À â Ìîñêâå - ñíåãîïàä... è âëþáë¸ííûå ïàðû... Êàê-òî âäðóã, íåâïîïàä, íà âåñåííèõ áóëüâàðàõ çàáëóäèëàñü çèìà - Áåëûì êðóæåâîì ìàðêèì íàêðûâàåò ëþäåé â òèõèõ ñêâåðàõ è ïàðêàõ. Ñíåã ëåòèò, ëåïåñòêàìè ÷åð¸ìóõè êðóæèò, ë¸ãêèì ïóõîì ëåáÿæüèì ëîæèòñÿ íà ëóæè... Ñåðûé äåíü, îùóùàÿ ñåáÿ âèíîâàòûì, òàëûé ñíåã íàñûùàåò âåñíû àðîìàòîì. Ïîäñòàâëÿþò ëàäîíè â

Antik yunan hik?yeleri

antik-yunan-hikyeleri
Àâòîð:
Òèï:Êíèãà
Öåíà:153.66 ðóá.
ßçûê: Òóðåöêèé
Ïðîñìîòðû: 38
Ñêà÷àòü îçíàêîìèòåëüíûé ôðàãìåíò
ÊÓÏÈÒÜ È ÑÊÀ×ÀÒÜ ÇÀ: 153.66 ðóá. ×ÒÎ ÊÀ×ÀÒÜ è ÊÀÊ ×ÈÒÀÒÜ
Antik yunan hik?yeleri George W. Cox Antik Yunan’dan g?n?m?ze ula?an mitler ve efsaneler, tarihi ve k?lt?rel miras?m?z?n en ?nemli b?l?mlerinden birini olu?turur. Y?zlerce y?ld?r anlat?lagelen bu mitler ve efsaneler, g?n?m?zde de pek ?ok filme, diziye, kitaba, bilgisayar oyunlar?na ilham kayna?? olmaya ve insano?lunun yarat?c?l???n? ?ekillendirmeye devam etmektedir. Apollon’dan Hermes’e, Demeter’den Poseidon’a, Dionysos’tan Pandora’ya, Medusa’dan Athena’ya pek ?ok fig?r?n ?l?ms?z hik?yelerini bir araya getiren bu kitapta, korkusuz kahramanlar?n destans? sava?lar?, g??l? tanr?lar?n amans?z rekabetleri, ?l?ml? sava???lar?n imk?ns?z g?revleri ve Yunan mitolojisine dair merak etti?iniz daha bir?ok ?eyi bulacaks?n?z. George W. Cox Antik Yunan Hik?yeleri Delos’lu Apollon Hi?bir ?ehirde ya da ?lkede huzurla ya?ayabilece?i bir ev bulamayan Leydi Leto, korku ve ?z?nt? i?inde diyar diyar gezdi. Girit’ten Atina’ya, Atina’dan ?giaea’ya, ?giaea’dan Pelion ve Athos zirvelerine gitti. Koca Ege Denizi’nin t?m adalar?n?; Skyros, Imbros[1 - G?k?eada. (e.n.)], Lemnos[2 - Limni. (e.n.)] ve hepsinin en g?zeli Chios’u[3 - Sak?z Adas?. (e.n.)] dola?arak bir ev arad?. Gitti?i her diyar?n onu kabul etmesi i?in bo? yere dua etti. Ta ki Delos’a gelinceye kadar. Orada huzur bulursa, ona muhte?em zaferler kazand?raca??na s?z verdi. Sonra sesini y?kselterek “Beni dinle, karanl?k denizin adas?,” dedi. “E?er bana bir yuva verirsen, yetmi? iki millet sana gelecek ve topra??na b?y?k bir servet ak?tacaklar. ??nk? ?????n ve ya?am?n efendisi Phoebus Apollon burada do?acak ve insanlar onun l?tfunu kazanmak ve arzular?n? ??renmek isteyecekler.” Bunun ?zerine Delos ??yle cevap verdi: “Leydi, harika ?eyler vaat ediyorsun. Ancak duydu?uma g?re Phoebus Apollon ?yle g??l? olacakm?? ki d?nya ?zerinde hi?bir ?ey onun g?c?ne dayanamayacakm??. Bir de bana bak! Zavall?, ta?l? bir toprak par?as?ndan ibaretim. Bana bakan g?zleri memnun edecek pek bir ?eyim yok. O y?zden benim sert ve ?orak topra??m? k???mseyece?inden ve daha g?rkemli bir tap?nak in?a edece?i, kendisine tap?nmaya gelen insanlar?n daha ihti?aml? hediyeler getirece?i ba?ka bir diyara gitmesinden korkuyorum.” Fakat Leto, Styx’in[4 - Hades’in h?kmetti?i ?l?ler diyar? ile ya?ayan d?nya aras?ndaki s?n?r? olu?turan nehir. (?.n.)] karanl?k sular?na, ?zerinde uzanan geni? g?ky?z?ne ve etraf?n? saran engin yery?z?ne, Phoebus’un tap?na??n?n Delos’ta olaca??na ve suna??nda b?t?n y?l boyunca zengin adaklar?n yanaca??na yemin etti. B?ylece Leto, Delos adas?na yerle?ti ve Phoebus Apollon orada do?du. Olimpos’ta ya?ayan ?l?ms?z tanr?lar? bir sevin? sard? ve yery?z?, g???n g?l?msemesine g?lerek kar??l?k verdi. Sonunda Apollon’un tap?na?? Delos’ta in?a edildi ve ba?ka diyarlardan insanlar onun isteklerini ??renmek ve ona zengin adaklar sunmak i?in tap?na?a geldiler. Pytho'lu Apollon Uzun zaman ?nce Apollon, Delos’ta ya?ard? ve her y?l ?yon’un t?m ?ocuklar? onun tap?na??n?n ?n?nde d?zenlenen ??len i?in toplan?rd?. Ama sonunda Apollon bir s?r? ?lkeden ge?erek Pytho’ya do?ru yola ??kt?. Elinde arp?yla Zeus’un ve tanr?lar?n g?rkemli bir ya?am s?rd?kleri Olimpos’un kap?lar?na yakla?t?. Hepsi Apollon’un arp ?al???na bay?ld?. Esin perileri; tanr?lar?n ?l?ms?z yeteneklerini, ya?l?l?ktan ve ?l?mden ka???? olmayan fanilerin kederlerini ve elemlerini anlatan ?ark?lar s?yledi. Horai, Hebe ve Harmonia’yla el ele tutu?mu?tu. Ares, Argos katili Hermes’le birlikte Afrodit’in yan?nda duruyor, Phoebus Apollon’un yeni y?kselen g?ne?le ayd?nlanan y?z?n? izliyordu. Derken Apollon Olimpos’tan inerek Pieria b?lgesine, Iolkos’a ve Lelantin ovas?na gitti. Ama hi?birini ?zerine evini in?a edecek kadar be?enmedi. Ard?ndan Mykalessos’ta dola?t?, Teumessos’un ?imenlerle kapl? d?zl?klerinden ge?ti ve kutsal Thebes’e vard?. Ama oraya da yerle?medi, ??nk? oraya hen?z hi?bir insan ayak basmam??t?. Ne bir yolu ne de patikas? vard?. B?t?n arazi vah?i bir ormanla kapl?yd?. ?lerledi, ilerledi. Kephisos ?ay?’n? ge?ti, Okalea’y? ve Haliartos’u a?t?, sonunda Telphusa’ya vard?. Orada kendine bir tap?nak in?a etmeyi d???nd?, ??nk? topraklar geni? ve verimliydi. “G?zel Telphusa,” dedi. “Burada, bu g?zel diyarda dinlenece?im ve insanlar buraya gelip benim buyruklar?m? soracak, korku saatinde yard?m?m? isteyecekler. Ben senin ?zerinde ya?arken, buras? ?ok g?rkemli bir yer olacak.” Ama Telphusa, Phoebus tap?na?? i?in yerini se?ip temelini atarken ?fkeyle doldu. Onunla kurnazca konu?tu. “Dinle beni Phoebus Apollon. Sen burada bir evin olsun istiyorsun ama burada asla huzur bulamazs?n, ??nk? geni? ovam insanlar? sava?maya te?vik edecek ve sava? atlar?n?n g?mb?rt?s? senin kutsal tap?na??n?n huzurunu ka??racak. Bar?? zamanlar?nda bile b???ren s???rlar s?r?ler halinde p?nar?ma gelecek ve bu g?r?lt? kalbine keder verecek. Krisa’ya git ve kendine Parnassos’un gizli vadilerinde bir ev yap. ?nsanlar d?nyan?n her yerinden arma?anlar?yla oraya gelecek.” Apollon onun s?zlerine inand? ve Phelegyes topraklar?ndan ge?erek Krisa’ya geldi. Orada, Parnassos’un derin vadilerinden birine tap?na??n?n temellerini in?a etti. Erginos’un o?ullar? Trophonios ve Agamedes duvarlar? y?kseltti. Orada bir de Hera’n?n ?ocu?u Typhaon’u emziren kudretli bir ejderha buldu. Onu vurdu ve dedi ki: “D??t???n yerde ??r? ve daha fazla insan evlad?n? ?zme. G?nlerin sona erdi art?k, seni Typhaon bile kurtaramaz. Ya da o k?t? isimli Kimera. Toprak ve yanan g?ne? bedenini t?ketip yok edecek.” Ejderha b?ylece ?ld? ve bedeni yerde ??r?d?. Bu nedenle oraya Pytho ad? verildi ve insanlar Phoebus Apollon’a b?y?k Pytho Kral? olarak tapt?lar. Ama Phoebus, Telphusa’n?n onu kand?rd???n? anlam??t?, ??nk? Krisa’n?n b?y?k ejderhas?ndan da topra??n sertli?inden de bahsetmemi?ti. ?fkeye kap?larak h?zla geri d?nd?. “Beni hileli s?zlerinle aldatt?n Telphusa. Ama p?nar?n?n tatl? sular? art?k akmayacak ve ihti?am yaln?zca benim olacak,” dedi. Ard?ndan b?y?k kayal?klar? a?a?? d???rd? ve o g?zel p?nar?n yan? ba??ndaki ak?nt?y? kesti. B?ylece g?rkem, Telphusa’y? terk etti. Apollon, Pytho’da onun rahipleri olmas? i?in hangi insanlar? se?ece?ini d???nmeye ba?lad?. Y?ksek bir tepenin ?zerinde dikilirken denizin ?zerinde ilerleyen bir tekne g?rd?. ??indeki insanlar Giritlilerdi. Mallar?n? Pylos’takilerle takas etmek ?zere Kral Minos’un ?lkesinden yola ??km??lard?. Phoebus suya atlad? ve kendini bir yunusa d?n??t?rerek tekneye do?ru h?zla y?zd?. O b?y?k bal???n kudretli y?zge?leriyle nereden ??k?p da teknelerinin yan?nda bitti?ini kimse anlamad? ama yunus, karanl?k sularda gemiye yol g?sterirken hayretle izlediler. ?iddetli g?ney r?zg?r?n?n g?c?yle, yelkenleri olmaks?z?n h?zla ilerlerken hepsi korkudan titreyerek oturuyordu. Malea burnundan ve Lakonya topraklar?ndan ge?erek Elos’a ve Helios’un ya?ad???, insanlar?n keyif s?rd??? ve s?r?lerin zengin otlaklarda otlad??? Tsenaron’a vard?lar. Denizcilerin gezisi orada bitecekti ama gemi, d?menine itaat etmedi. K?y? boyunca ilerleyerek Pelops’un adas?na do?ru gitti, ??nk? kudretli yunus rehberlik ediyordu ona. Arene ve Arguphea’dan ge?erek kumlu Pilos’a, Halkis ve Dyme’den ge?erek Epeian’lar?n ?lkesine, Pherae ve ?thaka’ya vard?lar. Adamlar orada Krisa k?y?lar?n? y?kayan sular?n ikiye