho, o zamanlar g?ksel konularda ba? kaynak olan bu kitab?n bir kopyas?n? sat?n almay? ba?ard?. Gen? g?kbilimci her zaman ba?ar?l? olamasa da Batlamyus’u anlayabilmek i?in ?ok ?al??t?. Bug?n o muhte?em ?al??man?n Tycho’da olan kopyas?, ?zerinde bir okul ?ocu?unun elinden ??kma bol not ve i?aretle birlikte, Prag ?niversitesi’nin k?t?phanesinde ba?l?ca hazinelerden biri olarak korunuyor. Tycho Kopenhag ?niversitesi’nde yakla??k ?? y?l okuduktan sonra amcas?, e?itimini tamamlamas? i?in onu yabanc? bir ?niversiteye g?ndermenin daha iyi olaca??n? d???nd? ki bu o zamanlarda s?k s?k ba?vurulan bir y?ntemdi. Amcas?, b?ylece gen? g?kbilimcinin y?ld?zlar?n ?zerine ?al??may? b?rakaca??n? ve kendisine g?re daha yararl? g?r?nen ?eye y?nelece?ini ?mit ediyordu. Ger?ekten de o zaman?n bilge insanlar?na g?re mant?k, retorik ya da o zamanlarda daha moda olan bir ?al??ma alan?na ayr?labilecek zaman?n, do?a bilimleri pe?inde harcanmas? b?y?k bir kay?p olarak g?r?l?yordu. Tycho’yu bilimsel tatlardan so?utma giri?imine yard?mc? olmas? i?in amcas?, ona e?lik etmesi i?in Vedel ad?nda zeki ve nezih gen? bir adam? e?itmen olarak se?ti. Vedel, ??rencisi Tycho’dan d?rt ya? b?y?kt? ve bildiklerimize g?re ikili 1562’de Leipzig ?niversitesi’ne gitti. E?itmen ?ok ge?meden umutsuz bir g?revi ?stlendi?ini anlad?. Tycho’ya o zamanlarda ?ok tercih edilen hukuk veya di?er bilgi alanlar?na dair en ufak bir heves a??layamad?. ??rencisinin dikkatini ?eken tek ?ey y?ld?zlard?, ba?ka bir ?ey de?il. ??reniyoruz ki Tycho eline ge?en t?m paray? gizli gizli, g?kbilim kitaplar? ve ara?lar? i?in harc?yordu. Vedel’den saklad??? k???k bir k?reden y?ld?zlar?n isimlerini ??rendi, bu k?reyi yaln?zca Vedel ortal?klarda yokken kullan?yordu. Ba?larda t?m bunlar y?z?nden az s?rt??me ya?amad?lar, ancak zaman i?in Tycho ve Vedel aras?nda sa?lam ve kal?c? bir arkada?l?k olu?maya ba?lad?. B?ylece birbirlerine sayg? duyup birbirlerini sevmeyi ??rendiler. Tycho hen?z on yedi ya??na basmam??t? ki gezegenlerin hareketlerini ve zaman zaman g?ky?z?nde bulunduklar? yerleri hesaplamak gibi zor bir i?i yapmaya ba?lam??t? bile. Gezegenlerin ger?ek pozisyonlar?n?n, var olan en iyi g?kbilimsel ?al??malarda g?kbilimciler taraf?ndan onlara atfedilen pozisyonlardan ?ok b?y?k ?l??de farkl? oldu?unu g?r?nce ?ok ?a??rm??t?. D?hiyane bir ?ng?r?yle, g?kcisimlerinin hareketlerini incelemede kullan?lacak tek ger?ek y?ntem i?in bu cisimlerin yer ?l??mlerinin uzun s?reli diziler halinde yap?lmas? gerekti?ini g?rd?. ?imdi bize ?ok bariz gelen bu ?ey o zamanlar i?in yepyeni bir doktrindi. Bunun ?zerine Tycho elinden geldi?ince d?zenli g?zlemler yapmaya ba?lad?. Tabii ki bunun i?in kulland??? ilk ara? ?ok ilkeldi, bu ara? basit bir pergelden ba?ka bir ?ey de?ildi. G?z?n? mente?eye yerle?tiriyor, sonra da pergelin ayaklar?n? bir ucu bir y?ld?za, di?er ucu da di?er y?ld?za gelecek ?ekilde a??yordu. Bunun ard?ndan pergeli, a??larla b?l?nm?? bir ?emberin ?zerine yerle?tiriyordu, b?ylece iki y?ld?z?n a??sal uzakl???n? elde edebiliyordu. Sonra kendisi i?in daha geli?mi? bir ara? temin edecekti, “?apraz ?ubuk”[1 - Eski d?nemlerde denizcilerin, y?ld?zlar?n a??lar?n? hesaplayarak bulunduklar? konumu saptamalar?na olanak veren a?? ?l?er.] olarak bilinen bu arac? eline ge?en her f?rsatta y?ld?zlar? g?zlemlemek i?in kulland?. Tabii ki o g?nlerde teleskoplar?n olmad???n? hat?rlatmakta fayda var. G?n?m?z g?zlemcilerine sunulan lenslerin sa?lad??? optik yard?m?n yoklu?unda g?kbilimciler, y?ld?zlar?n yerlerini ?l?ebilmek i?in yaln?zca mekanik aletlere ba?vurabiliyorlard?. Bu aletlerden bir tanesini, belki de Tycho’nun zaman?ndan da ?nce en muhte?em ekipman olarak g?r?len arac?, ?ekilde sunduk. ?apraz ?ubuk Diyelim ki amac?m?z iki y?ld?z aras?ndaki a??y? ?l?mek, o zaman bu a?? (e?er a?? ?ok geni? de?ilse) takip eden ?ekilde belirlenebilir. AB ?ubu?u in?lere b?l?nm?? olsun; di?er ?ubuk CD de yukar? ve a?a?? ?yle bir kays?n ki iki ?ubuk birbirine s?rekli dik olsun. Silahlarda da bulunan “gezler”, A ve C’de bulunuyor; D ?zerinde de bir raptiye var. Hareket edebilen ?ubu?u sabit olan boyunca kayd?rarak kolayca g?rebiliriz ki y?ld?zlar birbirinden ?ok uzak olmad???nda gezler ?yle bir pozisyona geliyor ki bir y?ld?z DC ?zerinden, di?eri de DA ?zerinden g?r?lebiliyor. Bu tamamland?ktan sonra A’dan ?apraz ?ubu?a olan uzunluk, ?l?? biriminin ?zerinden okunabilir. B?ylece daha ?nce haz?rlanm?? tablodan gereken a??sal uzakl???n de?eri elde edilebilir. E?er iki y?ld?z?n aras?ndaki a??, biraz ?nce tarif edilen ?ekilde ?l??lemeyecek kadar b?y?kse, o zaman D’deki raptiye CD ?zerinde hareket ettirilerek ba?ka bir noktaya konabilir, b?ylece y?ld?zlar?n aras?ndaki a??sal uzakl?k arac?n menziline girer. Tycho’nun 1572 tarihli “Yeni Y?ld?z” alt?l?s? (Ceviz a?ac?ndan yap?lan kollar yakla??k 167 cm uzunlu?undad?r.) Bu arac?n ?ok ilkel bir bulu? oldu?una ??phe yok, ancak Tycho gibi maharetli bir adam kulland???nda verdi?i sonu?lar kayda de?er bir kesinli?e sahip oluyordu. Bu t?r ?eylere ilgisi olan her okuyucuya kendisi i?in b?yle bir ara? yapmas?n? ?neriyorum. Bakal?m bu arac?n yard?m?yla ne gibi ?l??mler yapabileceksiniz. Tycho bu k???k arac? kullanmak i?in, anlams?z vakit kay?plar?n? ona yasaklamay? kendine g?rev edinen titiz e?itmeninin uyumas?n? bekliyordu. Vedel uykuya dald???nda ise Tycho ka?may? ba?ar?p g?kcisimlerinin yerlerini ?l??yordu. O gen? ya??na ra?men Tycho, g?zlemlerini t?m?yle m?kemmel prensipler kullanarak ger?ekle?tiriyordu ki bu prensipler hassas modern g?kbilimin temellerini olu?turuyor. K???k ara? gerecindeki ka??n?lmaz i??ilik hatalar?n? te?his edip bu hatalar?n derecesini ?l??yor, ondan sonra ortaya ??kan sonu?lara ne kadar etki etti?ini belirliyordu. 1564 y?l?nda elinde k???c?k bir ara? bulunan gen? taraf?ndan uygulanan bu prensip, g?n?m?zde optik?ilerin in?a edebildi?i en muhte?em ara?lar?n bulundu?u Greenwich Kraliyet G?zlemevi’nde de uygulan?yor. Tycho’nun ?? k??eli alt?l?s? (AB ve AC kollar? yakla??k 167 cm uzunlu?undad?r.) Amcas?n?n ?l?m?nden sonra, ki bu s?ralarda Tycho on dokuz ya??ndayd?, art?k gen? filozofa ?al??malar?n? y?nlendirmesi gereken yer konusunda kar???lmayacakt?. Hep hareketli bir yap?s? olan Tycho’nun, bundan sonra Rostock ?niversitesi’ne ge?ti?ini biliyoruz. 28 Ekim 1566’da ger?ekle?en bir Ay tutulmas?yla ba?lant?l? olarak burada da ?ok ge?meden g?ze ?arpt?. O zamanlardaki di?er t?m g?kbilimciler gibi Tycho da g?kbilimle astrolojiyi ili?kilendirdi. G?kcisimlerinin hareketleriyle insan ili?kilerinin aras?nda b?y?k bir ba? oldu?unu d???n?rd?. Tycho, ayn? zamanda bir ?airdi. Bir ?airi, bir astrolo?u ve bir g?kbilimciyi b?nyesinde bar?nd?ran Tycho, Rostock ?niversitesi’ndeyken, ger?ekle?en Ay tutulmas?n?n o s?ralarda herkesin akl?nda yer etmi? b?y?k T?rk padi?ah?n?n ?l?m?n?n habercisi oldu?unu s?yleyen birka? dize okumu?tu. ?ok ge?meden padi?ah?n ?l?m?n?n haberi ula?t?, tabii ki Tycho kendiyle ?v?n?yordu; ancak ?ok ge?meden anla??ld? ki ?l?m, tutulmadan ?NCE ger?ekle?mi?ti, bu da Tycho’ya epey bir g?l?nmesine neden oldu. Tycho’nun alt?l?s? (?elikten yap?lm??t?r, AB ve AC kollar? 