ayr?ld???n? g?rd? ve ?iddetli bat? r?zg?r? ate?li nefesiyle gelerek onlar? do?uya, g?ne?in do?du?u Krisa’ya kadar g?t?rd?. Ard?ndan Phoebus Apollon bir y?ld?z gibi denizden ??kt? ve zaferinin ihti?am? g?ky?z?ne ula?t?. Aceleyle tap?na??na girdi ve sunakta ebedi ate?i yakt?. Parlak oklar? her yana ya?d?, ta ki b?t?n Krisa onun y?ld?r?mlar?n?n alaz?yla dolana dek. B?ylece herkesi korku sard? ve kad?nlar?n ???l?klar? s?cak g??e y?kseldi. Ard?ndan bir kalp at?m? kadar k?sa bir s?rede yeniden gemiye d?nd?. Bu kez t?m g?zelli?iyle bir insan formundayd? ve alt?n rengi bukleleri geni? omuzlar?na d???yordu. K?y?dan Girit gemisindekilere seslendi. “Kimsiniz siz yabanc?lar? Gitti?i her yere deh?eti ve ac?y? g?t?ren h?rs?zlar, haydutlar olarak m? geldiniz? Neden geminizde oyalan?yorsunuz da karaya ??km?yorsunuz? ??phesiz hepiniz, b?y?k denizleri a?anlar?n gemileri karaya yana??nca sevinmesi ve gelip karadaki insanlarla kutlama yapmas? gerekti?ini biliyorsunuz.” Phoebus Apollon bunlar? s?yledi ve Giritlilerin lideri cesaretini toplayarak cevap verdi: “Ey yabanc?, senin bir fani olmad???n a??k. O muhte?em kahramanlardan ya da ?l?ms?z tanr?lardan birisin. Bize bu ?lkenin ve ?zerinde ya?ayan insanlar?n adlar?n? s?yle. Bizim niyetimiz buraya gelmek de?ildi, Pylos’ta mallar?m?z? takas etmek i?in Minos’tan yelken a?t?k ama tanr?lardan biri, bizi irademiz d???nda buraya getirdi.” Kudretli Apollon s?z? ald? ve onlara ??yle dedi: “Girit topraklar?ndaki Knossos’ta ya?ayan yabanc?lar, eski memleketinize, kar?lar?n?za ve ?ocuklar?n?za d?nmeyi akl?n?za getirmeyin. Burada, tap?na??m? koruyup kollayacaks?n?z ve b?t?n insanlar taraf?ndan onurland?r?lacaks?n?z. ??nk? ben Zeus’un o?luyum ve ad?m Phoebus Apollon. O b?y?k denizi a?arak sizi buraya getiren benim. Hilek?rl?kla ya da ?fkeyle de?il. Bundan sonra b?y?k bir g?c?n?z ve g?rkeminiz olabilir, ?l?ms?z tanr?lar?n tavsiyelerini dinleyip onlar?n isteklerini insanlara iletebilirsiniz. O halde hemen dediklerimi yap?n: Yelkenlerinizi indirin ve geminizi k?y?ya yana?t?r?n. Sonra mallar?n?z? getirip kumsalda bir sunak yap?n, bir ate? yak?n. Beyaz arpay? adak olarak sunun. Sizi buraya bir yunus ?eklinde getirdi?im i?in Delphi tanr?s? olarak tap?n?n bana. Sonra can?n?z?n istedi?ince ekmek yiyip ?arap i?in. Ondan sonra da benimle kutsal mek?n?ma, tap?na??m? koruyaca??n?z yere gelin.” Denizciler Phoebus’un s?zlerine itaat etti. Beyaz arpay? adak olarak sunup deniz kenar?nda yiyip i?tiler. Sonra gitmek i?in haz?rland?lar ve Apollon onlara yol g?sterdi. Arp? elindeydi, ho? bir m?zik ?al?yordu. ?yle ki daha ?nce hi?bir faninin kula??, b?yle bir m?zik duymam??t?. Zafer ?ark?s? s?ylemeye ba?lad?lar, ??nk? kalplerine yeni bir g?? ?fleniyordu ilerledik?e. Art?k ne ?ektikleri g??l?kleri ne de ac?lar?n? d???n?yorlard?. Yorulmayan ayaklar?yla Parnassos’un u?urumlar?na varana dek t?rmand?lar tepeyi. Phoebus onlara orada ya?amalar?n? s?yledi. Giritlilerin lideri s?z ald? ve cesaretle konu?tu: “Ey kral?m, bizi evlerimizden uza?a, yabanc? bir ?lkeye getirdin. Burada yeme?i nereden bulaca??z? Bu ??plak kayalarda hi?bir ekin yeti?mez, g?z?m?z?n g?rebildi?i yerde hi?bir ye?illik yok. B?t?n arazi ?ss?z ve ?orak.” Ama Zeus’un o?lu g?l?msedi ve ??yle dedi: “Ah, aptal insanlar, ne ?abuk s?k?l?yor can?n?z. ?ste?iniz buysa ?aba ve zahmetten ba?ka hi?bir ?ey kazanmayacaks?n?z. Ama beni dinleyin ve s?zlerime kafa yorun. Elinizi uzat?p her g?n bol bol adak kesin; o kurbanlar, insano?lunun d?rt bir yandan benim arzumu ??renip korku saatinde yard?m dilemek i?in h?zla buraya geldi?ini g?r?nce, ak?n ak?n size gelecekler. Siz yaln?zca tap?na??m? iyi koruyun ve ellerinizi temiz, kalbinizi saf tutun. Bu anla?maya uyarsan?z, kimse ihti?am?n?z? alamaz sizden. Ama e?er yalan s?yler, k?t?l?k yaparsan?z, suna??ma gelen insanlar?n can?n? yakar ve onlar? yoldan ??kar?rsan?z, o zaman yerinize ba?ka insanlar gelir ve siz de s?zlerime itaat etmedi?iniz i?in sonsuza dek d??lan?rs?n?z.” Niobe ve Leto Uzun zaman ?nce, k???k bir ada olan Delos’ta Niobe ad?nda bir kad?n ya?ard?. Bir s?r? o?lu ve bir s?r? k?z? vard?. Kad?n hepsiyle gurur duyar, Delos adas?nda ve hatta b?t?n d?nyada onunkilerden daha g?zel ?ocuklar olmad???n? d???n?rd?. ?ocuklar o kayal?k adan?n tepelerinde ve vadilerinde hoplaya z?playa ko?tururken herkes onlara bakar ve “B?t?n d?nyada Leydi Niobe’nin ?ocuklar? gibisi yok,” derdi. Niobe bunlar? duyduk?a ?yle memnun oldu ki kar??s?na ??kan herkese o?ullar?n?n ve k?zlar?n?n ne kadar g??l? ve g?zel oldu?unu anlatarak b?b?rlenmeye ba?lad?. Bu Delos adas?nda bir de Leydi Leto diye biri ya?ard?. Onun yaln?zca iki ?ocu?u vard? ve adlar? Artemis ile Phoebus Apollon’du. Onlar da ger?ekten g??l? ve g?zel ?ocuklard?. Leydi Niobe ne vakit onlar? g?rse, kendi ?ocuklar?n?n daha g?zel oldu?unu d???nmeye ?al???r fakat yine de hayat?nda Artemis ve Apollon kadar muhte?em varl?klar g?rmedi?ini hissetmekten alamazd? kendini. G?n?n birinde Leydi Leto ve Leydi Niobe bir aradayd? ve ?ocuklar? ?nlerinde oynuyordu. Phoebus Apollon ?nce alt?ndan arp?n? ?ald?, ard?ndan alt?n yay?yla hedefi hi? ?a??rmayan oklar?n? att?. Ama Niobe ne Apollon’un yay?ndan ne de sada??ndaki oklar?ndan s?z a?t? ve Leydi Leto’ya ?ocuklar?n?n g?zelli?ini ?verek b?b?rlenmeye ba?lad?. “Yedi o?luma ve yedi k?z?ma bak da ne kadar g??l? ve g?zel olduklar?n? g?r Leto. Apollon ve Artemis de g?zel, biliyorum ama yine de benim ?ocuklar?m daha g?zel. Hem senin yaln?zca iki ?ocu?un var. Benimse yedi o?lum ve yedi k?z?m.” Niobe b?yle b?b?rlenip durdu ve Leto’yu k?zd?raca??n? akl?na bile getirmedi. Leto, Niobe ile ?ocuklar? gidene kadar hi?bir ?ey s?ylemedi. Sonra Apollon’u ?a??rd? ve ona dedi ki, “Leydi Niobe’yi sevmiyorum ve senden ona hi?bir ?ocu?un benimkilerden daha g??l? ya da daha g?zel olamayaca??n? g?stermeni istiyorum.” Phoebus Apollon’un gen?, g?zel y?z? ?fkeyle karard? ve g?zleri yanan alevlere benzedi. Hi?bir ?ey s?ylemeden alt?n yay?n? eline ald? ve sada??ndan bir ok ?ekti. Sonra yay? kald?rd? ve iyice gerilene kadar g??s?ne do?ru ?ekti. Ard?ndan da oku serbest b?rakt?. Ok dosdo?ru hedefine gitti ve Leydi Niobe’nin o?ullar?ndan biri ?ld?. Apollon yay?na h?zla bir ok daha gerdi. Sonra bir tane daha, bir tane daha ve bir tane daha. Ta ki Niobe’nin b?t?n o?ullar? ve k?zlar? bir bir ?l?p tepenin yamac?na y???lana dek devam etti. Apollon daha sonra Niobe’ye seslendi ve “Hadi ?imdi de gidip g?zel ?ocuklar?nla b?b?rlen,” dedi. Her ?ey o kadar h?zl? oldu ki Niobe bunun bir r?ya olmad???na g?? ikna oldu. Daha az ?nce yan? ba??nda mutlu ve sapasa?lam g?rm?? oldu?u ?ocuklar?n?n, b?t?n o?ullar?n?n ve k?zlar?n?n gitti?ine bir t?rl? inanamad?. Ama orada, yerde kaskat? ve hareketsiz yat?yorlard?. G?zleri, sanki uykuya dalm?? gibi kapal?yd? ve y?zleri mutlu bir tebess?mle donup kalm??t?. Bu da onlar? her zamankinden daha g?zel g?steriyordu. Niobe tek tek hepsinin ba??na gidip buz kesmi? ellerine dokundu ve solgun yanaklar?n? ?pt?. Phoebus Apollon’un oklar?n?n onlar? ?ld?rd???n? b?ylece idrak etti. Sonra ?ocuklar?n?n yak?n?ndaki bir ta??n ?zerine oturdu. Ayn? ?l? ?ocuklar? gibi kaskat? dururken g?z?nden s?z?len ya?lar yanaklar?ndan a?a?? akmaya ba?lad?. Ne ba??n? kald?r?p masmavi g??e bakt? ne de elini kolunu k?p?rdatt?. O so?uk ta??n ?zerinde, ta? gibi so?uyana dek hareketsizce oturup g?zya?? d?kt?. Kalbi art?k durana dek g?zya?lar? akmaya, bedeni gittik?e so?umaya devam etti ve sonunda Leydi Niobe ?ld?. Ama h?l? orada oturmu? a?larken g?r?l?yordu, zira o b?y?k ac?s? onu ta?a d?nd?rm??t?. O ta??n yak?n?na ne zaman bir insan gelse, “Bak?n, ?urada ta?a d?n??m?? Leydi Niobe oturuyor. S?rekli, hi?bir ?ocu?un onlardan daha g?zel olamayaca??n? s?yleyerek ?ocuklar?yla ?v?nd??? i?in Phoebus Apollon, b?t?n ?ocuklar?n? ?ld?rd?.” ?ok zaman