122 cm’dir.) Tycho’nun Ekvatoral ?emberi (Meridyen dairesi, E B C A D, ?elikten yap?lm??t?r, ?ap? yakla??k 183 cm’dir.) Bir bak?ma kavgac? bir mizac? olan Tycho, Rostock ?niversitesi’ndeyken ba?ka bir Danimarkal? soyluyla ciddi bir s?rt??me ya?ad?. Bu kavgan?n nedenini kesin olarak bilemiyoruz. Ancak kavga, romantik bir nedenden de?il de hangisinin daha iyi matematik bildi?ine dair fikir ayr?l???na d??melerinden ??km?? gibi g?r?n?yor. ?ki g?kbilimciye yak???r bir ?ekilde, gecenin bir k?r?nde g?kkubbenin alt?nda d?v??t?ler; d?ello, Tycho’nun burnunun bir k?sm?, rakibinin maharetli k?l?c? taraf?ndan kesildi?inde onurlu bir ?ekilde sonland?r?ld?. Bu yaralanmay? tamir etmek i?in muhte?em ara? yap?c?s?n?n dehas? tekrar devreye girdi ve Tycho, “alt?n ve g?m?? kar???m?ndan” temsili bir burun yapt?. Bu sahte burun o kadar iyi yap?lm??t? ki orijinaliyle birebir oldu?u s?ylenmi?ti. Ancak Dr. Lodge, bu yorumu yapan?n bir dost mu yoksa bir d??man m? oldu?u konusunda emin de?ildi. B?y?k Augsburg d?rtl?s? Tycho’nun “Yeni G?ne? Sistemi”, 1577 Tycho, sonraki birka? y?lda ?e?itli yerlerde ?e?itli bilimsel alanlar? gayretle ?al??arak ge?irdi. Zaman?nda g?kcisimlerini g?zlemlemek i?in kullan?lacak yakla??k 6 metrelik yar??apa sahip, tahtadan kocaman bir kuadrant in?a etmek i?in antik ?ehir Augsburg’da g?kbilimle u?ra?an bir meclis ?yesine asistanl?k yapt???n? g?r?yoruz. Ba?ka bir zamanda ise ??reniyoruz ki Danimarka Kral?, Tycho’nun konuyla ilgili me?hur yeteneklerini duymu?, fikirlerini dan??m?? ve ona papazl?k mertebesinde kolay ve maa?? iyi bir vazife vermi?. B?ylece bilimsel u?ra?lar?n? devam ettirmesi i?in ona destek olmu?. Yine, Tycho’nun muhte?em bir azimle kimya deneyleriyle u?ra?t???n? da g?r?yoruz. ?lk ba?ta bu, g?kbilime olan ba?l?l???yla uyumsuzmu? gibi g?r?nebilir. Ama o zamanlarda farkl? bilimler, birbirlerine esrarengiz ba?larla ba?lanm?? gibi g?r?n?yordu. Simyac?lar ve astrologlar, birka? gezegenin belli metallerle gizemli ba?lar? oldu?unu ?ne s?r?yordu. Dolay?s?yla Tycho’nun, g?kbilimle ilgili ?al??ma program?na metallerin ?zelliklerini i?eren bir ?al??ma eklemesi de ?ok s?rpriz bir geli?me de?il. Uraniborg ve ?evresi G?zlemevinin plan? Ancak 1572’de ger?ekle?en bir olay, Tycho’nun g?kbilimsel u?ra?lar?n? hepten alevlendirdi ve onu hayat?n?n ?al??mas?n? ger?ekle?tirmeye itti. O y?l 11 Kas?m’da, laboratuvar?nda g?n boyu ?al??t?ktan sonra ak?am yeme?i i?in eve d?n?yordu ki kafas?n? g?ky?z?ne do?ru kald?rd???nda yepyeni, muhte?em bir y?ld?z g?rd?. Bu y?ld?z, Krali?e Tak?my?ld?z?’nda (Cassiopeia) bulunuyordu ve daha ?nce g?ky?z?n?n o k?sm?na bakt???nda orada kesinlikle parlak bir y?ld?z yoktu. Bu olay o kadar ?a??rt?c?yd? ki duyular?na g?venmekte g??l?k ?ekti. Bir ?e?it hal?sinasyona maruz kald???n? d???nd?. Bu sebeple ona e?lik eden hizmet?ilerini ?a??r?p parma??yla g?sterdi?i yerde parlak bir cisim g?r?p g?remediklerini sordu. Kesinlikle g?rebiliyorlard?, b?ylece Tycho o muhte?em cismin kendi hayal ?r?n? olmad???na ikna oldu. Kar??s?nda ger?ek bir g?kcismi duruyordu, emsalsiz bir parlakl?kla birden ortaya ??km??t?. G?ky?z?n? dikkatli bir bi?imde izleyebildi?imiz g?n?m?zde, yeni y?ld?zlar?n ortaya ??kmas?na al??k?n?z. Fakat g?ky?z?nde beliren hi?bir yeni y?ld?z?n, 1572’de ortaya ??kan y?ld?z taraf?ndan sergilenen g?z al?c?l??a ula?amad???na inan?l?yor. Bu cismin g?kbilim i?in de?eri, ba?ta pek anla??lmayabilir. Tycho’nun yeni bir y?ld?z ke?fetti?i bir bak?ma do?ru, ancak ayn? oranda do?ru olan bir ?ey daha var: Di?er bir bak?? a??s?na g?re de bu y?ld?z, Tycho’yu ke?fetti. E?er tam zaman?nda ger?ekle?en bu g?r?nme olay? olmasayd? Tycho’nun nihai olarak karar k?ld???ndan ?ok daha az yararl? olaca?? bir bilim dal?na y?nelme olas?l??? ?ok fazlayd?. Uraniborg G?zlemevi, Hven Adas? Tycho, o unutulmaz ak?amda eve ula??nca yeni y?ld?z?n yerini ?l?mek i?in devasa kuadrant?n? kulland?. G?zlemleri do?rudan cismin uzakl???n? bulmaya y?nelikti. Y?ld?z, bize ?evresindekilerden ?ok daha yak?nsa bu parlak cismin uzakl???n?n k?sa s?re i?inde bulunabilece?ini tahmin etti, ??nk? etraf?ndaki noktalara olan uzakl???nda g?zle g?r?l?r bir de?i?iklik ger?ekle?ecekti. ?ok ge?meden bu yeni y?ld?z?n bize Ay’dan daha uzak oldu?unu buldu; ??nk? g?r?nen konumu, etraf?ndaki y?ld?zlarla k?yasland???nda, yirmi saatlik zaman aral?klar?nda g?zle g?r?l?r derecede de?i?miyordu. Y?ld?z, g?nd?z vakti g?r?nebilecek kadar parlak oldu?undan bu t?r g?zlemler ger?ekle?tirmek m?mk?nd?. B?ylece Tycho kesin olarak y?ld?z?n bizden ?ok uzakta oldu?unu, ?yle ki D?nya’n?n ?ap?n?n bile y?ld?z?n uzakl???na k?yasla ?ok ?nemsiz kald???n? g?sterdi. Ayn? cisim ?zerinde ?al??an di?er bir?ok g?zlemcinin, yeni y?ld?z?n Ay mesafesinde bulundu?u, hatta daha yak?n oldu?u sonucuna vararak b?y?k bir hataya d??t???n? g?z ?n?ne ald???m?zda Tycho’nun konuya ili?kin ba?ar?s? daha da takdire ?ayan bir hal al?yor. Hatta Tycho’nun teleskopun hen?z icat edilmedi?i g?nlerde bu cisme ili?kin ke?fedilebilecek her ?eyi ke?fetti?ini s?yleyebiliriz. O, yaln?zca y?ld?z?n uzakl???n?n ?l??m i?in ?ok fazla oldu?unu kan?tlamakla kalmad?, ayn? zamanda g?ky?z?nde g?r?nen bir hareketi olmad???n? da g?sterdi. Parlakl???nda ger?ekle?en ard???k de?i?iklerin yan? s?ra parlakl???ndaki de?i?imlerle birlikte gelen ton dalgalanmalar?n? da kaydetti. G?n?m?zde, Tycho’nun yeni y?ld?z i?in yapt??? tamamen bilimsel g?zlemlerin, b?y?k g?kbilimcinin kendi g?z?nde bile b?y?k bir astrolojik ?nem ta??d???n? ??renmek tuhaf. Dr. Dreyer’dan ??rendi?imize g?re Tycho ??yle d???n?yordu: “Y?ld?z, en ba?ta Ven?s ve J?piter gibiydi, bu y?zden ilk etkileri ho? olacak; ancak sonra Mars’a benzemeye ba?lad?, s?radaki gelecek d?nem ise sava?lar, karga?a, esaret, prenslerin ?l?m?, ?ehirlerin d?????, g?kten ya?an ate?li meteorlar ve kurakl?k, veba ve zehirli y?lanlar i?erecek. Son olarak y?ld?z Sat?rn’e benzedi, bu y?zden en sonunda sefalet, ?l?m, hapis ve t?m di?er belalar gelecek!” Bu t?r d???nceler t?m d?nyada yayg?nd?. O zaman diliminde ya?ayan bilgin insanlar i?in bile bu t?r g?r?n?mler korkun? olaylara i?aret ediyordu. O g?nlerde benimsenen ba?at teorilerden birine g?re 1572’nin yeni y?ld?z?, t?pk? Bethlehem Y?ld?z?’n?n ?sa’n?n ilk geli?ini haber vermesi gibi, ?sa’n?n ikinci geli?ini ve d?nyan?n sonunu haber veriyordu. Tycho’nun bu konu ?zerindeki ara?t?rmalar?, onun bir yazar olarak ilk kez kar??m?za ??kmas?na vesile oldu. Bununla beraber kitab?n?n yay?mlanmas? bir s?re i?in arkada?lar?n?n yak?nmalar? y?z?nden ertelendi, ??nk? arkada?lar?na g?re asil bir adam?n kitap yazmaya tenezz?l etmesi onur k?r?c?yd?. Neyse ki Tycho, arkada?lar?n?n bu g?r??lerine g???s gerecek kadar kararl?yd?. Kitap ??kt? ve ayn? kalemden ??kan ?nemli g?kbilim ?al??malar?n?n ilki oldu. Tycho’nun Prag’taki mezar ta?? ?zerindeki i?leme Asil Danimarkal?n?n ??hreti art?k her yere yay?lm??t?, Danimarka Kral? ondan anayurduna d?nmesini ve Kopenhag ?niversitesi’nde g?kbilim dersleri vermesini rica etti. Tycho, biraz g?n?ls?z de olsa kabul etti. Ayr?ca buradaki a??l?? konu?mas? da korunuyor. Bu konu?mada, tutkulu bir dille, g?ksel olgular?n ilgin?li?i ve g?zelli?i ?zerinde duruyor. Bilgimizi geni?letmek i?in g?kcisimlerinin devaml? ve sistematik bir ?ekilde g?zlemlenmesinin mecburi gereklili?ine i?aret ediyor. Bilimin toplum yarar?na uygulanmas? i?in ?a?r?da bulunuyor, ??nk? zaman? ?l?emeyen hangi uygar medeniyet var olmay? ba?arabilmi? ki? Bu g?zel cisimlerin ?zerinde ?al??man?n “zihni, d?nyevi ve ?nemsiz ?eylerden kurtar?p g?klere y?kseltti?ini” ileri s?r?yor; sonra da “g?kbilimin ?zel bir kullan?m?yla, g?klerdeki hareketlerden insan kaderine ili?kin sonu?lar ??kar?labilece?ini” temenni ederek konu?mas?n? sonland?r?yor. Tycho’nun duvar d?rtl?s?, Uraniborg Yine 1572’de ger?ekle?en ilgin? bir olay, Tycho’nun dikkatini g?kbilimle ilgili konulardan uzakla?t?rd?. Tycho, ???k oldu. ?lgi duydu?u gen? k?z s?radan bir aileden geliyordu. Y?ce ve ?ok sayg?n aile