sonra, ta? iyice eskiyip yosunlarla kapland???nda bile insanlar Leydi Niobe’nin ?eklini g?rd?klerini d???n?yordu, ??nk? yak?ndan bak?ld???nda bir kad?na hi? benzemeyen ta?, belirli bir mesafeden bak?l?nca orada oturmu? Phoebus Apollon’un ?ld?rd??? g?zel ?ocuklar?n?n yas?n? tutan Niobe’yi and?r?yordu. Daphne G?zeller g?zeli Daphne, ?ocuklu?unun en mutlu g?nlerini Peneios nehrinin Olimpos’un zirvesinden denize do?ru akt??? Tempe vadisinde ge?irdi. Sabah?n serinli?inde, do?an g?ne?in ilk ???klar?n? selamlamak i?in sarp kayal?klara t?rman?rd?. Apollon, ate?li atlar?n? g?ky?z?nde s?rerken arabas?n?n bat?daki da?lar?n ard?ndan bat???n? izlerdi. Tepelerde ve vadilerde bahar r?zg?r? gibi ?zg?r ve hafif, gezinir dururdu. Etraftaki di?er gen? k?zlar a?ktan bahsedip dururken Daphne erkeklerin sesine pek kulak vermezdi. Oysa ?o?u erkek, onu kendine e? yapmak istiyordu. G?n?n birinde Daphne, Ossa’n?n yama?lar?nda sabah?n ilk ???lt?s? alt?nda dururken ?n?nde ihti?aml? bir suret belirdi. Yeni do?mu? g?ne?in ???nlar?n?n alt?n rengi par?lt?s? adam?n y?z?ne vurdu ve Daphne, Phoebus Apollon’u tan?d?. Apollon h?zla ona do?ru ko?arak “Buldum seni Sabah?n ?ocu?u,” dedi. “Herkesten saklanabilirsin ama benden ka?amazs?n. Uzun zamand?r seni ar?yordum, art?k benim olacaks?n.” Ama Daphne’nin y?re?i cesaretle dolu ve g??l?yd?. ?fkeden yanaklar? k?zard?, g?zleri ate? sa?t?. “Ben ne a?k bilirim ne de esaret. Derelerin ve tepelerin aras?nda ?zg?rce ya?ar?m. ?zg?rl???m? kimseye verecek de?ilim,” dedi. Bunun ?zerine Apollon’un y?z? ?fkeyle karard?. Gen? k?z? yakalamak i?in yakla?t? ama k?z r?zg?r gibi h?zla ka?t?. Daphne’nin ayaklar? tepelerde ve vadilerde, u?urum kenarlar?nda ve nehirde, havada s?z?len sonbahar yapraklar? gibi usulca gezindi. Ancak Phoebus Apollon gitgide yakla??rken k?z da g??ten d??meye ba?lad?. Sonunda kollar?n? uzatt? ve Leydi Demeter’den yard?m diledi. Ama Demeter onun yard?m?na gelmedi. Daphne’nin ba?? d?n?yor, zay?fl?ktan eli aya?? titriyordu. Thessaly d?zl?klerinde ak?p giden geni? bir ?rma??n k?y?s?na vard???nda Phoebus’un nefesini ensesinde hissediyordu, adam elbisesine uzanm??t?. Daphne tam o esnada “Peneios baba, evlad?n? kabul et!” diye ??lg?nca hayk?rd? ve ?rma?a atlad?. Irma??n sular? usulca ?rtt? ?st?n?. Daphne gitti ve Apollon b?yle ?zg?r bir gen? k?z?n pe?ine d??ecek denli ??ld?rd??? i?in yas tuttu. “Aptall???mla kendimi cezaland?rd?m,” dedi. “Sabah?n ???klar? al?nd? g?nden. ?imdi yolculu?umun sonuna dek yaln?z ilerlemeliyim.” Ard?ndan tek bir s?z?yle, Daphne’nin kendini suya att??? k?y?da bir defne a?ac? belirdi. Kal?n, k?melenmi? yapraklar? olan bu ye?il bitki, onun ad?n? sonsuza dek ta??yacakt?. Kyrene Hypseus’un tepeden t?rna?a silahl? k?z? Kyrene, Teselya’n?n vadilerinde ve tepelerinde bir geyik gibi ?zg?rce dola??rd?. ?lkenin b?t?n k?zlar? aras?nda onun g?zelli?iyle yar??abilecek kimse yoktu. Kollar?n?n g?c? ve ayaklar?n?n h?z? konusunda da kimse yan?na yakla?amazd?. Ne dokuma tezg?h?na el s?rerdi ne de i?neye. Evlerde yap?lan c?mb??lerle, ziyafetlerle ilgilenmezdi. Onun sofralar? ye?il ?imlerin ?zerinde, a?a? dallar?n?n alt?nda kurulurdu. M?zra?? ve han?eriyle ?ay?rdaki hayvanlar?n ?zerine korkusuzca gider ve hatta onlar? inlerinde bulurdu. Bir g?n Peneios’un r?zg?rl? k?y?lar?nda gezinirken a?a?lar?n aras?ndan bir aslan atlad? ?n?ne. Kyrene’nin ne m?zra?? ne de han?eri elindeydi ama y?re?inde korkudan eser yoktu. Hayvan sonunda yorgunluktan bitap d??erek ayaklar?n?n dibine y???lana kadar bo?u?tu onunla. O s?rada t?m olan biteni izleyen biri vard?. Phoebus Apollon, gen? kad?n?n ?fkeli aslanla m?cadelesini izledi ve hemen, gen?li?inde onu e?iten insan kafal? bilge at?n? ?a??rd?. “Gel buraya,” dedi. “O karanl?k ma?arandan ??k ve bir kez daha bilgeli?ini sun bana, ??nk? bir soru soraca??m sana. ?uradaki gen? k?za ve aya??n?n dibinde yatan hayvana bak ve s?yle bana bu k?z nereden gelir ve ad? nedir? Sen bilgesin. O kim ve bu ?ss?z vadilerde nas?l korkusuzca, yaralanmadan dola?abiliyor? Kur yap?larak kazan?labilir mi kalbi, s?yle bana.” ?nsan kafal? at, kararl?l?kla Phoebus’un y?z?ne bakt? ve cevap verirken destekler gibi g?l?msedi. “A?k?n zindan?n? a?mak i?in gizli anahtarlar vard?r. Ama neden bana k?z?n ad?n? ve ?rk?n? soruyorsun? Sen de?il misin her ?eyin ve insano?lunun gitti?i her yolun sonunu bilen? Baharda a?an yapraklar?n say?s?n?, r?zg?r?n nehir ya da deniz k?y?s?na s?r?kledi?i kum tanelerini bilirsin sen. Ama madem bilgelikte sana dengim, o halde dinle s?zlerimi. K?za ?oktan birileri kur yapt? ve onu kazand?. Oysa sen onu karanl?k denizden gelinin olarak ge?irip uzak Libya topraklar?ndaki alt?ndan saraylara g?t?receksin. Orada, yery?z?nde yeti?en her meyvenin bulundu?u bereketli bir evi olacak. O?lun Aristaios orada do?acak ve dudaklar?nda ?anl? Horai’nin bitki ?zleri ve tanr?lar?n leziz yemeklerinin tad? olacak. B?ylece fanilerin yazg?s?n? payla?mayacak.” Phoebus Apollon g?l?mseyerek cevap verdi. “Do?rusu ?n?n? hak ediyorsun, ??nk? bilgelikte sana denk kimse yok. Ben de ?imdi gidip Kyrene’yi, onun ad?yla an?lacak topraklara g?t?rece?im. ?leride onun ?ocuklar? b?y?k ve kudretli ?ehirler in?a edecekler oraya. G??leri ve bilgelikleriyle adlar? t?m d?nyaya yay?lacak.” Kyrene b?ylece Libya topraklar?na geldi ve o?lu Aristaios do?du. Hermes, bebe?i ?anl? Horai’ye g?t?rd? ve Horai de ona sonsuz ya?am bah?etti. O?lan u?suz bucaks?z Libya d?zl?klerinde ya?ad?, kalabal?klara kat?ld? ve yery?z?n?n en zengin hasad?n? yapt?. Ar?lar en tatl? ballar?n?, gemiler en yumu?ak y?nlerini getirdiler ona. M?s?r tarlalar? onun i?in firesiz hasat verdi. Elinin de?di?i ?z?mlerin hi?biri ??r?medi, onun otlaklar?nda beslenen s?r?lere hastal?k u?ramad?. Onun topraklar?nda ya?ayanlar dedi ki; “Kavga ve sava? insano?luna b?yle arma?anlar sunmaz. O y?zden bar?? i?inde ya?ayal?m.” Hermes Uzun zaman ?nce, sabah?n erken saatlerinde, Kyllenian tepesindeki bir ma?arada, Zeus ve Maia’n?n o?lu Hermes do?du. Fani analar?n ?ocuklar? gibi huzur i?inde uyurken, kunda??n?n kuma?? usulcac?k nefesiyle hafif hafif oynuyordu. Ama G?ne? Tanr?s?, ate?ten arabas?n? daha g???n yar?s?na kadar bile s?rmemi?ken, bebek kutsal be?i?inden kalkt? ve karanl?k ma?aradan d??ar? ad?m att?. E?i?in ?n?ndeki ?imlerde tembel tembel yeme?ini yiyen bir tosba?a vard?. ?ocuk onu g?r?nce ne?eyle g?ld?. “Ah, ne ?ans ama!” dedi. “O parlak alacal? kabu?unla nereden geliyorsun b?yle? Art?k benimsin, seni ma?arama g?t?rmeliyim. Bir ?at? alt?nda olmak, d??ar?da olmaktan iyidir. Her ne kadar canl?yken faydal? olsan da ?ld???nde tatl? tatl? ?ark? s?yleyece?ini bilmek seni rahatlatacakt?r.” B?ylece ?ocuk Hermes, hazinesini iki koluyla kald?rd? ve ma?araya ta??d?. Orada eline demir bir ?ubuk ge?irdi ve kaplumba?an?n can?n? ald?. G?z a??p kapayana kadar kabu?unda delikler a?t? ve onlar? sazdan kam??larla doldurdu. Ard?ndan kabu?un ?zerine bir par?a ?k?z derisi gerdi ve koyun ba??rsa??ndan yedi teli gererek lirini yapmay? bitirdi. ?zerine bir yayla vurunca havaya tatl? bir m?zik dalgas? yay?ld?. Gen? erkeklerin ve k?zlar?n k?y ??lenlerinde ?ald?klar? ne?eli ?ark?lara benziyordu ?ocuk Hermes’in ?ark?s?. Zeus ile Maia’n?n a?k?n? ve tanr?lar?n kudretli soyundan d?nyaya geli?ini anlat?rken Hermes’in g?zleri kurnazca parl?yordu. Su perisinin, annesinin par?lt?l? evinde g?rd?klerini ?ark?larla anlatmaya devam etti. Ama bu s?rada, o ?ark? s?ylerken zihni ba?ka ?eylerle me?guld?. ?ark?s? bitince Hermes ma?aras?ndan geceye s?z?len bir h?rs?z gibi ??k?p hilek?r i?ine koyuldu. G?ne? Tanr?s?, arabas?yla g???n yoku?unu h?zla inerken ve atlar?n? okyanus ak?nt?s?na do?ru a??r a??r s?rerken, Hermes, Pieria’n?n g?lgeli tepeliklerine, tanr?lar?n hayvanlar?n?n beslendi?i geni? otlaklara geldi. Orada s?r?den elli hayvan? ald? ve Kyllenian tepesine