arkada?lar? yine araya girip Tycho’yu, asil bir adam i?in uygun g?rmedikleri bu e?ten vazge?irmek i?in u?ra?t?lar. Gelgelelim Tycho hi?bir konuda geri ad?m atm?yordu. Kendi s?n?f?na mensup asil kad?nlardan biriyle evlenmeme sebebinin, o s?ralarda bilime adamak istedi?i ?eylerin zengin bir han?mefendinin istekleri taraf?ndan yiyip bitirilece?i korkusu oldu?u da ?ne s?r?l?yor. Her ne olursa olsun, Tycho’nun mutlu bir birlikteli?e ve ?ocuklu geni? bir aileye sahip oldu?u g?r?l?yor; ancak ?ocuklar?n?n hi?birinde babalar? Tycho’nun yeteneklerinden eser yoktu. Tycho’nun Almanya’da bilimle u?ra?an bir?ok arkada?? vard?, bu ki?iler onun i?lerini el ?st?nde tutuyorlard?. Orada g?rd??? muamele Tycho i?in Danimarka’da g?rd???nden ?ok daha cesaretlendiriciydi. O da bu y?zden Basel’e g?? edip kal?c? olarak orada ya?amay? kafas?nda kurdu. Bu niyetin s?ylentisi, iyi kalpli Danimarka Kral? II. Frederik’e ula?t?. Frederik, Tycho’yu Danimarka s?n?rlar? i?inde kalmaya ve ya?am? boyunca yapaca?? b?y?k i?lere orada devam etmeye ikna etti?i takdirde bunun krall???na b?y?k bir ?an kataca??n? bilecek kadar ak?ll?yd?. ??z?m olarak Tycho’ya sunulacak m?thi? bir teklif haz?rland?. Derhal gen? bir soylu, haberci olarak g?nderildi. Gence, kral?n huzuruna ?a??r?lan Tycho’ya ula?ana kadar gece g?nd?z seyahat etmesi emredildi. 11 ?ubat 1576 sabah? mesaj ula?t?r?ld???nda, g?kbilimci yataktayd?. Tabii hemen yola koyuldu ve Kopenhag’da kral?n huzuruna ??kt?. G?kbilimci, ?al??malar?n? rahats?z edilmeden ger?ekle?tirmek istedi?ini a??klad?. Bunun ?zerine Kral, ona Helsing?r’e biti?ik olan ?resund Bo?az?’ndaki Ven Adas?’n? teklif etti. Orada arzu etti?i kadar g?zlerden uzak ya?ayabilirdi. Dahas? kral, orada bir ev in?a etmesi ve g?ky?z?n? incelemek i?in kurulmu? en b?y?k g?zlemevini kurmas? i?in gerekli t?m masraflar? ?stlenece?ine dair s?z verdi. Tycho, arkada?lar?yla konu?up onlara dan??t?ktan sonra kral?n teklifini kabul etti. Bunun ?zerine ona hemen bir maa? ba?land? ve Ven Adas?’n? ?mr? boyunca kullanabilece?ini resmi olarak tahsis eden bir tapu haz?rland?. Me?hur Uraniborg ?atosu’nun in?as? 30 A?ustos 1576’da ba?lad?. Tycho’nun g?rkemli fikirlerine uygun olarak muntazam ve etkileyici bir seremoni ger?ekle?tirildi. Bilimle u?ra?an arkada?lar?n?n bir k?sm? da oradayd?, zaman ?yle bir se?ilmi?ti ki g?kcisimleri ?ans getirecek yerlerdeydi. Pahal? ?araplar topra?a d?k?ld?, ta?lar g?rkemli bir t?renle yerle?tirildi. Y?ld?zlar ?zerinde ?al??mak i?in in?a edilmi? bu muhte?em tap?na??n etkileyici mahiyetine, bu b?l?mde verdi?imiz g?rseller arac?l???yla ?ahit olunabilir. G?ky?z?n? incelemek i?in kullan?lan en ?arp?c? aletlerden biri, Tycho’nun Uraniborg odalar?ndan birinin i?ine in?a ettirdi?i duvara g?m?lm?? kuadrantt?. Bu ?ekliyle, g?kcisimlerinin irtifalar? daha ?nce elde edilmi? t?m sonu?lardan daha kesin bir sonu?la g?zlemlenebiliyordu. Bu muhte?em bulu?, ?nceki sayfada g?r?lebilir. Ayr?ca odan?n duvarlar?n?n, bilimsel ara?larda pek rastlanmayan b?y?k dekorasyonlar kullanarak resimlendirildi?i de g?zlerden ka?m?yor. Birka? y?l sonra, Ven’deki g?zlemevinin ?n? her yere yay?l?nca bir grup gen? Tycho’nun talimatlar? alt?nda ?al??mak i?in buraya ak?n etti. Bu sebeple Tycho, onlar?n kullan?m?na sunmak i?in ba?ka bir g?zlemevi daha in?a etti. Buradaki aletler, y?zeyde yaln?zca ?at?lar? g?z?ken yeralt? odalar?na yerle?tirilmi?ti. Bu yeralt? g?zlemevinin giri?inde muazzam ?iirsel bir yaz?t bulunuyordu. Bu yaz?t, yerin alt?nda bile Urania’n?n muhte?emli?inin g?kleri incelemeye adanm?? bir oyuk oldu?unu belirtiyordu. Tycho, ?iir yazmaya d??k?nd?. Bu sebeple f?rsat?n? buldu?unda kendini bu tattan mahrum b?rakm?yordu. Yeralt? g?zlemevinin duvarlar?nda sekiz g?kbilimcinin resimleri vard?, hepsi uygun ibarelerle sergileniyordu. Bu resimlerden biri de Tycho’nun kendisine aitti, alt?nda ise soyunun ?al??malar?na de?er bi?mesi gerekti?i yaz?l?yd?. Ayr?ca bir de hen?z var olmayan bir g?kbilimci tasvir ediliyordu. ?smi Tychonides’di ve alt?ndaki yaz?t, ortaya ??kt???nda b?y?k atas?n? gururland?raca??ndan m?tevaz? bir umutla bahsediyordu. Bu tuhaf yap?n?n in?as? ve bak?m? i?in gereken b?y?k masraflar, kraliyet kasas?ndan yap?lan bir dizi hibe taraf?ndan kar??land?. Tycho, yirmi y?l boyunca Uraniborg’da, bilim pe?inde b?y?k bir azimle ko?tu. ?al??malar? as?l olarak Ay’?n, gezegenlerin ve g?kkubbedeki y?ld?zlar?n yerini belirlemeyi i?eriyordu. Elindeki aletler izin verdi?i kadar?yla kesin g?zlemler yapmak i?in Tycho taraf?ndan ?ekilen b?y?k ac?lar, onun ard?ndan gelen g?kbilimcilerin ona hayranl??? ile m?k?fatland?r?ld?. Adadaki evi, bir i? yerinin yan? s?ra ona bir istirahat ve e?lence alan? da sunuyordu. Ailesi etraf?ndayd?, arkada?lar?n?n bir?o?u oradayd?, ayr?ca ilgin? konutunda bir de ev c?cesi bulunuyordu. De?i?iklik olsun diye g?kbilimsel ?al??malar?ndan sonra kimya laboratuvar?ndaki ??rencileriyle ?al???rd?. Hangi kimya problemlerinin ilgisini ?ekti?ini ise bilmiyoruz. Fakat, genel olarak ila? ?retimiyle ilgilendi?i s?yleniyor; bu ila?lar?n da kar??l?ks?z olarak da??t?lmas? sebebiyle, hi?bir zaman hasta eksikli?i gibi bir durum ya?anmam?? gibi g?z?k?yor. Tycho’nun otoriter ve doyumsuz karakteri onu s?k s?k zorluklar?n i?ine soktu ki bu durum y?llar i?inde de artm?? gibi g?z?k?yor. Ven’deki kirac?lardan birine k?t? davrand? ve buna mukabil mahkemede verilen karar, g?kbilimciyi ?ok k?zd?rd?. Kopenhag’daki ili?kilerinde de b?y?k de?i?iklikler meydana geldi. 1596’da gen? kral ta? giyince selefinin Ven Adas?’yla ilgili takip etti?i politikay? tersine ?evirdi. Tycho’ya verilen bol ?denekler bir bir geri ?ekildi ve sonunda maa?? bile kesildi. Bu sebeple Tycho, k?yamet gibi bir ?fke ve a?a??lanm??l?k hissiyle Ven’i terk etti. Birka? y?l sonra Bohemya’da, zaman?ndan ?nce ya?lanm?? bir adam olarak kar??m?za ??k?yor. 24 Ekim 1601’de ise hayat?n? kaybediyor. Galileo Galileo’nun portresi B?y?k g?kbilimciler aras?nda, hayat? Galileo’nunkinden daha ilgin? nitelikler ve ?arp?c? de?i?iklikler i?eren bir g?kbilimci bulmak zor olur. Onu, sab?rl? bir ara?t?rmac? ve muhte?em bir k??if olarak ele alabiliriz. Yak?n ili?kilerini, ?zellikle dikkate de?er bir karaktere sahip k?z? Rahibe Maria Celeste’le olan yak?nl???n? ele alabiliriz. Ayr?ca filozof, Engizisyon’un y?ld?r?mlar?n? ?st?ne ?ekti?inde, Galileo’nun ya?am?n? ?deta “kapatan” i?ler ac?s? faciay? da ele alabiliriz. Bu ?arp?c? adam?n eskizini ?izmek i?in kullanabilece?imiz materyaller neredeyse s?n?rs?z. Bu b?l?mde, k?z?n?n manast?rdaki evinden yazd??? cana yak?n mektuplar? ?zel olarak kullanaca??z. Bu mektuplar?n neredeyse y?zden fazlas? korunuyor. Ayr?ca ?efkatle sevilen bir ?ocuk taraf?ndan bir ebeveyne yaz?lan bu mektuplardan daha g?zel ve dokunakl? bir mektup serisinin yaz?l?p yaz?lmad??? da tart??maya a??k. Bu mektupla?man?n b?y?k bir b?l?m?, Messrs. Macmillan taraf?ndan 1870’de bas?lan The Private Life of Galileo (Galileo’nun ?zel Hayat?) adl? eserde bulunabilir; ayr?ca ben, bu b?l?m?n i?erdi?i bir?ok ger?e?i o cildin yazar?na bor?luyum. Galileo, 18 ?ubat 1564’te Pisa’da do?du. Floransal? bir soylu olan Vincenzo de’ Bonajuti de’ Galilei’nin en b?y?k o?luydu. Her ne kadar ?erefli bir soydan gelse de b?y?k filozofun ?ocuklu?unu ge?irdi?i ev, maddi olana?? k?s?tl? bir yerdi. En az?ndan gen? Galileo’nun hayat?n? kazanmas? i?in bir u?ra? edinmesi gerekti?i a??kt?. Babas?ndan, hem kal?t?m hem de e?itim yoluyla, g??l? bir m?zik yetene?i devrald? ve g?r?n??e g?re udla harikalar yarat?yordu. Ayr?ca do?u?tan gelen dikkate de?er bir sanatsal g?ce sahipti ki bunu ?zenle i?ledi. Ger?ekten de gelece?in g?kbilimcisinin bazen meslek olarak kendini resime adama d???ncesine sahip oldu?unu biliyoruz. Ancak babas?, Galileo’nun t?p ?zerine ?al??mas? gerekti?ine karar verdi. B?ylece Galileo’nun, on yedi ya??nda g?zel sanatlara olan a?inal???na bir de Yunanca ve Latince bilgisi ekleyerek hakk?yla Pisa ?niversitesi’ne girdi?ini g?r?yoruz. Burada gen? filozof, matematikle ilgili baz? ipu?lar? edindi. Ard?ndan bilimin bu alan?yla b?y?k oranda ilgilenmeye ba?lad? ve hatta geometri ?zerine ?al??mas?na izin verilmesi i?in yalvard?. ?ste?inin kabul? ?zerine babas?, bu ama?la ona bir e?itmen tuttu. Ancak bunu biraz g?n?ls?zce yapt?, ??nk? gen? ??rencinin ilgisinin, ba?l?ca me?guliyeti olmas? gereken t?p ?al??malar?ndan uzakla?mas?ndan korkuyordu. Ard?ndan bu evhamlar?n sebepsiz olmad??? h?zla ortaya ??kt?. ?klid’in ?nermeleri Galileo’ya o kadar ilgi ?ekici geldi ki babas?, dikkati daha fazla da??lmas?n diye matematik e?itmeninin i?ine son vermenin iyi bir fikir olaca??n? d???nd?. Ama art?k i? i?ten ge?mi?ti. Galileo, ?yle bir ilerleme kaydetmi?ti ki geometri ?al??malar?na kendi kendine devam edebilecek duruma gelmi?ti. ?ok yak?nda b?y?k bir hayranl?k besledi?i me?hur 47. ?nermeye kadar gelecek ve ?klid’in alt? kitab?nda uzmanla?ana kadar devam edecekti ki bu, o g?nlerde dikkate de?er bir ba?ar? olarak g?r?l?yordu. Fakat Pisa’daki gen? ??rencinin ba?ar?s? ve ?zeni, ?niversite otoriteleri taraf?ndan pek dikkate al?nmad?. O g?nlerde Aristoteles’in doktrinleri, di?er her ?eyde oldu?u gibi do?a bilimlerinde de insan bilgeli?inin v?cut bulmu? hali olarak g?r?l?yordu. Aristoteles’i ezbere bilmek her ??rencinin vazifesiydi ve o sayg?n ??retmenin doktrinlerinden ??phe duymak ya da onlar? sorgulamak kabul edilemez bir k?stahl?k olarak g?r?l?yordu. Fakat gen? Galileo, do?a kanunlar? konusunda kendi ba??na d???nebilecek cesarete sahipti. Do?ay? do?rudan do?ruluk ve yanl??l?k a??s?ndan sorgulama kabiliyeti varken Aristoteles’in otoritesi taraf?ndan sunulan hi?bir do?ruluk iddias?n? k?r? k?r?ne kabul etmeyecekti. Bu sebeple ??retmenler, Galileo’yu yanl?? y?nlendirilmi? bir gen? olarak g?rmeye ba?lad?lar; fakat sonsuz bir ?abayla ula?abildi?i t?m bilgileri toplayan bu ?ocu?a sayg? duymaktan ba?ka bir ?ey de yapam?yorlard?. Galileo’nun sarkac? Saatlerimizde sarka? kullan?m?na o kadar a?inay?z ki zaman ?l?erlerimizin ayar?yla bu y?ntemin tan??mas?n?n, b?y?k g?kbilimcinin ?an?na yara?an, dikkate de?er bir bulu? oldu?unu fark etmiyoruz. G?r?nen o ki bir g?n Pisa Katedrali’nde otururken Galileo’nun ilgisi, tavandan sallanan avizeye tak?ld?. Sarkac?n sal?nd??? e?imin uzun mu k?sa m? oldu?u ?nemli bir nokta olarak kafas?na tak?ld?, her sal?n?mda ge?en zaman makul bir bi?imde ayn? gibi g?z?k?yordu. Bu da dikkatli g?zlemciye bir zaman tutucunun sarka? taraf?ndan kontrol edilebilece?ini g?sterdi ve b?ylece Galileo, bu prensibe dayanan ilk saati in?a etti. Bu arac?n birincil gayesi ise hastalar?n nab?zlar?n? ?l?mek i?in hekimlere bir yard?m sa?lamas?yd?. Galileo’nun sahip oldu?u yetenekler, uzun bir s?re sonra otoriteler taraf?ndan tan?nd? ve Galileo, yirmi be? ya??ndayken Pisa ?niversitesi’nde matematik profes?rl???ne atand?. Bir s?re sonra zaman gelip de kendini yeterince g??l? hissetti?inde eski felsefenin yanda?lar?na meydan okudu. Aristoteles, nesnelerin hareketi konusundaki doktrininin elzem bir b?l?m?nde, bir ta??n yere d??mesi i?in gereken zaman?n ta??n k?tlesine ba?l? oldu?unu ileri s?rm??t?; yani yery?z?ne belli bir y?kseklikten b?rak?lan a??r ta?, hafif olandan daha k?sa s?rede yere d??ecekti. Aksi ?ok basit deneylerle bile kan?tlanabilecek bir iddian?n, felsefenin herhangi bir alan?nda edindi?i pozisyonu asla koruyamayaca?? d???n?lebilir. Fakat Aristoteles bunu s?yledikten sonra herhangi bir ??phesini dile getirmeye giri?en ki?i, alay konusu olmak i?in haz?r olmal?yd?: “Aristoteles’ten daha zeki oldu?unu mu d???n?yorsun?” Galileo, as?rlard?r onaylanm?? bilgi olarak g?r?len bu iddian?n sa?mal???n? en etkili ?ekilde g?stermeye kararl?yd?. Pisa’n?n E?ik Kulesi’nin tepesi, bu muhte?em deney i?in ?ok etkileyici bir yer sunuyordu. Gen? profes?r, tepede as?l? b?y?k a??r bir nesneyi ve k???k hafif bir nesneyi ayn? anda a?a?? sald?. Aristoteles’e g?re b?y?k olan, k???k olandan ?ok daha ?nce yere ?ak?lacakt?; ancak durumun bu olmad??? ortaya ??kt?. B?y?k bir kalabal???n g?zleri ?n?nde ?ok basit bir ger?ek g?sterdi ki iki cisim de yan yana d???p yere ayn? anda ula?t?lar. B?ylece, neredeyse iki bin y?l boyunca do?a bilgimizin geli?mesine ket vuran dogmalara sorgusuz ba?l?l???n sa?ma sistemini y?kmak i?in ilk b?y?k ad?m at?ld?. Antik inan?lara kar?? tak?n?lan bu devrimsel tav?r, Galileo’nun ?niversite otoriteleriyle olan ili?kisini daha da d?zensiz bir hale soktu. Ayr?ca Galileo, ba?ka yerlerde de d??man edinme ?anss?zl???na sahipti. O s?ralarda Leghorn Liman?’n?n y?neticisi olan Don Giovanni de Medici, gemi havuzunu bo?altmaya yarayaca?? ileri s?r?len bir icat geli?tirmi?ti. Fakat Galileo, bu giri?imin sa?ma oldu?unu o kadar agresif bir tav?rla g?sterdi ki Don Giovanni bunu ?iddetli bir hakaret olarak alg?lad?. Galileo’nun ele?tirileri ger?ek ??k?p garip bulu?unun b?y?k bir ba?ar?s?zl?k oldu?u tamamen kan?tlan?nca bile Giovanni’nin bu k?zg?nl??? dinmedi. Galileo, Pisa’daki pozisyonunda bir?ok y?nden o kadar rahats?z hissettirildi ki en sonunda ?niversitedeki mevkisini terk etmek zorunda kald?. Arkada?lar?n?n b?y?k ?abalar? sonucu, ki bu arkada?lar? ya?am? boyunca ona b?y?k miktarda destek oldu?u i?in Galileo ?ok ?ansl? bir insand?, Padova ?niversitesi’ne matematik profes?r? olarak se?ildi ve 1592 y?l?nda oraya gitti. Galileo, bilimsel devrimi ger?ekle?tirecek o muhte?em ara?t?rmac?l?k kariyerine bu mevkideyken giri?ti. Profes?rl?k g?revlerini yerine getirirken sahip oldu?u heves, ger?ekten de de?i?meyen niteliklerindendi. ?ok ge?meden do?a felsefesi derslerine o kadar b?y?k kalabal?klar? ?ekmeye ba?lad? ki ders odas? ta??yordu. Ayr?ca evinde ?zel ders verece?i bir?ok ??rencisi de oldu. Bu i?lerden artakalan her an ise ?zel ?al??malar?na ve ard? arkas? kesilmeyen deneylerine adan?yordu. Do?a bilgimizi b?y?k ?l??de geni?leten di?er bir?ok filozofta oldu?u gibi Galileo’da da felsefi ara?t?rmalarda kullanmak i?in tasarlanan ara?lar?n bulu?u i?in muhte?em bir yetenek vard?. Pratik i?lerine yard?mc? olmas? i?in 1599 y?l?nda yetenekli bir i??iyi evinde ya?amas? i?in ?a??rd???n? g?r?yoruz. B?ylece Galileo’nun ?retken beyninde ne zaman bir alet fikri do?sa bu i??i hep el alt?nda olacakt?. ?lk icatlar? aras?nda 1602 y?l?nda buldu?u termometre g?ze ?arp?yor. Ku?kusuz bu ayg?t?n ilkel formu, ?u an ayn? isimle and???m?z ayg?ta g?re baz? a??lardan farkl?l?k g?steriyor. Galileo ilk ba?ta etken madde olarak suyu kullanm??t?, suyun genle?mesi sayesinde ?s? ?l??lebilecekti. Sonra ise alkol?n de ayn? ama?la kullan?labilece?ini fark etti. Civan?n termometre i?in en uygun s?v? olarak tan?mlanmas? ise yar?m as?r sonra ger?ekle?ecekti. Galileo’nun teleskopu g?kbilime tan?t?p insan bilgisini geli?tirecek o b?y?k ad?m? ataca?? zaman yakla??yordu. B?yle bir alet fikrinin nas?l filizlendi?ini anlamak i?in en iyisi s?z? Galileo’nun kendisine b?rakal?m. A?a??da yer alan paragraf, Galileo’nun kay?nbiraderi Landucci’ye yazd??? bir mektuptan al?nt?. “Sana birka? haberim oldu?u i?in yaz?yorum, ger?i bunlar? duymak seni mutlu mu edecek yoksa ?zecek mi bilmiyorum; ??nk? memleketime d?nmek gibi bir umudum