g?t?rmeye haz?rland?. Ama ?n?nde u?suz bucaks?z kum ??lleri uzan?yordu. S?r?n?n izleri h?rs?zl???n? ele vermesin diye, hayvanlar? e?ri b??r? yollardan dola?t?rd? ve sonunda Hermes’in onlar? ?ald??? yere gidiyormu? gibi g?r?nd?ler. Kendi ayak izlerinin de onu ele vermemesi i?in ?ok ?zen g?sterdi. ?zerindeki yapraklarla birlikte k?vr?lm?? ?lg?n ve mersin dallar?ndan kendine alelacele bir sandalet yapt? ve Pieria’dan h?zla uzakla?t?. Onu tek bir ki?i g?rd?. Onch?tos’un g?ne?li d?zl?klerindeki ?z?m ba??nda ?al??an ihtiyar bir adam. Hermes hemen yan?na gidip, “?htiyar, bu k?kler meyveye durdu?unda bir s?r? ?arab?n olacak. Bu arada b?z?lm?? omuzlar?n?n ?zerindeki ba??n ak?ll? olsun ve gere?inden fazlas?n? hat?rlamas?n,” dedi adama. Karanl?k tepelerin ?zerinde, derin vadilerin i?inde, ?i?ekli d?zl?kler boyunca h?zla ilerleyen ?ocuk Hermes, s?r?s?n? ?n?ne katm??t?. Gece parlad? ve s?nd?; ay, g?kteki saat kulesine t?rmand? ve Hermes, sabah?n ilk ???klar?yla b?y?k Alpheian nehrinin k?y?lar?na vard?. Orada s?r?s? otlaklarda beslendi. O da odun toplad?, iki ?ubu?unu birbirine s?rterek insano?ullar?n?n ya?ad??? yery?z?nde parlayan ilk alevi tutu?turdu. Duman g?ky?z?ne ula??p alt?ndaki alev ?iddetle ?at?rdarken Hermes s?r?s?nden iki hayvan getirdi, onlar? s?rt?st? yat?r?p ikisinin de can?n? ald?. Derilerini sert bir kayan?n ?zerine koydu, etlerini kesip on iki par?aya ay?rd?. B?ylece Hermes, insano?ullar?n?n ?l?ms?z tanr?lara sunaca?? adaklar? d?zenleme hakk?n? kazand?. Ama a?l?ktan midesi kaz?nsa da a?z?na ne bir par?a et ne de ya? s?rd?. Kemikleri ate?te yakt?ktan sonra ?lg?n a?ac?ndan sandaletlerini de Alpheios’un h?zl? ak?nt?s?na att?. Ard?ndan ate?i s?nd?rd? ve k?lleri t?m kudretiyle ?i?nedi, ta ki solgun ay g?ky?z?nde yeniden y?kselene kadar. Sonra Kyllenian'a do?ru h?zla yol ald?. Ne bir tanr? ne de bir insan g?rd? onu ilerlerken. K?pekler bile havlamad?. Sabah?n ilk ???klar?yla annesinin ma?aras?na vard? ve bir yaz esintisi gibi usulca anahtar deli?inden i?eri girdi. K???k ayaklar? ta? zeminde hi? ses ??karmadan be?i?ine ula?ana dek ilerledi. Be?i?ine var?p uzand?. Sol elini bir bebek gibi ?ar?aflar?n aras?nda oynat?rken sa? eliyle ?ar?aflar?n alt?ndaki kaplumba?a-lirini tutuyordu. Ama ne kadar kurnaz olursa olsun annesini kand?ramad?. Annesi, Hermes’in be?i?ine geldi ve “Gecenin karanl???nda nerelerde dola?t?n?” dedi. “Hilek?r ?ocuk, seni bu yaramazl?klar?n mahvedecek. Leto’nun o?lu birazdan gelip seni g?t?recek, kolay kolay kurtulamayaca??n zincirlere vuracak. ?ekil g?z?m?n ?n?nden zavall? ?ocuk, kutsal tanr?lar? endi?elendirmek, insano?luna bela olmak i?in do?mu?sun!” Hermes nazik?e, “Anne,” dedi, “benimle neden fani bir bebekmi?im, her ?eyden korkan, ufac?k bir ka? ?at??a a?layacak bir zavall?ym???m gibi konu?uyorsun? ?kimiz i?in de neyin iyi oldu?unu biliyorum. Neden burada, bu virane ma?arada kalal?m ki? Kalbimizi ne?elendirecek ne bir arma?an ne de bir ??len var burada. Ben kalmayaca??m. Tanr?larla ziyafet ?ekmek, i?inde u?uldayan r?zg?rlar?n esti?i bir ma?arada ya?amaktan daha g?zel. Apollon’a kar?? ?ans?m? deneyece?im, ??nk? onunla denk oldu?umu d???n?yorum. E?er o bana katlanmazsa ve babam Zeus davam? sahiplenmezse, kendi ba??ma ne yapabilece?ime bakaca??m. Pytho’daki tap?na??na gidip oradaki ayakl?klar? ve kazanlar?, demir aletleri ve par?lt?l? k?yafetleri ?alaca??m. Olimpos’ta sayg?nl?k kazanamasam da hi? de?ilse h?rs?zlar?n prensi olabilirim.” Onlar b?yle konu?urken Eos, okyanusun derinlerindeki ak?nt?n?n i?inde do?ruldu ve yumu?ak ????? g?ky?z?nde parlad?. Apollon aceleyle Onchestos’a ve Poseidon’un kutsal korusuna gitti. ?htiyar adam ba??nda ?al???yordu. Phoebus aceleyle ona do?ru ilerledi ve “Ba?c? dostum, Pieria’dan ineklerimi bulmaya geldim. ??lerinden ellisi ka??r?ld? ve onlar? koruyan d?rt k?pekle bo?a b?rak?ld? geriye. S?yle bana ihtiyar, yoldan ineklerle birlikte ge?en birini g?rd?n m??” diye sordu. Ama ihtiyar adam, g?rm?? olabileceklerinin hepsini s?ylemenin zor oldu?unu s?yledi. “Bu yoldan pek ?ok yolcu ge?er, kimi k?t? niyetlidir, kimi iyi. Hepsini hat?rlayamam. Tek bildi?im, d?n g?ne?in do?umundan bat?m?na dek ba??m? ?apalad?m ve san?r?m bir s?r?yle birlikte ge?en bir ?ocuk g?rd?m ama emin de?ilim. Bir bebekti ve elinde bir asa tutuyordu. Tuhaf bir ?ekilde yolun bir o taraf?na bir bu taraf?na ge?erek y?r?yordu.” Phoebus’un daha fazlas?n? duymaya ihtiyac? yoktu, zira art?k, ona bu fenal??? yapan?n Zeus’un yeni do?mu? o?lu oldu?unu biliyordu. Mor bir pusa sar?narak h?zla g?zel Pylos’a gitti ve s?r?n?n izini buldu. “Ah Zeus!” diye hayk?rd?. “Bu ger?ekten de bir mucize. S?r?n?n ayak izlerini g?rd?m ama sanki hayvanlar ?iri?otu[5 - Cennetteki ?l?ms?z ?i?ek. (?.n.)] ?ay?r?na gidiyor gibiydi, daha ?tesine de?il. Erkek ya da kad?n, kurt, ay? ya da aslan… Hi?birine ait tek bir iz g?rmedim. Sadece orada burada tuhaf bir canavar?n ayak izleri vard?, yolun iki taraf?na rasgele basarak iz b?rakm??.” Bunun ard?ndan h?zla Kyllenian'?n a?a?l? tepelerine do?ru ilerledi ve Maia’n?n ma?aras?n?n e?i?ine dikildi. Tam kar??da ?ocuk Hermes, korku i?inde be?i?indeki ?ar?aflar?n alt?na girmi?ti ve yeni do?mu? bir bebek gibi uyuyordu. Phoebus g?zlerini ?srarla ma?aran?n i?inde gezdirdi ve tamamen tanr?lar?n yiyecek ve i?ecekleriyle dolu, ?? gizli kap? a?t?. Aralar?nda ayn? zamanda alt?n, g?m?? ve k?yafet de vard? ama hi?birinde inek yoktu. Phoebus sonunda g?zlerini ?ocu?un ?zerine ?evirdi ve “Sahtek?r bebek, ineklerim nerede? E?er hemen s?ylemezsen aram?zda bir sava? ??kacak ve seni kasvetli Tartaros’a[6 - Yeralt?nda, cehennemin en derin yerlerinde bulunan, Zeus’un kendine isyan edenleri att??? yer. (?.n.)], ne baban?n ne de annenin seni geri getirebilece?i, h?km?n?n yaln?zca insanlar?n hayaletlerine ge?ece?i o karanl?k diyara yollar?m,” dedi. “Ah,” dedi Hermes, “bunlar korkun? s?zler ger?ekten de. Ama neden benimle b?yle konu?uyorsun ve ineklerini burada ar?yorsun? Onlar? ne g?rd?m ne de duydum ben. Kimse onlardan bahsetmedi bana. Nerede olduklar?n? s?yleyemem ve e?er onlar? bulma kar??l???nda bir ?d?l vaat edildiyse alamam. Benim i?im de?il bu. Uyumaktan, emmekten ve be?i?imin ?ar?aflar?yla oynamaktan, ?l?k suda y?kanmaktan ba?ka ne umurumda olur ki? Dostum, b?yle aptalca bir dala?may? kimse duymasa iyi olur. ?l?ms?z tanr?lar, k???k bir bebe?in be?i?inden ??k?p ineklerin pe?inde ko?mas? fikrine g?lerler. Daha d?n do?dum. Ayaklar?m yumu?ac?k, yerse ?ok sert. Ama seni rahatlatacaksa, babam?n ba?? ?zerine yemin ederim ki (bak, olduk?a b?y?k bir yemin bu) bu i?i ben yapmad?m, ineklerini ?alan? da g?rmedim. Hatta inek nedir, onu bile bilmem.” Konu?urken sinsi sinsi bir o yana bir bu yana bak?yor, g?zlerini kurnazca k?rp??t?r?yordu. Sanki Phoebus’un s?zc?kleri onu ?ok e?lendirmi? gibi uzun, yumu?ak bir ?sl?k sesi ??kard?. “Pek?l? dostum,” dedi Phoebus Apollon g?l?mseyerek, “anl?yorum ki bir?ok eve gireceksin ve pe?inden gelenler olacak ve s???r eti d??k?nl???n bir?ok ?oban? a?latacak. Ama o be?ikten in, yoksa bu son uykun olur. Sana vaat edebilece?im tek ?eref bu, sonsuza dek h?rs?zlar?n prensi olarak an?lmak.” Phoebus daha fazla yaygara koparmadan bebe?i kollar?na ald? ama Hermes ?yle b?y?k bir g??le hap??rd? ki adam?n elinden d??t?. Phoebus ona ciddiyetle, “Bu, ineklerimi bulaca??m?n i?aretidir: yolu g?ster bana o halde,” dedi. Hermes b?y?k bir korkuyla do?ruldu ve be?i?indeki ?ar?aflar? iki kula??na bast?rarak “Zalim tanr?, ne yapacaks?n bana? O inekler y?z?nden beni neden kayg?land?r?yorsun? Yery?z?nde hi? inek g?rmedim ben. Onlar? ben ?almad?m. ?nekleri ?alan? da g?rmedim. ?nek dedi?in de her neyse… ?simlerinden ba?ka hi?bir ?ey bilmiyorum. Ama dur, aram?zdaki tart??mada karar? Zeus vermeli.” B?ylece ikisi, kendi ama?lar? do?rultusunda konu?up durdular