kalmad?, fakat bu durumun hem yararl? hem de y?ce bir sonucu oldu. ?ki ay ?nce Flanders’teki birinin Nassaulu Kont Maurice’e, uzaktaki cisimleri yak?nm?? gibi g?steren bir cam? sundu?unu ve b?ylece iki mil uzaktaki bir adam?n bile rahatl?kla g?r?lebildi?ini s?yleyen haberleri duymu?sundur. Bu bana o kadar muhte?em geldi ki ?st?nde d???nmeye ba?lad?m. Perspektif Teorisi ile ilgili bir temelim oldu?undan bu icad?n nas?l yap?labilece?ini bulmak i?in i?e koyuldum, sonunda buldum; hatta o kadar ba?ar?l? oldum ki benim yapt???m, Hollandal?n?n teleskopundan ?ok daha ?st?n oldu. Bu ba?ar?m, Venedik’te haber oldu ve bir hafta ?nce Majesteleri’nin ve senatonun t?m ?yelerinin tarifi imk?ns?z ?a?k?nl?klar? i?inde bu bulu?u g?sterdim. En ya?l?lar? da dahil olmak ?zere bir?ok beyefendi ve senat?r, denizin a??kl?klar?ndan liman?n a?z?na do?ru yol alan gemileri izlemek i?in Venedik’in en y?ksek ?an kulelerine bir?ok kez t?rmand?lar ve gemileri rahatl?kla g?rd?ler. E?er benim bulu?um olmasayd? o gemiler iki saat sonra ancak g?r?nebilirdi. Bu aletin yaratt??? etki, elli mil uzakl?ktaki bir nesneyi sanki be? mil uzakl?ktaym?? gibi g?steriyor.” Bu teleskopun muhte?em nitelikleri, entelekt?el insanlar aras?ndaki evrensel ilgiyi ?ekmeyi ba?ard?. Galileo, yeni icad? i?in bir?ok yerden talep ald?, b?ylece bu icat ?ok miktarda ?retilecek ve bir?ok ?nemli ?ahsiyete hediye olarak da??t?lacakt?. Galileo’nun kendisi ise bu icad? g?kcisimlerini g?zlemek i?in kullanacakt? ki b?ylece aletin al???lmam?? g??leri sayesinde g?kbilimde yeni bir ?a? ba?layacakt?. Bu yolda yapt??? ilk ke?if, y?ld?zlar?n say?s?yla ilgiliymi? gibi g?z?k?yor. Galileo, bu k???k borudan bakt???nda, g?ky?z?nde ??plak g?z?n g?rebilece?inden on kat daha fazla y?ld?z g?rebildi?ini fark edince ?ok ?a??rd?. Bu ger?ekten de b?y?k bir s?rprizdi. Bizler g?kbilimin temel ger?eklerine o kadar a?inay?z ki teleskopun icad?ndan ?nceki ?a?larda g?ky?z?n?n g?zlemciler taraf?ndan nas?l yorumland???n? fark etmemiz her zaman kolay olmuyor. Ger?ekten de bu t?r konular? d???nen di?er ?o?unluk gibi Galileo’nun da y?ld?zlar?n g?zlemciden belli uzakl?ktaki bir k?renin y?zeyinde oldu?u gibi hatal? bir inanca sahip oldu?unu pek d???nmezdik. Galileo’nun teleskopundan bak?nca g?r?lebilir y?ld?zlar?n say?s?n?n on kat artt???n? g?ren biri, b?yle bir doktrine olan inanc?n? tabii ki s?rd?remezdi. Teleskop arac?l???yla g?r?lebilen y?ld?zlar?n daha uzak cisimler oldu?u neticesini ??karmamak neredeyse imk?ns?zd?. Durum, t?pk? ??plak g?zle g?r?lemeyen gemileri, teleskopu kullanarak hayrete d??m?? Venediklilere g?stermesine benziyordu. Galileo’nun g?ksel ke?ifleri h?zla birbirini izledi. Do?ay? seven herkesin ?a?lar boyu hayranl?k duydu?u o muhte?em Samanyolu; Padova’n?n g?kbilimcisi, sihirli borusunu onun ?zerine do?rultana kadar ger?ek do?as?n? hi?bir zaman insan g?z?ne a??k etmemi?ti. G?m??i ?????n muhte?em ku?a??n?n, g?ky?z?n?n siyah arka plan? ?zerine sa??lm?? y?ld?z tozlar? oldu?u o zaman ortaya ??kt?. Optik yard?m olmadan ayr? ayr? g?r?lemeyecek kadar k???k tekil y?ld?zlar olmas?na kar??n, bu k???k y?ld?zlar?n, inan?lmaz say?lar? sayesinde her y?ld?z g?zlemcisinin ?ok a?ina oldu?u ?????, yani o g?ksel parlakl??? ?retebildikleri g?r?ld?. Ancak o ilk g?nlerde teleskopun yapt??? en muhte?em ke?if, hatta belki de teleskopla yap?lm?? en muhte?em ke?if, b?y?k J?piter gezegeninin etraf?nda d?nen d?rt uydulu bir sistemin ke?fiydi. Bu o kadar beklenmedik bir ?eydi ki Galileo en ba?ta g?zlerine inanamad?. Ama b?y?k gezegene e?lik eden d?rt uydulu bir sistemin varl???, ?ok ge?meden tart??mas?z bir ger?ek olarak kabul edildi. Bir?ok ?nemli ?ahsiyet, Galileo’ya ko?up G?ne? ve etraf?nda d?nen gezegenler sistemini temsil eden bu g?zel minyat?r? g?rmeye geldiler. Tabii ki her zaman oldu?u gibi birka? pimpirikli insan, hareket eden d?rt cismin daha gezegensel sisteme eklenmesi gerekece?inden iddiaya inanmay? reddetti. Galileo’nun ortaya att??? fikirle dalga ge?tiler. Uydular?n g?ky?z?nde de?il, teleskopun i?inde olabilece?ini iddia ettiler. Hatta bilinene g?re ??pheci bir filozof, J?piter’in uydular?n? kendi g?zleriyle g?rse bile inanmayaca??n? s?yledi; ??nk? ona g?re bu uydular?n varl???, sa?duyunun ilkelerine kar??yd?! Yeni ke?fin, bilim tarihinin bu ?zel ?a??nda, ?zel bir ?nemi oldu?una ??phe yok. ??nk? hat?rlanmal? ki o g?nlerde D?nya’n?n de?il, G?ne?’in merkezde oldu?u, D?nya’n?n g?nde bir kendi ekseni etraf?nda, y?lda bir ise G?ne?’i ?evreleyen b?y?k bir ?ember ?zerinde d?nd???n? ileri s?ren Kopernik’in fikirleri hen?z yay?mlanm??t?. Do?an?n i?leyi?ine getirilen bu yeni bak?? ise ?ok ?iddetli itirazlarla kar??la?m??t?. J?piter’in uydular?n?n ke?finden ?nce Galileo’nun kendisinin de Kopernik’in teorisinin sa?laml???ndan pek emin olmamas? ihtimal dahilinde. Ama merkezdeki tek b?y?k cisim etraf?nda d?nen g?rece k???k birka? cismin varl???n? g?zler ?n?ne seren bu resmin, gezegenlerin G?ne?’le olan ili?kisinin g?zel bir g?stergesi olarak alg?lanmamas? neredeyse imk?ns?zd?. B?ylece bu, Kopernik’in gezegensel sistem teorisinin do?ru oldu?unu Galileo’ya a??k?a g?sterdi. Bu fikrin m?him anlam?, b?y?k filozofun gelecekteki s?hhatine do?rudan etki edecekti. G?r?nen o ki Galileo, Padova’daki ik?metini, ?ok sevdi?i Toskana’dan naho? ?ekilde s?rg?n edilmesinin bir sonucu olarak g?r?yordu. Hep kendi memleketine d?nme arzusu i?indeydi ve en sonunda bu f?rsat kendini g?sterdi. Art?k Galileo’nun ?n? o kadar b?y?m??t? ki Toskana’n?n B?y?k D?k’?, filozofun Floransa’da ya?amas?n? istiyordu. B?ylece y?netimi alt?ndaki topraklar ?deta par?ldayacakt?. Bu sebeple Galileo’ya teklifler yap?ld?. Sonu? olarak onun, B?y?k D?k’?n matematik?isi ve filozofu unvan?yla 1616 y?l?nda Floransa’da ikamet etti?ini g?r?yoruz. Padova’da Galileo’nun iki k?z?, Polissena ve Virginia, bir de o?lu, Vincenzo do?du. O g?nlerde gelene?e g?re, bir ?talyan beyefendinin k?z?n?n gelecek kariyeri ?nceden belirleniyordu. Ya ?ok ge?meden bir e? bulunacakt? ya da inan?l? bir rahibe olup pe?elere b?r?nmek ?zere manast?ra g?nderilecekti. Galileo’nun hen?z ?ocukluktan yeni ??km?? iki k?z?n?n da Arcetri’deki Aziz Matthew Fransiskan Manast?r?’na gitmesi kararla?t?r?lm??t?. B?y?k k?z Polissena, Rahibe Maria Celeste ismini al?rken Virginia da Rahibe Arcangela ismini ald?. Virginia’n?n hep hassas ve uzun bir melankoli i?inde oldu?u g?r?l?yor, bu sebeple Galileo’nun ya?am?n? anlatmada ?ok fazla bir rol? yok. Ancak Rahibe Maria Celeste, manast?r? hi? terketmemesine ra?men, ?ok sevdi?i babas?yla samimiyetini korumay? ba?arm??. Bu k?smen, Galileo’nun ?ok d?zensiz ve hatta genelde uzun zaman aral?klar?nda yapt??? ziyaretlerle sa?lanm??. K?z?na mektuplar? g?r?ld??? ?zere epey s?k yaz?lm?? ve sevgi dolu ifadelerle bezenmi?, ?zellikle de hayat?n?n son d?neminde yazd?klar?. Ne var ki Galileo’nun t?m mektuplar? maalesef kay?p. Galileo, Engizisyon taraf?ndan ele ge?irildi?inde ona kar?? kan?t olarak kullan?lmas?n veya g?nderildi?i manast?r a???a ??kmas?n diye bu mektuplar?n kasten yok edildi?i y?n?nde birtak?m dayanaklar mevcut. Fakat Rahibe Maria Celeste’nin babas?na yazd??? ?ok dokunakl? mektuplar neyse ki korunmu?. Bu mektuplar?, tatl? ve kibar bir rahibenin onlar?n yay?lmas? d???ncesinden nas?l ?ekinmi? olabilece?ini d???nmeden okumak ?ok zor. Sevecen bir ?ekilde, Galileo’ya “?ok sevgili efendim ve babam” ?eklinde hitap etti?i sevimli, k???k notlar? neredeyse hep bir hediyeyle birlikte yollanm??; bu hediyeler belki ufak tefek ?eyler, ancak yoksul bir rahibenin hediye edebilece?i en iyi ?eyler de yine onlar. Bu sevimli haberle?menin zarafeti Galileo i?in o kadar de?erli ki g?kbilimcinin geri kalan yak?nlar? de?ersiz bir betimlemeye b?r?n?yor. Galileo, akrabal?k ba?lar?n? her zaman en c?mert ?ekilde ele ald?; fakat onlar?n hatalar? ve ahlaks?zl?klar?, bencillikleri ve ars?zl?klar? onu devaml? rahats?z ediyordu, hem de neredeyse hayat?n?n son g?n?ne kadar. 19 Aral?k 1625’de Rahibe Maria Celeste ??yle yaz?yor: “Gece ibadeti g?nleri i?in sana iki tane pi?mi? armut yolluyorum. Ancak t?m ikramlar?n en b?y??? olarak sana bir g?l g?nderiyorum, b?ylesi bir mevsimde bu derece nadir bir ?ey g?rmek seni ?ok memnun edecek. G?lle birlikte dikenlerini de kabullenmelisin, ??nk? bu Efendi’mizin ac?l? tutkusunu temsil ediyor. Ye?il yapraklar? ise fani hayat?m?z?n k?sa k???n?n karanl???ndan ge?tikten sonra, kutsal bir tutku yoluyla elde edebilece?imiz, cennetteki sonsuz bahar?n ?????na ve saadetine eri?me umudumuzu temsil ediyor.” Galileo’nun miskin karde?i, e?i ve ?ocuklar?yla birlikte filozofun evinde ya?amaya ba?lay?nca Rahibe Maria Celeste, her ne kadar kusursuz olmasalar da babas?n?n yan?nda art?k ona bakma g?revini ?stlenecek birilerinin oldu?u d???ncesiyle memnun oluyor. Noel arifesinde g?nderdi?i k???k hediyelerine ho? bir not e?lik ediyor. ??yle arzu ediyor: “Bu kutsal g?nlerde Tanr?, ona ve t?m haneye huzur versin. B?y?k yaka ve yenleri Albertino i?in, di?er ikisini iki gen? ?ocu?a, k???k k?pe?i bebe?e, ??rekleri de herkes i?in g?nderiyorum; baharatl? ??rekler hari?, ??nk? onlar senin i?in. ?ok daha fazlas?n? yapmaya haz?r iyi niyetlerimi kabul et.” Galileo’nun, verilen deste?e hi? de?mediklerini s?k s?k kan?tlayan akrabalar? i?in s?rekli olarak zaman?n?, c?zdan?n? ve n?fuzunu ortaya koymas? u? bir ho?g?r? ?rne?i olu?turuyor. Latif rahibenin bu konudaki yorumu ise ??yle: “Sevgili efendim ve babam, bana ?yle geliyor ki siz do?ru yolda y?r?yorsunuz, ??nk? size kar??l???nda yaln?zca nank?rl?k yapan o insanlara bile her ortaya ??kan durumda yard?m etmeye devam ediyorsunuz. Bu daha zor oldu?u kadar, ayn? zamanda daha erdemli ve daha kusursuz bir hareket.” Arcetri’deki villa; Galileo’nun ikametgah?. Milton kendisini burada ziyaret etmi?tir. Veba ?evrede deh?et sa?arken sevgili k?z?n endi?esi ise ?u sat?rlarda g?r?l?yor: “Vebaya tedbir olmas? a??s?ndan sana iki kavanoz elektuar g?nderiyorum. ?st?nde etiket olmayan kuru incir, ceviz, sedefotu ve tuz i?eriyor, hepsi balla kar??t?r?ld?. Her sabah a? karn?na, az?c?k Rum ?arab?yla birlikte bir ceviz b?y?kl???nde almal?s?n.” Salg?n daha da artarken Rahibe Maria Celeste, fevkalade aziz bir rahibe olan Abbess Ursula taraf?ndan yap?lan ?nl? lik?rden binbir zorlukla da olsa az bir miktar bulmay? ba?ar?yor. Bunu ?u s?zlerle birlikte babas?na yolluyor: “Bu ilaca g?venmeniz i?in size yalvar?yorum. ??nk? benim zavall? dualar?ma bile o kadar ?ok g?veniyorsan?z, b?ylesine kutsal bir insan?nkine ?ok daha fazla g?venmelisiniz. Ger?ekten de onun faziletleriyle, salg?n?n t?m tehlikelerinden kurtulaca??n?za emin olabilirsiniz.” Galileo’nun ilac? al?p almad???n? bilmiyoruz, ancak ne olursa olsun salg?ndan kurtuldu. Teleskop, Galileo’nun Floransa’daki yeni evinden tekrar g?ky?z?ne ?evrildi ve g?kbilimcinin ?al??malar?n? yine parmak ?s?rtan ke?iflerle ?d?llendirdi. J?piter’i incelerken ula?t??? b?y?k ba?ar? do?al olarak Galileo’yu Sat?rn’e bakmaya y?nlendirdi. Orada da yine yeterince ?a??rt?c?, ancak yanl?? yorumlad??? bir g?r?nt?yle kar??la?t?. Sat?rn’?n J?piter ya da Mars gibi dairesel bir disk sergilemedi?i gayet a??kt?. Gezegen, ortada b?y?k bir k?re, her yanda da k???k birer k?re olmak ?zere Galileo’ya ?? cisimden olu?uyormu? gibi g?r?nd?. Ke?fin esrarengiz do?as?, Galileo’yu bu ke?fi gizemli bir tav?rla a??klamaya itti. Bir dizi mektup yay?mlad? ki mektuplar?n yeri uygun bir ?ekilde s?raland???nda, Sat?rn gezegeninin ?? par?al? oldu?unu duyuran bir c?mle ortaya ??k?yordu. Tabii ki biz bu gezegenin ?arp?c? g?r?nt?s?n?n iki par?al?, ??k?nt?l? bir halkadan kaynakland???n? biliyoruz. Ama Galileo’nun teleskopunun c?l?z g?c?yle bu halkalar, b?y?k merkez cisme birtak?m ekler ya da ?deta k???k k?reler olarak g?z?kt?. Galileo’nun muhte?em g?kbilim ke?iflerinin sonuncusu ise Ay’?n titre?imiyle alakal?yd?. Bana g?re bu olgunun varl???n? ke?fetmesi, onun g?zlem zek?s?n?, teleskopla ula?t??? di?er ba?ar?lar?ndan ?ok daha fazla g?zler ?n?ne seriyor. Ay’?n s?rekli ayn? y?z?n?n D?nya’ya bakt??? bilinen bir ger?ek. Fakat Ay’?n y?zeyindeki lekelere ve i?aretlere ili?kin dikkatli g?zlemler yap?ld???nda g?r?l?yor ki k?sa s?reli bir de?i?im, Ay’?n standart dairesine k?yasla az?c?k daha do?uyu ya da bat?y?, az?c?k daha kuzeyi ya da g?neyi g?rmemize izin veriyor. Ne var ki, bir biyografi yazar?n?n bak?? a??s?ndan bak?ld???nda Galileo’nun kariyerini bu kadar ilgin? k?lan ?ey elde etti?i ba?ar?lar?n?n yan? s?ra, ?ekti?i ac?lar. Ac?lar ve zaferler her ne kadar yak?ndan ilgili olsa da belki de bilim tarihindeki en b?y?k dramaya gereken dikkati vermemizin zaman? geldi. D?nya’n?n kendi ekseni etraf?nda d?nd???n?n ve D?nya’n?n da t?pk? di?er gezegenler gibi G?ne?’in etraf?nda hareket etti?inin yaz?l? oldu?u Kopernik’in ?l?ms?z ?al??mas? ortaya ??kt???nda tutucular deh?ete d??t?. Roma Katolik Kilisesi, De Revolutionibus Orbium Coelestium ad?n? ta??yan bu bilimsel eseri yasakl? kitaplar listesine ekledi. ?ncelemeden sonra ise 1615 y?l?nda inanca ters d??t??? h?km? verildi. Birinci s?n?f dayanaklar ?zerindeki ??phelerle birlikte, Galileo’nun da Kopernik’in sak?ncal? d???ncelerini benimsedi?inden ??phe edildi. Bu sebeple 26 ?ubat 1616 tarihinde Kardinal Bellarmine’nin huzuruna ?zel olarak ?a??r?ld? ve beklendi?i ?zere, o ?irkin d???nceleri ??retmesi ya da savunmas? gibi bir hataya d??memesi konusunda Galileo’ya ihtar verildi. Galileo, bu ?st? kapal? uyar?dan dolay? b?y?k bir s?k?nt?ya d??t?. Arkada?lar?yla Kopernik sistemini tart??ma ayr?cal???ndan ya da tamamen ikna oldu?u bu muhte?em teorinin ilkelerini ??rencilerine ??retme ayr?cal???ndan mahrum b?rak?lmas?n? ciddi bir mesele olarak g?rd?. Kardinal Bellarmine’in s?zlerinde ve uyar?lar?nda kastetti?i gibi, dindar bir Katolik oldu?undan, kiliseye tutkuyla ba?l? oldu?undan ??phe edildi?ini d???n?lmek ona ac? verdi. Galileo, 1616 y?l?nda Papa V. Paulus’la g?r??t?. Papa, b?y?k g?kbilimciyi cana yak?n bir ?ekilde kar??lad? ve onunla birlikte y?r?yerek k?rk be? dakika s?ren bir sohbet ger?ekle?tirdi. Galileo, Papa cenaplar?na, onu kilisenin otoritesine kar?? mahcup b?rakacak giri?imlerin d??manlar? taraf?ndan ortaya at?ld???ndan yak?nd?, ancak Papa ona rahat olmas?n? s?yledi. Papa, Galileo’nun dinine s?k? s?k?ya ba?l? oldu?una emindi ve kendisi Aziz Peter’?n koltu?unda oldu?u s?rece, yasakl? kitaplar? belirleyen senatonun Galileo’nun ba??na daha fazla dert olmayaca?? konusunda g?kbilimciyi temin etti. V. Paulus’un 1623 y?l?nda ?lmesinden sonra Maffeo Barberini, VIII. Urbanus ismiyle Papa se?ildi. Bu yeni Papa, kardinalken Galileo’nun yak?n arkada?lar?ndan biriydi. Hatta b?y?k g?kbilimciyi ve ke?iflerini ?ven Latince dizeler yazm??t?. Bu sebeple Galileo’nun, biraz tedbirle, kilisenin memnuniyetsizli?ine maruz kalma korkusu olmadan ?al??malar?na ve yaz?lar?na devam etme zaman?n?n geldi?ini d???nmesi kadar do?al bir ?ey yoktu. Hatta 1624 y?l?nda Galileo’nun Roma’daki arkada?lar?ndan biri, Galileo’yu ?ehre davet ediyor ve ?unlar? s?yl?yordu: “Bu ?ok merhametli, bilgili ve muhte?em Papa’n?n destekleriyle bilim geli?meli. Geli?in, Papa hazretlerini