ve ak?llar? daha da kar??t?, ??nk? Phoebus yaln?zca ineklerinin nerede oldu?unu ??renmek istiyor, Hermes ise onu kand?rmaya u?ra??yordu. H?zla ve as?k bir suratla, bebek ?nde Phoebus arkada yola d??t?ler ve Olimpos’un tepesine, kudretli Zeus’un evine vard?lar. Zeus yarg? taht?nda oturmu?tu ve t?m ?l?ms?z tanr?lar etraf?ndayd?. Onlar?n ?n?nde, tam ortada Phoebus ile ?ocuk Hermes duruyordu. Zeus, “Bug?nk? av?ndan iyi bir ganimet getirmi?sin Phoebus. Bir g?nl?k bir bebek,” dedi. “Tanr?lar?n kar??s?na ??karmak i?in g?zel bir arma?an.” “Baba,” dedi Apollon aceleyle. “Tek ya?mac?n?n ben olmad???m? g?sterecek bir hik?ye anlataca??m. Yorucu bir arama sonunda bu bebe?i Kyllenian tepesindeki ma?arada buldum ve bu ?ocuk daha ?nce ne tanr?lar ne insanlar aras?nda g?r?lm?? t?rden bir h?rs?z. D?n ak?am ?ay?rdan s?r?m? ?ald? ve hayvanlar? do?ruca Pylos’a, g?r?lt?l? denizin k?y?s?na g?t?rd?. B?rakt??? izler tanr?lar? da insanlar? da hayrete d???r?r. ?neklerin ayak izleri sanki otlaklar?mdan uzakla??yormu? gibi de?il de otla?a do?ru gidiyorlarm?? gibi. Onun ayak izleriyse s?zle anlat?lacak gibi de?il. Sanki ne aya??yla ne eliyle y?r?m??. Sanki me?e dallar? bir anda y?r?meye ba?lam??. Kumlu topra??n ?zerinde b?yleydi, sonra, kumlar bitince hi? iz kalmad?. Ama ihtiyar bir adam ?ocu?u, Pylos yolunda hayvanlar? y?r?t?rken g?rm??. Orada s?r?y? serbest b?rakm?? ve annesinin evine gidip koca bir k?l y???n?n?n i?indeki ufac?k bir k?v?lc?m gibi be?i?ine k?vr?lm??. ?yle ki bir kartal bile g??l?kle se?ebilir onu. Onu h?rs?zl?kla su?lad???mda k?stah?a ink?r etti ve bana inekleri g?rmedi?ini, onlardan bahsedildi?ini dahi duymad???n?, onlar? bulana bir ?d?l verilse bile onu alamayaca??n? s?yledi.” Phoebus’un s?zleri b?ylece bitti ve bebek Hermes, Zeus’a, t?m tanr?lar?n efendisine sayg?lar?n? sunduktan sonra, “Zeus Baba,” dedi. “Sana do?ruyu s?yleyece?im, ??nk? ben ?ok d?r?st biriyim ve nas?l yalan s?ylenece?ini bilmem. Bu sabah, g?ne? hen?z do?arken Phoebus annemin ma?aras?na geldi. ?neklerini ar?yordu. Yan?nda hi?bir tan?k getirmemi?ti. Beni itirafta bulunmaya zorlad?, Tartaros zindanlar?na atmakla tehdit etti. Kendisi ilk yeti?kinli?in t?m g?c?ne sahipken ben, onun da bildi?i gibi, hen?z d?n do?dum ve hen?z bir s?r?y? ya?malayacak durumda de?ilim. ?nan bana, evlad?na duydu?un sevgiyle inan, bu bahsedilen inekleri eve getirmedim ya da annemin e?i?inden ge?irmedim. Ger?ek budur. Dahas?, H?lios ve di?er tanr?lar?n huzurunda seni sevdi?ime ve Phoebus’a sayg? duydu?uma da yemin ederim. Su?suz oldu?umu biliyorsun, istersen onun i?in de yemin ederim. Ama o ne kadar g??l? olursa olsun, g?n?n birinde bu nezaketsizli?inin intikam?n? alaca??m Phoebus’tan. Sen de g??s?z?n yan?nda ol.” Hermes de g?zlerini k?rp??t?rarak ve k?yafetlerini omuzlar?nda tutarak b?yle konu?tu. Zeus, bebe?in kurnazl???na y?ksek sesle g?ld? ve Phoebus’la ?ocu?un arkada? olmalar?n? s?yledi. Ard?ndan ba??n? e?ip Hermes’e s?r?y? nereye saklad???n? g?stermesini emretti. ?ocuk ona itaat etti, ??nk? bu i?areti g?rmezden gelip de hayatta kalamazd? kimse. H?zla Pylos’a, geni? Alpheios nehrine gittiler. Hermes k?vr?mlar?n aras?ndan s?r?y? getirdi. Ama tam oradan ayr?l?rken Apollon kayalara as?lm?? derileri fark etti ve Hermes’e, “Daha bir g?nl?k bir ?ocukken iki ine?in derisini y?zmeyi nas?l ba?ard?n, seni kurnaz al?ak? ?leride edinece?in kudretten korkar?m ve seni canl? b?rakamam,” dedi. ?ocu?u tekrar yakalad? ve s???t dallar?yla ba?lad?. Ama ?ocuk hepsini bedeninden kolayl?kla y?rt?p att?. Phoebus hayrete d??t?. Hermes bo? yere saklanacak bir yer arad?. Kaplumba?a-lirini d???n?nce b?y?k bir korkuya kap?ld?. Yay?yla tellere dokundu ve ?ark?, her zamankinden y?ksek ve tatl? bir sesle g??? doldurdu. ?l?ms?z tanr?lar?n ve karanl?k d?nyan?n, yery?z?n?n nas?l kuruldu?unun ve her bir tanr?n?n kendi paylar?n?n nas?l verildi?inin ?ark?s?n? s?yledi. Ta ki Apollon b?y?k bir arzuyla dolana kadar. Sonunda yeniden Hermes’le konu?an Apollon, “S?r? ya?mac?s?, kurnaz ??k???t??, ?ark?n s?r?den elli ba?a bedel. Anla?mazl???m?z? yava? yava? ??zece?iz,” dedi. “Bu arada s?yle bana, bu muhte?em ?ark? yetene?i seninle mi do?du yoksa herhangi bir tanr?dan ya da faniden mi ald?n bu yetene?i? Olimpos’taki ?l?ms?zlerin hi?birinden b?yle melodiler duymad?m. Seni duyanlar, diledikleri ister ne?e ister a?k ister uyku olsun, hemen elde ederler. G?c?n ?ok b?y?k, ?n?n de b?y?k olacak. Ben de k?z?lc?k sopan ?zerine yemin ediyorum ki onurunun kar??s?nda durmayacak ya da seni herhangi bir ?ekilde aldatmayaca??m.” Hermes bunun ?zerine, “Becerimi senden esirgeyecek de?ilim Leto’nun o?lu, ??nk? tek iste?im senin dostlu?un,” dedi. “Hem senin Zeus’tan ald???n yetenekler de ?ok b?y?k. Onun zihnini biliyorsun, iradesini ilan edebilir ve ileride ?l?ms?z tanr?lar ya da fanileri nelerin bekledi?ini ortaya ??karabilirsin. Bu bilginin bende olmas?n? isterdim. Ama benim ?ark? s?yleme g?c?m, bug?nden itibaren senin olacak. Lirimi al. Endi?eleri yat??t?ran, kederli anlar?n ya da ziyafetlerin tatl? e?lik?isidir o. Onun dilini ??renenlere her ?eyi tatl?l?kla s?yler ve ruhu ?zen ya da endi?elendiren t?m d???nceleri al?p g?t?r?r. Ona dokunan ama nas?l konu?turaca??n? bilemeyenlere sa?mal?k gibi gelecek, belirsiz inleyi?ler ??karacakt?r. Ama sen, bilgelikle do?dun, o y?zden lirim senindir. Haydi ?imdi s?r?y? birlikte besleyelim ve bizim bak?m?m?zla geli?ip ?o?als?nlar. Art?k k?zmak i?in bir sebep yok.” Bebek bunlar? s?yledikten sonra lirini uzatt? ve Phoebus Apollon da liri ald?. O da kar??l???nda ?ocuk Hermes’e par?lt?l? bir kam?? vererek s?r?lerinin ba??na ge?irdi. Ard?ndan lirin tellerine dokunarak g??? tatl? bir m?zikle doldurdu. Birlikte Olimpos’a d?nd?ler. Zeus, Apollon’un gazab?n?n ge?ip gitti?ini g?r?nce i?tenlikle sevindi. Ama Phoebus, Hermes’in kurnazl???ndan korktu. “Zaman? gelince hem arp?m? hem de yay?m? ?almandan, insanlar aras?ndaki onurumu yok etmenden korkuyorum,” dedi. “Hemen ?imdi Styx’in karanl?k sular? ?zerine bana bir yanl?? yapmayaca??na yemin et.” Hermes bunun ?zerine ba??n? e?di ve Apollon’dan hi?bir zaman hi?bir ?ey ?almayaca??na, onun kutsal taht?na asla el uzatmayaca??na yemin etti. Phoebus da t?m ?l?ms?z tanr?lar?n huzurunda Hermes’i herkesten ?ok sevece?ine yemin etti. “Bu sevgiden dolay?,” dedi, “bir s?z verece?im. Alt?n de?ne?im seni koruyacak ve Zeus’un bana tanr?lar?n ya da insanlar?n t?m iyi ve k?t? davran??lar?yla ilgili s?ylediklerini sana ??retecek. Ama sende olmas?n? istedi?in o daha b?y?k bilgi senin olmayacak, ??nk? o Zeus’un zihninde gizlidir ve kimseye s?ylemeyece?ime dair b?y?k bir yemin ettim. Ama bana do?ru alametlerle gelen birini asla kand?rmam. Yanl?? kehanetlerle gelip tap?na??mdan bilgi soranlara ise ak?ls?zl?klar?na g?re yan?t verilecek, adaklar? ise do?ruca hazineme gidecek. Ayr?ca, Maia’n?n o?lu, uzaklardaki Parnassos u?urumlar?nda, bana uzun zaman ?nce gelecek zamanlara dair gizli ?eyler ??reten kanatl? Thriai[7 - Parnassos da??nda Apollon’u b?y?ten ve ?ak?l ta?lar?ndan fal bakarak gelece?e dair bilgiler veren ?? periye verilen ad. (?.n.)] ya?ar. Bu ?? karde?e git ve onlar? s?na. E?er konu?madan ?nce bal pete?i yerlerse, sana do?ru cevaplar vereceklerdir. Ama tatl? yiyecekleri yoksa, onlara gelenleri yoldan ??karman?n yolunu ararlar. Sana bu tavsiyeyi veriyorum i?te; onlar?n pe?inden giderken temkinli ol ve s?r?lerine h?kimiyet kur. Koca yery?z?nde beslenen t?m canl?lara da. Fani insanlar?n ruhlar?n? Hades’in karanl?k krall???na g?t?ren rehber ol.” Hermes, b?ylece Apollon’un sevgisinden emin oldu ve ?l?ms?z tanr?larla ?l?ml? insanlar aras?nda bir yer edindi. Yine de insano?ullar? ondan pek bir ?ey kazanmad?, ??nk? geceler boyu hilebazl???yla onlar? k?zd?rd?. Demeter’in Kederi Mutlu ada Sicilya’da, Enna arazilerinde g?zeller g?zeli Persephone, onunla birlikte ya?ayan k?zlarla oynuyordu. Leydi Demeter’in k?z?yd? ve annesi gibi Persephone de herkes taraf?ndan sevilirdi. ??nk? Demeter herkese kar?? iyi ve nazikti ve kimse Persephone’den daha nazik ve ne?eli olamazd?. O ve arkada?lar? bah?elerden ?i?ek toplar, u?u?an uzun sa?lar?na ta? yaparlard?. Etraflar?nda k?me k?me biten g?lleri, lilyumlar? ve s?mb?lleri topluyorlard? ki Persephone ileride muhte?em bir ?i?ek g?rd???n? sand?. ?i?e?i almak i?in ko?abildi?i kadar h?zl? ko?tu. Tek bir saptan y?z ba? tomurcuklanm?? g?zel bir nergisti bu bitki. ?i?eklerinden yay?lan koku, yukar?daki koca g?ky?z?n?, d?nyay? ve etraf?ndaki denizi bile sevindiriyordu. Persephone bu ihti?aml? arma?an? almak i?in hevesle elini uzatt???nda yer birden ikiye ayr?ld? ve o daha ka?amadan k?m?r karas? d?rt at taraf?ndan ?ekilen bir at arabas? belirdi kar??s?nda. Araban?n i?inde karanl?k, ciddi y?zl? bir adam vard?. Hi? g?lmezmi?, hi? mutlu olmazm?? gibi g?r?n?yordu. Bir anda arabas?ndan uzand? ve Persephone’yi elinden kavrad??? gibi yan?ndaki koltu?a oturttu. Ard?ndan kam??s?yla atlara dokundu ve atlar, arabay? derin yar?ktan i?eri ta??d?lar. Yery?z? ?stlerine kapand?. Persephone’yle oynayan k?zlar, g?zel nergisin yeti?ti?i yere geldiler ama arkada?lar?n? hi?bir yerde bulamad?lar. “??te, koparmak i?in alelacele ko?tu?u ?i?ek burada ve etrafta saklanabilece?i hi?bir yer yok,” dediler. Yine de uzun bir s?re Enna tarlalar?nda onu aray?p durdular. Sonunda ak?am ??kt? ve k?zlar Leydi Demeter’e Persephone’nin ba??na ne geldi?ini bilmediklerini s?ylemeye gittiler. ?ocu?unun kayboldu?unu ??renince Demeter’in duydu?u keder korkun?tu. Omuzlar?na koyu renk bir urba ge?irdi, yanan bir me?aleyi kapt??? gibi Persephone’yi aramak i?in yerin ve denizin ?zerinde dola?maya ba?lad?. Ama kimse k?z?n?n nereye gitti?ini bilmiyordu. Aradan on g?n ge?mi?ti ki Demeter, Hekate’yle kar??la?t? ve ona k?z?n? sordu. Hekate, “Biri onu yakalarken hayk?rd???n? duydum ama g?zlerimle g?rmedim, o y?zden nereye gitti?ini bilmiyorum,” dedi. Demeter bunun ?zerine Helios’a gitti ve “Ah, Helios, bana ?ocu?umdan haber ver,” dedi. “Parlak g?ne?in i?inde otururken yery?z?ndeki her ?eyi g?r?rs?n sen.” Helios, Demeter’e “Bu b?y?k kederin beni ?z?yor, sana do?ruyu s?yleyece?im. Persephone’yi ka??ran Hades’tir. Yery?z?n?n alt?ndaki karanl?k ve kasvetli ?lkesinde onu e? yapacak kendine,” dedi. Demeter’in ?fkesi, kederinden de korkun?tu. Bundan b?yle Zeus’un Teselya tepesindeki saray?nda kalmayacakt?, ??nk? Hades’in Persephone’yi ka??rmas?na g?z yuman oydu. Demeter, Olimpos’tan indi ve uzun bir yolculuk yaparak g?ne? lacivert tepelerin ard?ndaki alt?n kadehine do?ru al?al?rken Eleusis’e vard?. Orada bir p?nar?n ba??na oturdu. Ye?il ?imenlerden ??kan su, temiz bir havuzun i?ine d?k?l?yordu ve havuzun ?zerine zeytin a?a?lar?n?n dallar? yay?lm??t?. Tam o s?rada Eleusis kral? Keleos’un k?zlar? su almak i?in ba?lar?nda testilerle p?nara geldi. Demeter’in y?z?n? g?r?r g?rmez ne b?y?k bir keder ta??d???n? anlad?lar. Onunla kibarca konu?tular ve yard?m etmek i?in bir ?ey yap?p yapamayacaklar?n? sordular. Demeter onlara kaybetti?i k?z?n? arad???n? anlat?nca k?zlar, “Gelin, bizimle ya?ay?n. Babam?z ve annemiz size istedi?iniz her ?eyi verir, kederinizi yat??t?rmak i?in ne gerekirse yaparlar,” dedi. Demeter b?ylece Keleos’un evine gitti ve bir y?l boyunca orada kald?. T?m bu s?re boyunca Keleos’un k?zlar? ona kar?? ?ok nazik ve kibar davransalar da Demeter, Persephone i?in yas tutup a?lamaya devam etti. Ne kahkaha at?yor ne de g?l?ms?yordu. O b?y?k kederi y?z?nden biriyle konu?tu?u da nadirdi. Yery?z? ve yery?z?nde yeti?en ?eyler bile Demeter’in kederine ortak oluyor, yas tutuyordu. A?a?larda meyve yoktu, tarlalarda m?s?r yeti?miyor, bah?elerde ?i?ek tomurcuklanm?yordu. Zeus, Teselya tepesinden a?a??ya bak?nca, e?er Demeter’in ?fkesini ve kederini yat??t?ramazsa her ?eyin ?lece?ini g?rd?. Hermes’i yeralt?na, karanl?k ve ha?in Kral Hades’in yan?na g?nderdi. Annesi Demeter’i g?rebilmesi i?in Persephone’yi yollamas?n? s?yledi. Ancak Hades, Persephone’yi g?ndermeden ?nce ona yemesi i?in bir nar verdi, ??nk? kar?s?n?n ondan uzakta kalmas?n? istemiyordu ve bu nar tanelerinden birinin bile tad?na bakarsa geri d?nmek zorunda olaca??n? biliyordu. Ard?ndan b?y?k araba, saray kap?s?n?n ?n?ne getirildi ve Hermes k?m?r karas? atlara kam??s?yla dokundu. R?zg?r gibi h?zla yola koyuldular ve Eleusis’e geldiler. Hermes, Persephone’yi b?rakt? ve k?m?r karas? atlar, arabay? yeniden Kral Hades’in karanl?k yurduna ta??d?. Hermes, Persephone’yi b?rakt???nda g?ne? bat?yordu. Persephone p?nar?n ba??na yakla?t???nda uzun, siyah urbal? birinin orada oturdu?unu g?rd? ve bunun evlad? i?in h?l? a?lay?p yas tutan annesi oldu?unu anlad?. Demeter, k?z?n?n elbisesinin h???rt?lar?n? duyunca ba??n? kald?rd?. Persephone kar??s?nda duruyordu. K?z?n? ba?r?na bast???nda Demeter’in sevinci ?yle b?y?kt? ki, kederini de ac?s?n? da g?lgede b?rakt?. Persephone’yi tekrar tekrar kollar?na ald? ve ba??na neler geldi?ini sordu. Sonra da “Bana d?nd?n ya, seni bir daha asla b?rakmam. Hades, evlad?m? al?p o korkun? krall???nda ya?atamayacak,” dedi. Ama Persephone, “?yle olmayabilir anne,” dedi. “Hep seninle kalamam. ??nk? Hermes seni g?rmem i?in beni buraya getirmeden ?nce Hades bana bir nar verdi ve ben o nar?n tanelerinden birka??n? yedim. O taneleri tatt?ktan sonra, aradan alt? ay ge?ti?inde ona d?nmek zorunday?m. Hem asl?nda gitmekten korkmuyorum da. Hades hi? g?lm?yor, g?l?msemiyor bile, saray?ndaki her ?ey karanl?k ve kasvetli ama o, bana kar?? ?ok nazik. Onun e?i oldu?umdan beri neredeyse mutlu oldu?unu d???n?yorum. Ama ?z?lme anne, ??nk? her y?l alt? ayl???na gelip seninle kalaca??ma s?z verdi. Di?er alt? ay? ise onunla yerin alt?ndaki ?lkesinde ge?irmeliyim.” Demeter, k?z? Persephone’yi g?rd??? i?in rahatlam??t?. Toprak ve toprakta yeti?en her ?ey de onun ?fkesinin ve kederinin ge?ti?ini hissetti. A?a?lar bir kez daha meyve verdi, bah?elerdeki ?i?ekler a?t? ve alt?n rengi m?s?rlar yumu?ak yaz esintisiyle deniz gibi dalgalanmaya ba?lad?. Alt? ay b?yle mutlulukla ge?ip gitti ve Hermes, Persephone’yi karanl?k ?lkeye g?t?rmek i?in k?m?r karas? atlarla geri geldi. Persephone, annesine, “?ok a?lama. E?i oldu?um kasvetli kral bana kar?? o kadar iyi ki mutsuz olmam imk?ns?z. Hem alt? ay sonra beni yeniden sana g?nderecek,” dedi. Yine de Persephone ne zaman Hades’e d?nse, Demeter k?z?n?n arkada?lar?yla oynayan ne?eli bir k?z ?ocu?u oldu?u ve Enna’n?n g?zel ?ay?rlar?ndan reng?renk ?i?ekler toplad??? o g?zel g?nleri d???nd?. Endymion’un Uykusu G?ne?in bat?da kaybolmaya ba?lad??? g?zel bir ak?am, Selene, Meander nehri k?y?lar?nda dola??yor ve o g?ne dek g?rd??? yerler i?inde bu tatl? ?rma??n akt??? sessiz vadiden daha g?zel bir yer olmad???n? d???n?yordu. Sa? taraf?nda, iki yan? a?a?lar ve ?i?eklerle kapl? bir tepe y?kseliyordu. Karaa?a?lara tutunmu? ba?lar?n mor ?z?mleri, koyu renk yapraklar aras?nda parl?yordu. Selene oradan ge?en birka? insana tepenin ad?n? sordu. Latmos tepesi dendi?ini s?ylediler ona. Selene yoluna devam etti. Ak?am ?????nda, dallar? tepesinde sallanan uzun a?a?lar?n alt?ndan ge?erek sonunda zirveye ula?t? ve a?a??da uzanan vadiye bakt?. Selene hayrete d??m??t?, ??nk? daha ?nce r?yas?nda bile b?yle g?zel bir ?ey g?rmemi?ti. Meander diyar?dan daha g?zel hi?bir yer olmayaca??n? d???n?yordu ama ?imdi kar??s?nda kayalardan, ta?lardan ve o u?ultulu nehrin parlak sular?ndan ?ok daha g?zel bir ?ey vard?. Dibinde, batan g?ne?in ?????nda g?m?? gibi parlayan bir g?l bulunan k???k bir vadiydi buras?. E?imli k?y?lar?n hepsi birbirinden g?zel a?a?larla kapl?yd? ve a?a?lar?n uzun dallar? suyun ?zerine d???yordu. Ne r?zg?r yapraklardan birini k?p?rdat?yordu ne