sevindirir. Bana gelip gelmedi?ini ve ne zaman gelece?ini sordu; k?sacas?, seni her zamankinden ?ok seviyor ve sana sayg? duyuyor.” Ziyaret gere?ince yap?ld?. Galileo Floransa’ya geri d?nd???nde ise Papa, bir mektup yaz?p ?ok k?sa zaman ?nce babas?n?n yerini alarak Toskana’n?n B?y?k D?k? olan gen? Ferdinand’?n filozofa g?zel makamlar vermesini buyurdu. Mektuptan bir b?l?m ise ??yle: “Galileo’da yaln?zca edebi paye de?il, ayn? zamanda din sevgisi de mevcut. Ayr?ca bu niteliklerinde olduk?a g??l? ki zaten bunlar sayesinde papal???n sempatisini kolayl?kla kazand?. ?imdiyse terfimiz nedeniyle bizi tebrik etmek i?in bu ?ehre geldi?inde onu sevgiyle kucaklad?k. Onu, papal???n engin sevgisiyle birlikte sizin c?mertli?inizin ?a??rd??? memleketine g?ndermek bizi ?z?yor. Onun bizim i?in ne kadar de?erli oldu?unu bilesiniz diye ona bu y?ce fazilet ve dindarl?k referans?n? vermek istedik. Ayr?ca baban?z?n c?mertli?ini benimseyerek, hatta onu ge?erek Galileo’ya bah?edece?iniz her ayr?cal???n, bizim memnuniyetimize katk? sa?layaca??n? da belirtiriz.” Papa VIII. Urbanus taraf?ndan ger?ekle?tirilen bu olumlu kar??laman?n ard?ndan Galileo ayn? ?ekilde Papal?k otoritelerinin D?nya’n?n dura?anl??? konusundaki b?y?k soru hakk?nda da ayn? ?ekilde tav?r de?i?ikli?ine gidece?ini umdu. Bu sebeple ya?am?n?n temel ?al??mas?n?n haz?rl?klar?na ba?lad?: ?ki B?y?k Sistem Hakk?nda Diyalog. Bu ?al??ma, otoriteler taraf?ndan tefti?e sunuldu. Papa’n?n kendisi, ?ne s?rece?i birka? ko?ula usul?nce uyulmas? ?art?yla eserin yay?mlanmas?na bir itirazda bulunmayaca??n? belirtti. En ba?ta, kitab?n ismi o kadar dikkatli bir ?ekilde se?ilmi?ti ki Kopernik’in doktrininin bir bilimsel ger?ek de?il, yaln?zca bir varsay?m oldu?unu a??k?a g?steriyordu. Galileo’ya ayr?ca Papa’n?n kendisi taraf?ndan ?ne s?r?lm?? ?zel savlar? da kitaba dahil etmesi s?ylenmi?ti. Bu savlar, Papa hazretlerine g?re, Kopernik’in yeni sistemine gayet kar??t gibi g?r?n?yordu. Galileo’nun Ay y?zeyi ?iziminin kopyas? Diyalog’un yay?m? i?in resmi izin Engizisyon ?efi taraf?ndan verildi ve kitap b?ylece bask?ya g?nderildi. Bundan sonra g?kbilimcinin kitab? hakk?ndaki kayg?lar?n?n sona erdi?i d???n?lebilir. Asl?nda hen?z ciddi manada kayg? duymaya ba?lamam??t? bile. Kutsal Saray’?n ?efi Riccardi, birden baz? ku?kulara kap?ld? ve taslak bask?dayken tekrar Galileo’ya g?nderildi, b?ylece belirtti?i iddialar tekrar incelenecekti. G?r?nen o ki Riccardi, bask?ya gitmesi i?in belki de aceleyle izin verdikten sonra, meseleye gerekli ?zeni g?stermedi?i kan?s?na varm??t?. Kitab?n ??kmas?ndaki kayda de?er gecikme bu m?zakerelerin bir sonucuydu. Gelgelelim en sonunda, Haziran 1632’de, Galileo’nun muhte?em ?al??mas? ?ki B?y?k Sistem Hakk?nda Diyalog d?nyaya a??lmak ?zere bas?ld?; ancak bu durum, ?l?ms?z yazar i?in endi?e kayna?? oldu. Yay?mland?ktan sonra kitap ?ok b?y?k istekle okundu. Fakat Kutsal Saray’?n ?efi, kitab?n bas?m?na r?za g?sterdi?i i?in pi?man olacak nedenler buldu. Bu sebeple amirane bir emirle ?talya’daki t?m kopyalara el koydurdu. Papal?k tavr?ndaki bu ani de?i?ikli?in ard?ndan Toskana’n?n B?y?k D?k’?, Katolik otoritelere kar?? g??l? bir serzeni?te bulundu. Papa’n?n kendisi de ?al??man?n inanca ters d??en bir i?eri?e sahip oldu?u inanc?ndan etkilenmi? g?r?n?yordu. Kitap ?st?ne yap?lan genel yorum, otoritelerin kitab?n ger?ek e?ilimini yanl?? anlamas? gibi g?r?n?yordu, oysaki vazife i?in g?revlendirilmi? teologlar kitab? tekrar tekrar incelemi?ti. B?y?k D?k’?n temaslar? sonucu Papa cevap verdi ve kitab?, i?indeki her kelimeyi inceleyecek “bilgili, vakur ve aziz adamlar”?n meclisine sunmaya karar verdi?ini belirtti. Papa’n?n mesele ?zerindeki ki?isel g?r??leri g?steriyordu ki onun inanc?na g?re Diyalog, bir okuyucunun eline ge?ebilecek en sapk?n i?eri?e sahipti. Kutsal Saray’?n ?efi, kitab?n yay?m? i?in izin verdi?i i?in otoriteler taraf?ndan b?y?k ?l??de su?land?. O da kitab?n, eline ula?an orijinal tasla?a uygun bas?lmad???na dair savunma yapt?. Galileo’nun kitaba, Papa’n?n kendisi taraf?ndan ?ne s?r?len ve eski ortodoks bak?? a??s?n? savunan, uygun arg?manlar? eklemeye dair verdi?i s?ze ba?l? kalmad??? ileri s?r?ld?. Bunlardan biri ku?kusuz kitaba dahil edilmi? ancak i?leri Galileo’nun lehine ?evirece?ine, zavall? filozof i?in i?leri daha k?t? bir hale getirmi?ti. Papa’n?n arg?man?n?, Diyalog’taki “Simplicio[2 - Kelime anlam? basitlik, s?radanl?k; Kitapta Aristoteles?i g?r??? savunan ve bu g?r??? kutsal kabul eden tutucu bir karakterdir.]” karakteri dillendiriyordu. Galileo’nun d??manlar?, Papa hazretlerinin fikrini a??klamak i?in b?yle bir y?ntem kullan?lmas?n?n, Galileo taraf?ndan Papa’y? k???k d???rmek i?in kasten yap?ld???n? iddia ettiler. Galileo’nun arkada?lar?ysa onun as?l niyetinin, b?yle bir ?eyin yan?ndan bile ge?medi?ini ileri s?rd?ler. Bu ?ekilde ortaya ??kan ??phelerin, Papal?k otoritelerinin ?ehresinin de?i?mesine sebebiyet vermi? olmas? da ?ok b?y?k bir olas?l?k gibi g?r?n?yor 1 Ekim 1632’de Galileo, k?fir oldu?una dair a??r bir su?lamayla Roma’daki Engizisyon’a ??kmas?na dair bir emir ald?. Tabii ki Galileo, emre ba?l?l???n? dile getirdi, ancak ilerlemi? ya?? ve k?t?ye giden sa?l??? sebebiyle mahkemenin ertelenmesi iste?ini dile getirdi. Ancak Papa merhamet etmedi. H?l? arkada??yken Galileo’yu bu tehlike hakk?nda uyarm?? oldu?unu s?yledi. Emre itaatsizlik gibi bir se?enek yoktu. Galileo, yolu istedi?i kadar uzatabilirdi, fakat mecburen bir an ?nce yola koyulmas? gerekiyordu. 20 Ocak 1633’te Galileo, bu amirane emre uymak ?zere Roma’ya do?ru yorucu yolculu?una ba?lad?. 13 ?ubat’ta, t?m mesele boyunca bilge ve nazik davranan arkada?? Toskana ata?esi Niccolini’nin misafiri oldu. A??k?a g?r?l?yordu ki Engizisyon Mahkemesi, Galileo’ya kar?? yumu?ak ve d???nceli davran?yordu, yaln?zca kendisine kar?? a??lan davan?n bir sona ula?mas?nda kararl?yd?lar ve bu tutarl? bir tutumdu. Papa, B?y?k Toskana D?k?’ne olan sayg?s?ndan dolay? Galileo’nun bu ayr?cal?ktan yararlanabilece?ini s?yledi, ??nk? k?firlikle su?lanan bir h?k?ml?n?n, ata?enin evinde kalmas? e?i benzeri g?r?lmemi? bir olayd?. Normal ?artlar alt?nda Engizisyon’un zindanlar?na g?nderilmi? olmal?yd?. Su?lunun davas? incelenmeye ba?lad???nda Galileo kapat?ld?, ancak tabii ki zindanlara de?il, Engizisyon Mahkemesi’nin rahat odalar?ndan birine… Niccolini’nin, Engizisyon ?n?ndeyken Galileo’ya kullanmas?n? ?iddetle tavsiye etti?i akla uygun ve uzla?t?r?c? uysal dil sonucunda Engizisyon o kadar memnun kalm??t? ki Papa’ya Galileo’nun sal?verilmesi i?in ricada bulundular. B?ylece Galileo’nun yarg?lama s?recinin geri kalan?nda ?ok i?ten bir ?ekilde a??rland??? ata?enin evine geri d?nmesine izin verildi. Bunun t?m meselenin yak?nda bitece?ine bir kan?t oldu?unu d???nen Rahibe Maria Celeste, fikirlerini ??yle a??klad?: “K?ymetli mektubunun bana verdi?i sevin?, onu rahibelere tekrar tekrar okumam ve onlar?n da olanlar? duyunca b?y?k bir ?enlik havas?na b?r?nmesi beni o kadar heyecanland?rd? ki en sonunda b?y?k bir ba? a?r?s?na tutuldum.” Galileo, savunmas? i?in, daha ?nce de k?firlikle su?lan?p 1616 y?l?nda Kardinal Bellarmine taraf?ndan su?suz bulundu?unu, ?imdi ne yapt?ysa o zaman da ayn? ?eyi yapt???n? ve o zamanki ?al??malar?n?n dine ba?l?l?k konusunda onaydan ge?ti?ini ileri s?rd?. Engizisyon ger?ekten de merhamet g?stermeye meyilliydi, ancak Papa tatmin olmam??t?. Bu sebeple 21 Haziran’da tekrar ?a??r?ld?. Diyalog’u yazmas?na neden olan sebeplerin tatmin edici a??klamas?n? yapmad??? takdirde kendisine i?kence edilece?i s?ylenerek tehdit edildi. Yarg?lama boyunca Papa, ?ok sayg? duydu?u ve takdir etti?i B?y?k D?k’?n hatr?na, D?k’?n hizmetindeki Galileo’ya olabilecek en y?ksek seviyede d???nceli bir yakla??m sergiledi?i konusunda dair Toskana ata?esini temin etti. Yine de g?kbilimciye ?rnek bir ceza verilmesi gerekiyordu, zira Diyalog’u yay?mlayarak 1616 y?l?ndaki kararla birlikte y?k?ml? oldu?u sessiz kalma emrine kesin bir itaatsizlik g?stermi?ti. Kitab?n, onu tekrar tekrar denetimden ge?iren Kutsal Kurul’un ?efi taraf?ndan onayland???n? ileri s?rmek de ge?erli kabul edilmedi. E?er Kutsal Kurul ?efi’nin, filozofun on alt? y?l ?nce ald??? dinsel uyar?dan haberi olmasa dahi Galileo’nun bu durumu ona haber vermi? olmas? gerekti?ine karar verildi. 