de bir ku? u?uyordu g?kte. Yaln?zca g?l?n ?zerinde tembelce s?z?len b?y?k bir yusuf?uk ve g?m??i sularda yar? uyuklar halde uzanm?? bir ku?u vard?. Bir yanda, vadinin en g?zel k??esinde mermerden bir tap?nak vard?. S?tunlar? kar gibi parl?yordu. G?le inen mermer basamaklar?n ?zerinde palmiyelerin dallar? sallan?yordu ve her tarafta ?bek ?bek g?zel ?i?ekler vard?. Onlar?n aras?nda ise yosunlar, e?relti otlar? ve ye?il sarma??klar vard?. Beyaz nergis ve mor lale, siyah s?mb?l ve nar?i?e?i rengi g?l vard?. Ne var ki tap?na??n mermer basamaklar?nda uzanm?? vaziyette uyuyan bir adam, t?m a?a?lar?n ve ?i?eklerin g?zelli?ini geride b?rak?yordu. F?rt?nalar?n hi? u?ramad???, kara ya?mur bulutlar?n?n da??n etraf?n? hi? sarmad??? bu sessiz vadide ya?ayan Endymion’du bu adam. Ak?am saatinde orada ?yle hareketsizce yat?yordu. Selene ilk ba?ta g?rd??? adam?n ya?ad???na pek ihtimal vermedi. ??nk? ?deta mermerden yap?lm?? gibi hareketsizdi. Selene adama bakarken hayretle derin bir nefes ald?. Sonra usulca vadiye do?ru inerek Endymion’un uyudu?u basamaklara yakla?t?. G?ne? art?k tepenin ard?na ?ekilmi?ti ve ak?am?n yo?un par?lt?s?, g?m??i g?l?n par?lt?s?n? alt?n rengine boyuyordu. Endymion uyand? ve Selene’nin yan?nda durdu?unu g?rd?. Selene, “D?nyay? geziyorum, burada kalamam. Benimle gel, sana daha b?y?k g?ller, buradan ?ok daha g?rkemli vadiler g?stereyim,” dedi. Ama Endymion, “Leydim, gidemem. Bundan daha b?y?k g?ller, buradan ?ok daha g?rkemli vadiler olabilir ama ben f?rt?nalar?n u?ramad??? ve g?ky?z?n?n hi?bir zaman bulutlarla kararmad??? bu sessiz sakin yeri seviyorum. Bu uyuyan a?a?lar?n serin g?lgesini, uzun karaa?a?lar?n alt?nda biten mersinleri ve g?lleri, g?n?n s?cak saatlerinde ku?ular?n dinlendi?i ve yusuf?uklar?n ye?il ve alt?n rengi kanatlar?n? g?ne?e do?ru a?t?klar? bu sular? b?rak?p gitmemi isteme benden,” diye yan?tlad? onu. Selene birka? kez sorusunu yinelediyse de Endymion g?zel evini b?rakmad?. Sonunda Selene, “Daha fazla kalamam ama e?er benimle birlikte gelmeyeceksen bu mermer basamaklarda uyuyacak ve bir daha asla uyanamayacaks?n,” dedi. B?ylece Selene, adam? orada b?rak?p gitti. Endymion da derin bir uykuya dald? ve elleri iki yan?na d??t?. Ak?am esintisi palmiye a?a?lar?n?n koca yapraklar?n? usulca k?p?rdat?rken ve zambaklar ba?lar?n? so?uk suya do?ru e?erken tap?na??n basamaklar?nda k?p?rdamadan uzand?. Durgun ve mesut gece boyunca orada yatt? ve g?ne? denizin ?zerinden do?up da k?zg?n atlar?yla g?ky?z?nde y?kseldi?inde de yatmaya devam etti. Bu g?zel vadide bir t?ls?m vard? art?k. Esintileri her zamankinden daha zarif, g?l? her zamankinden daha durgun k?lan bir t?ls?m. Ye?il yusuf?uk Endymion’un yak?nlar?nda tembelce s?z?l?yor, adam?n onlar? beslemeye gelip gelmeyece?ini anlamaya ?al???yordu. Ama Endymion derin ve r?yas?z uykusunda hi? k?p?rdamadan duruyordu. Haftalar, aylar ve y?llar boyunca gece g?nd?z orada ?ylece yatt?. G?ne? denizin derinliklerine g?m?l?rken Selene bir?ok kez gelip Latmian tepesinde durdu. Sark?k palmiye a?a?lar?n?n alt?nda ?ylece yatan Endymion’u izledi ve ??yle dedi: “Evinden ayr?lmad??? i?in onu cezaland?rd?m. Endymion art?k sonsuza dek Latmos topraklar?nda uyuyacak.” Phaethon Helios, Hephaistos’un m?thi? becerisiyle onun i?in yapt??? alt?ndan evin i?inde, o?lu Phaethon’dan daha g?zel hi?bir ?ey g?rm?yordu. ?ocu?un annesi Klymene’ye hi?bir ?l?ml? ?ocu?un g?zellikte onunla denk olamayaca??n? s?yledi. Phaethon da duydu bunlar?. Kalbi k?t?c?l bir kibirle doldu. Helios’un taht?n?n kar??s?na dikildi ve “G?z kama?t?r?c? ?????n i?inde ya?ayan babam, benim senin o?lun oldu?umu s?yl?yorlar ama ismim ve g?rkemim olmaks?z?n senin evinde ya?ad???m s?rece nereden bilebilirim bunu? Bana ?yle bir ni?an ver ki insanlar senin o?lun oldu?umu anlas?n,” dedi. Helios bunun ?zerine ona herhangi bir ?ey istemesini s?yledi ve iste?ini yerine getirece?ine yemin etti. Phaethon, “Bir g?n boyunca araban? g?ky?z?nde ben s?rece?im. Horai’ye s?yle, Eos titrek ???klar?n? g??e yayd???nda atlar? haz?rlas?n benim i?in,” dedi. Ancak Helios’un kalbi korkuyla doluydu ve s?zlerini geri almas? i?in g?zya?lar? i?inde yalvard? o?luna. “Ah, Phaethon, Klymene’nin ?anl? o?lu, t?m o g?zelli?ine ra?men yine de bir fanisin. Helios’un atlar?ysa yery?z?nden bir efendiye itaat etmezler asla.” Ama Phaethon, onun s?zlerine kulak asmad? ve atlara bakan Horai’nin evine do?ru h?zla yola ??kt?. “Benim i?in,” dedi, “Helios’un arabas?n? haz?rla, zira bug?n babam yerine ben gezece?im g???n tepesinde.” Sar? sa?l? Eos, zay?f ?????n? solgun g?ky?z?ne yay?yor ve Lampetie, Helios’un hayvanlar?n? g?rkemli otlaklar?na g?t?r?yordu. Tam o s?rada Horai atlar? getirdi ve ate?li arabaya ba?lad?. Phaethon hevesle ellerini uzatarak dizginleri kavrad? ve atlar mavi g?ky?z?ne do?ru h?zla harekete ge?ti. Phaethon’un kalbi korkuyla doldu ve dizginleri tutan elleri titremeye ba?lad?. Hayvanlar iyice yabanile?erek ??lg?n bir h?za ula?t? ve en sonunda Hespera[8 - Orijinal metinde “Hesperian land” olarak ge?iyor. Mitolojide ak?am y?ld?z?n?n ki?ile?tirilmi? hali olarak Hesperos ve Hesperis olarak ge?en s?zc?kler, Yunanca “ak?am” manas?na gelen “Hespera” s?zc???nden t?remi?. (?.n.)] diyar?na giden yola girdiler. Yol boyunca s?k s?k dalarak yery?z?n?n geni? d?zl?klerine yakla?t?lar. Kavurucu alevler gitgide b?y?rken a?a?lar kuruyan ba?lar?n? e?di, tepelerin kenar?ndaki ye?il ?imler p?rs?d?, ?amurlu yataklar?nda akan nehirler yok oldu ve kudretli tepelerin gizli derinliklerinden duman ve ate?le birlikte siyah bir bu?u y?kseldi. T?m diyarlardaki insanlar?n kimi yan?p k?l olmu? kimi de a??zlar? a??k, iki b?kl?m yatarak ?l?m? bekliyordu. Sar? g?ky?z?ne bak?yorlard? ama bulutlar?n geldi?i yoktu. Nehirleri ve p?narlar? arad?lar ama yataklar?ndaki b?t?n sular kaynay?p gitmi?ti. Gencinden ihtiyar?na herkes ?l?m uykusuna dalmak i?in ??lg?nl???n merkezinde ?ylece yat?yordu. Helios’un atlar? ate?li gezilerini h?zla s?rd?r?rken Zeus, Teselya’daki tepesinden a?a?? bakt? ve Phaethon babas?n?n arabas?ndan indirilmezse yery?z?ndeki b?t?n canl?lar?n ?lece?ini g?rd?. B?ylece s?cak g?ky?z?nden kaybolan bulutlar?n yas?n? tutan kudretli g?k g?r?lt?leri duyuldu ve ?im?ekler Phaethon’un ?zerine do?ru ?akarak onu yanan g?ky?z?nden a?a??ya, ye?il denizin sular? alt?na g?md?. Ancak k?z karde?leri, yak???kl? Phaethon’un ?l?m?ne ?yle kederle a?lad?lar ki Hesperos’un k?zlar? deniz kenar?na onun i?in bir mezar yapt?. B?ylece b?t?n insanlar Helios’un o?lunun ad?n? hat?rlayacak ve “Phaethon babas?n?n arabas?ndan d??t? ama g?rkemini kaybetmedi, ??nk? kalbi b?y?k ?eyler i?in at?yordu,” diyeceklerdi. Briareos Olimpos’un koridorlar?nda bir kavga vard?, ??nk? Zeus eski tanr?lar? yenmi? ve babas? Kronos’un taht?na oturmu?tu. Elinde y?ld?r?mlar? tutuyordu; aya??n?n dibinde ?im?ekler uyukluyordu. Etraf?ndaki b?t?n tanr?lar, onun kudretinden titriyordu. Hepsine zorlu g?revler vermi? ve sert s?zler s?ylemi?ti. Yery?z?nde ve engin denizlerde ya?ayan tanr?lar? sert bir bi?imde y?netmeyi d???n?yordu. Hermes b?t?n g?n onun isteklerini yerine getirmekten bitap d??m??t?, ??nk? Zeus herkese ayn? ?ekilde y?kleniyordu ve bir zamanlar kendisinin de zay?f ve g??s?z oldu?unu unutuyordu. Derken yery?z?ndeki ve denizdeki tanr?lar bir araya toplanarak gizlice f?s?lda?maya ba?lad?lar. Karanl?k sular?n h?kimi Poseidon ate?li bir ?fkeyle konu?tu: “Kulak verin bana, Hera ve Athena. Zeus’a kar?? ayaklanal?m ve ona b?t?n g?c?n sahibi olmad???n? g?sterelim. Yeni krall???n? nas?l y?netti?ini, babas? Kronos’a kar?? verdi?i sava?ta ona etti?imiz yard?mlar? unuttu?unu, en kudretli dostlar?n? bile rahats?z etti?ini g?rs?n. Ate?i fanilere vererek onlar? so?uktan donmaktan ve a?l?ktan kurtaran Prometheus’u Kafkas da?lar?na zincirledi. E?er Titan’? ba?lamak i?in