22 Haziran 1633’de Galileo, Engizisyon’un b?y?k salonuna ??kar?ld? ve savunmas?n? duymak ?zere toplanm?? kardinallerin ?n?nde diz ??kmeye zorland?. ?ok ayr?nt?l? bir ?ekilde haz?rlanm?? uzun bir belgede Galileo, Diyalog’ta D?nya’n?n hareketini tart??maya a??k bir sav olarak g?rmek gibi ciddi bir hata yapmaktan dolay? su?lu bulundu. Galileo’nun da bildi?i gibi, ki belge de bunu ?ne s?r?yordu, kilise bu kavram?n ?ncil’e kar?? oldu?unu kesin bir ?ekilde vurgulam??t?. Yani Galileo’nun bu kadar sapk?n bir g?r???n imk?n dahilinde olmas? konusunda lehte bir d???nce i?ine girmesi, kilise otoritelerinin g?rmezden gelemeyece?i bir sayg?s?zl?k ?rne?iydi. Ayr?ca Galileo, Diyalog’ta, en g??l? arg?manlar? tutucu doktrini destekleyenler lehine de?il, kilisenin kesinlikle k?nad??? D?nya’n?n hareketini savunan ki?iler lehine vermekten de su?lu bulundu. Zanl? taraf?ndan yap?lan savunman?n g?zden ge?irilmesinden sonra Galileo’nun, Engizisyon taraf?ndan k?firlik gibi a??r bir su? i?ledi?ine, bunun kar??l???nda da kutsal kitaplarda yazan t?m cezalar?, k?namalar? ve bu i?leyen insanlara verilen di?er cezalara ?arpt?r?lmas?na karar verildi. E?er Galileo, ona sunulan s?re zarf? i?inde t?vbe ederek dine ayk?r? d???ncelerini resmi bir ?ekilde reddederse bu cezalar?n b?y?k bir b?l?m? kald?r?lacakt?. Ayn? zamanda g??l? bir tutumla i?lenen su?un ciddili?ini damgalamak gerekliydi, b?ylece hem Galileo i?in bir ceza hem de di?erleri i?in bir uyar? olacakt?. B?ylece Galileo’nun, Papal?k otoritelerinden gelecek ikinci bir emre kadar Engizisyon’da tutuklu kalmas?na karar verildi. Ayr?ca ?? y?l boyunca her hafta, yedi Pi?manl?k ?lahi’sini okumak zorunda b?rak?ld?. Bundan sonra Engizisyon’un b?y?k salonundaki o unutulmaz sahne ger?ekle?ti. Teleskopun mucidi, ?nl? g?kbilimci, ya?lanm?? ve halsiz Galileo, k?firlik su?una t?vbe etmek i?in H?ristiyan Cumhuriyeti’nin en ?nl? ve sayg? de?er lord kardinalleriyle Engizisyon ?efleri’nin ?n?nde diz ??kt?. Eli ?ncil’in ?zerindeyken Galileo, G?ne?’in merkezde sars?lmaz oldu?unu, D?nya’n?n merkezde olmad???n? ve hareket etti?ini ?ne s?ren fikri reddetmek ve yalanlamak zorunda kald?. Gelecekte onu ??pheli durumuna d???recek hi?bir ?ey s?ylemeyece?ine ya da yazmayaca??na dair yemin etti, e?er yaparsa kutsal yaz?tlarda yazan t?m cezalara ve ac?lara boyun e?ecekti. Akabinde bu yemin, Floransa’dan ?zel olarak ?a??r?lan ??rencileri ?n?nde de okundu. Hem 1616 y?l?nda ger?ekle?en ilk olayda hem de 1633’de ger?ekle?en ikinci olayda o s?rada egemen olan papalar?n Galileo’yu ilgilendiren h?k?mlere imza atmad??? g?r?l?yor. Bu konudaki g?r??e g?re hem V. Paulus’un hem de VIII. Urbanus’un, Roma Kilisesi’nin Kopernik’in iddialar?na ili?kin tak?nd??? tav?rla ilgili sorumluluk almaktan ka??nd??? ?ne s?r?l?yor. Bu durumun ?nemi ise Papa’n?n yan?lmazl???na ili?kin yap?lan a??klamalarda gizli. Bu korkun? davalar s?ras?nda Rahibe Maria Celeste’nin ?ok sevdi?i babas? hakk?nda d??t??? endi?eyi tahmin edebiliriz. Galileo’nun yak?n arkada?? ata?e Niccolini’nin e?i, davan?n elverdi?i ?l??de rahibeye, kibar bir ?ekilde sakinle?tirici g?venceleri yaz?yordu. K?zdan babas?na g?nderilen bu dokunakl? ???k mektuplar?n?n yenilenen bir ak??? vard?. K?z?, ??yle yaz?yordu: “O kadar ans?z?n oldu ki i?ine d??t???n derdin haberleri ruhumu kederle delip ge?ti.” Ayr?ca babas?na Roma’dan ayr?lma izni verildi?ini duydu?unda k?z? yine ??yle yaz?yordu: “Ke?ke Siena’ya sa? salim vard???n? duyan t?m rahibelerin ve karde?lerimin sevincini sana anlatabilsem. Ger?ekten ola?an?st? bir ?eydi. Haberleri duyunca Abbess Anne ve rahibelerin ?o?u, ko?up sevin? g?zya?lar? ve ?efkatleriyle beni kucaklad?lar.” Galileo’nun aile armas? Tutsakl?k karar? en ba?ta Papa taraf?ndan yumu?ak bir ?ekilde yorumland?. Galileo, ?artl? tutukluluk haliyle ba?piskoposun Siena’daki evinde kalabilecekti. Tabii ki onun i?in en b?y?k ac? k?z?ndan zorla ayr? kalman?n ac?s?yd?, ??nk? nihayetinde o da k?z?na, k?z?n?n ona kar?? hissetti?i tutkulu sevgiyle neredeyse e?it bir sevgi besledi?ini anlam??t?. K?z?, ona s?rekli olarak babas?na etti?i herhangi bir hizmetten ald??? zevki ba?ka hi?bir ?eyden almad???n? s?ylerdi. Hatta Galileo’nun kefaret olarak ?zerine y?klenen yedi Pi?manl?k ?lahisi’ni okuma g?revini onun yerine ger?ekle?tirebilece?ini ??rendi?inde b?y?k bir sevin?le dolmu?tu: “Bir s?re ?nce okumaya ba?lad?m ve ?ok b?y?k bir memnuniyet duyuyorum. ?lk olarak Kutsal Kilise’ye ba?l?l?k i?in edilen duan?n tesirli oldu?una ikna oldum; ikincisi de seni bu ilahiyi hat?rlama zahmetinden kurtar?yorum. E?er daha fazlas?n? yapabilsem ve bunun seni ?zg?r k?laca??n? bilsem seve seve, ?u an i?inde ya?ad???m yerden ayr?l?p do?rudan zindana giderdim.” Rahibe Maria Celeste’nin sa?l??? gittik?e k?t?le?iyordu, ancak ona bir kez daha ?ok sevdi?i efendisini ve babas?n? kucaklaman?n b?y?k ayr?cal??? bah?edilmi?ti. Asl?nda Galileo’ya kendi evine d?nme izni verilmi?ti; ancak k?z?n?n ?l?m?n?n geldi?ini duydu?u g?nde bile dava h?km?, ona ebedi yaln?zl?k i?inde kendi evinde kalmas?n? emrediyordu. Ya??n?n getirdi?i g??s?zl???n artmas?, arkada?lar?ndan tecrit edilmesi ve k?z?n?n kayb? ?zerine Galileo bir kez daha teselliyi ?ok ?al??makta arad?. Hareket ?zerine ?nl? diyalo?unu yazmaya ba?lad?. Fakat yava? yava? g?r?? kabiliyetini kaybetmeye ba?lad? ve di?er dertlerinin ?zerine bir de k?rl?k eklendi. 2 Ocak 1638’de Diodati’ye ??yle yazd?: “Heyhat, ?ok sevgili arkada??n ve hizmetk?r?n Galileo son bir ayd?r hi? g?rm?yor. Yani muhte?em ke?iflerim ve a??k ?rneklerimle ge?mi?teki bilge insanlar?n inanc?n?n y?zlerce kat ?tesinde b?y?k oldu?unu g?sterdi?im bu g?ky?z?, bu d?nya ve bu evren benim i?in o kadar k???k bir hale geldi ki art?k yaln?zca kendi bedenimin hisleriyle dolu.” Êîíåö îçíàêîìèòåëüíîãî ôðàãìåíòà. Òåêñò ïðåäîñòàâëåí ÎÎÎ «Ëèòðåñ». Ïðî÷èòàéòå ýòó êíèãó öåëèêîì, êóïèâ ïîëíóþ ëåãàëüíóþ âåðñèþ (https://www.litres.ru/chitat-onlayn/?art=69403288&lfrom=688855901) íà Ëèòðåñ. Áåçîïàñíî îïëàòèòü êíèãó ìîæíî áàíêîâñêîé êàðòîé Visa, MasterCard, Maestro, ñî ñ÷åòà ìîáèëüíîãî òåëåôîíà, ñ ïëàòåæíîãî òåðìèíàëà, â ñàëîíå ÌÒÑ èëè Ñâÿçíîé, ÷åðåç PayPal, WebMoney, ßíäåêñ.Äåíüãè, QIWI Êîøåëåê, áîíóñíûìè êàðòàìè èëè äðóãèì óäîáíûì Âàì ñïîñîáîì. notes 1 Eski d?nemlerde denizcilerin, y?ld?zlar?n a??lar?n? hesaplayarak bulunduklar? konumu saptamalar?na olanak veren a?? ?l?er. 2 Kelime anlam? basitlik, s?radanl?k; Kitapta Aristoteles?i g?r??? savunan ve bu g?r??? kutsal kabul eden tutucu bir karakterdir.
Íàø ëèòåðàòóðíûé æóðíàë Ëó÷øåå ìåñòî äëÿ ðàçìåùåíèÿ ñâîèõ ïðîèçâåäåíèé ìîëîäûìè àâòîðàìè, ïîýòàìè; äëÿ ðåàëèçàöèè ñâîèõ òâîð÷åñêèõ èäåé è äëÿ òîãî, ÷òîáû âàøè ïðîèçâåäåíèÿ ñòàëè ïîïóëÿðíûìè è ÷èòàåìûìè. Åñëè âû, íåèçâåñòíûé ñîâðåìåííûé ïîýò èëè çàèíòåðåñîâàííûé ÷èòàòåëü - Âàñ æä¸ò íàø ëèòåðàòóðíûé æóðíàë.