k???lm?yorsa, gazab?yla seni de cezaland?racakt?r Leydi Hera.” Athena dedi ki: “Zeus, akl?n? yitirdi ve art?k yapt??? her ?ey hileli ve hatal?. Onu hemen durdural?m ki yer ve g?k, sava? ve karga?ayla dolup ta?mas?n.” B?ylece hepsi, Zeus’un tiranl???na daha fazla boyun e?memek i?in yemin ettiler ve Hephaistos onlar?n iste?iyle, g?zleri uykuya yenik d??m??ken Zeus’u ba?lamak i?in g??l? zincirler d?vd?. Ama mercan ma?aras?ndaki sular?n alt?nda oturan Thetis, Poseidon ve Athena’n?n konu?mas?n? duydu. Denizin ?zerindeki beyaz sis gibi y?kseldi ve Zeus’un taht? ?n?nde diz ??kt?. Ard?ndan kollar?n? Zeus’un dizlerine sard? ve “Ey Zeus,” dedi. “Tanr?lar kudretin kar??s?nda titriyor ama o sert s?zlerinden ho?lanm?yorlar. Akl?n?n ba??ndan gitti?ini, yapt???n her ?eyin hileli ve hatal? oldu?unu s?yl?yorlar. Kulak ver bana Zeus! Hephaistos zinciri d?vd?. Leydi Hera ve denizlerin efendisi Poseidon, bir de saf Athena, g?zlerin uykuya yenik d??t???nde seni ba?lamaya yemin ettiler. Bana izin ver de gidip Briareos’u ?a??ray?m, y?z eliyle yard?ma gelsin. O senin yan?na oturdu?unda Hera ve Poseidon’un gazab?ndan korkmana gerek kalmaz. Tehlike ge?tikten sonra nezaket ve adaletle h?kmetmen gerekti?ini de unutma, ??nk? ger?ekle ve a?kla sava?anlar?n kar??s?nda hi?bir g?? dayanamaz. Sana yard?m edenleri unutma ve Kafkas kayal?klar?ndaki Prometheus’a yapt???n gibi ?d?llendirme onlar?. Zaman? geldi?inde ben de ?imdi babas?n?n Peleus’taki evinde ya?ayan ?ocu?um Akhilleus i?in bir iyilik isteyebilirim senden. O zaman geldi?inde, ge?mi?te seni Hephaistos’un zincirlerinden nas?l kurtard???m gelsin akl?na.” Bunun ?zerine Zeus kibarca konu?maya ba?lad? ve “Acele et Thetis ve kudretli Briareos’u buraya getir ki y?z eliyle beni korusun. S?yledi?in s?zlerden de korkma, ??nk? Zeus iyi tavsiyeleri ge?i?tirmez. Tanr?lar art?k sert ve kaba s?zlerimden dolay? nefret etmeyecekler benden,” dedi. Thetis, Zeus’a yard?m etmesi i?in yery?z?n?n en derinlerinden Briareos’u ?a??rd?. Onun devasa g?r?nt?s? Olimpos’un salonlar?nda belirdi ve tanr?lar, o t?m g?c?n? g?stererek Zeus’un yan?nda otururken tir tir titrediler. Zeus, “Dinleyin beni, Leydi Hera, Poseidon ve Athena,” dedi. “D???ncelerinizi de beni yapt???m k?t?l?kler y?z?nden ba?lamaya niyetlendi?inizi de biliyorum. Ama korkmay?n. Bundan sonra yaln?zca dediklerimi yap?n. Zeus’un sert ve zalim bir efendi oldu?unu s?ylemek i?in hi?bir nedeniniz olmayacak bundan sonra.” Semele Kral Kadmos’un k?z? Semele, b?t?n Boeotia diyar?nda g?zelli?iyle bilinirdi. Zeus, babas?n?n Thebes’teki evinde onu g?rd???nde gen? k?z? sevdi ve bu da Hera’n?n ?fkesini uyand?rd?. Hera, k?z? ?ld?rmenin bir yolunu aramaya ba?lad?. Zeus’un birka? kez Olimpos’tan ??karak Kadmos’un k?z?n? g?rmeye gitti?ini biliyordu. Bir keresinde bak?c?s? Beroe’ye, Semele’ye gidip onu kand?rarak mahvetmesini s?yledi. Beroe gidip Semele’ye hileli s?zler s?yledi ve ona Olimpos’un g?rkeminden bahsetti. “Orada Zeus ya?ar,” dedi. “Karanl?k bulutlar?n yukar?s?nda. G?k g?r?lt?s? onun taht?nda g?rler, ?im?ekler orada ?akar. Krali?e Hera’y? g?rmeye giderken ate?ten atlar? ta??r onu ve g?ne?, onun g?ky?z?nde etraf?na yayd??? karanl??? ayd?nlat?r.” Beroe, i?i bitince oradan h?zla uzakla?t?. Semele duydu?u ?eyleri d???n?p durdu ve Zeus tekrar geldi?inde ona, “Neden bana hep sakin ve kibarca geliyorsun? Seni bana kar?? kibar ve hassas g?rmek ho?uma gidiyor ama ayn? zamanda kudretini de g?rmek istiyorum. Bir kez olsun Krali?e Hera’ya gitti?in gibi gel bana da,” dedi. Zeus bunun ?zerine, “Ah, Semele, ne istedi?ini bilmiyorsun. Krali?e Hera ???k tanr?lar?n?n soyundan ve damarlar?nda ?l?ms?zlerin kan? dola??yor. Ama sen fani bir adam?n k?z?s?n. ?im?eklerim kar??s?nda g?zlerin k?r olur, alevlerim seni yakar,” diye cevap verdi. Ama Semele ald?r?? etmedi buna. “Ah Zeus, s?yledi?in kadar korkutucu olamaz. Yoksa ???k tanr?lar?n?n soyu bile g?rkemin kar??s?nda sinerdi. Hem uzun zaman ?nce senden istedi?im her ?eyi verece?ine s?z vermi?tin. Ben de senden t?m o g?rkeminle gelmeni istiyorum bana.” Zeus, k?z?n ?lece?ini bile bile, onun istedi?i ?ekilde gelmeye s?z verdi. ?ok ge?meden, k?z?n bir ba??na oturdu?u bir g?n, g?ky?z? aniden durgunla?t?. Semele hi?bir ses duymuyordu. ??ini b?y?k bir korku kaplad? ve ona kimsenin yard?m edemeyece?i bir yere g?t?r?ld???n? hissetti. O ?l?m durgunlu?unun i?inde bir anda ?fkeli ?im?ekler ?akmaya ba?lad? ve Zeus ona do?ru yakla??rken b?y?yen alevler bedenini yakt?. ?im?eklerin alevi ve g?k g?r?lt?leri aras?nda, Dionysos’u do?urdu. Semele uzun zaman yery?z?n?n alt?ndaki g?lgeler diyar?nda dola?t?. Ta ki Dionysos b?y?y?p ?arap ve ba? bozumu tanr?s? olana kadar. O zaman Dionysos a?a??, Hades’in krall???na gitti ve annesini karanl?k evinden ??kard?. Zeus ve di?er tanr?lar onu Thyone ad?yla Olimpos salonlar?na kabul etti. Dionysos Kadmos’un k?z? Semele, yery?z?n?n alt?nda, insan ruhlar?n?n dola?t??? o karanl?k diyarda yatarken, o?lu Dionysos t?m g?c? ve g?zelli?iyle Orchomenos’un ?i?ekli d?zl?klerinde serpilmi?ti. Ancak Leydi Hera’n?n anneye ve ?ocu?a duydu?u ?fke h?l? canl?yd?. Zeus’un alevli ?im?eklerinin ?ld?rd??? talihsiz kad?na kar?? hi? merhameti yoktu. Semele, Hades’in zindan?nda kaybetti?i a?k? i?in yas tutarken ?ocu?unun onu tanr?lar?n ??lenine g?t?rece?i g?ne dek bekledi. Ama Hera, ?ocuk i?in de zorlu bir tuzak, a??r bir tehlike haz?rl?yordu. Yery?z?nde ve denizde tuhaf ?eyler geldi Dionysos'un ba??na. Ama g??l? kollar? ve babas? Zeus’un sevgisi onu t?m tehlikelerden korudu. T?m yery?z?nde insanlar onun g?zelli?inden ve g?c?nden bahsediyor, Zeus’un g?rkemine bakmaya cesaret eden kad?n?n o?lu olmaya lay?k oldu?unu s?yl?yordu. Bir s?re sonra ?ocuk gen?li?ini ard?nda b?rakt? ve kalbinde t?m yery?z?n? dola?mak, insan ?ehirlerini ve ya?amlar?n? g?zlemleme arzusu belirdi. Dionysos b?ylece Orchomenos’tan ??k?p k?y? boyunca ilerledi ve dalgal? sular? izlemek i?in bir kayan?n ?zerinde durdu. Dalgalar?n o tatl? m?zi?i kulaklar?na de?dik?e i?ini yabani bir sevin? doldurdu. Siyah bukleleri omuzlar?na d?k?l?yor, mor k?yafeti yaz?n yumu?ak esintisinde dalgalan?yordu. Kar??s?ndaki mavi sularda tekneler par?lt?l? g?ne?in alt?nda ne?eyle dans ederek k?y?dan k?y?ya gidiyor, sava?ta ve bar??ta g?revlerini yerine getiriyordu. Bir tekne sahile yana?t?. Beyaz yelkeni aceleyle g?verteye indirildi ve tayfadan be? ki?i ??k?p tekneden k?y?ya do?ru ilerledi. Dionysos’un durdu?u kayan?n yan?na geldiler. “Bizimle gel,” dediler o kaba sesleriyle ve kasl? kollar?n? kavrad?lar. “Tiren’li denizciler her g?n senin gibi gen?lerle kar??la?maz.” Kaba hareketlerle onu tekneye s?r?klediler ve ba?lamak i?in haz?rland?lar. “Cesur ve g?zel bir gen?,” dediler. “Mallar?m?z? sat??a ??kard???m?zda al?c?s? hi? eksik olmayacak.” S???t dallar?yla ellerini ayaklar?n? s?ms?k? ba?lad?lar ama dallar, Dionysos’un ?zerinden sonbaharda d?k?len yapraklar gibi d?k?ld?. Yere otururken kar??s?na dikilmi? h?rs?zlara sakince bak?yordu ve y?z?nde umursamaz bir tebess?m vard?. Derken birden d?mencinin ba??ran sesi duyuldu. “Aptallar, ne yap?yorsunuz? Zeus’un gazab? sizi felakete s?r?kleyecek. Bu gen? adam fanilerden de?il. Bu g?zel beden kimbilir ?l?ms?z tanr?lar?n hangisinden ??kt?. A??k denize ??kt???m?zda ?l?mc?l bir f?rt?naya yakalanmak istemiyorsan?z onu sorunsuzca gemiden g?nderin gitsin.” Tayfalar kaba kahkahalar savururken reisleri dalga ge?er gibi, “Sen r?zg?r? kolla da ona g?re yelkenini a? bilge d?menci,” dedi. “Bizim i?imize kar??aca??na kendi i?ini yap. ?ocuk i?in de korkma. S???t dallar? zay?ft? sadece. Onlardan kurtulmu? olmas?na ?a?mamak gerek. O bizimle gelecek ve ??phesiz daha M?s?r’a, K?br?s’a ya da Hyperborean ?lkesine gelmeden bize kendi ad?n?, annesinin ve babas?n?n ad?n? s?yleyecek. Korkma, bir ganimet bulduk.” Yelken, dire?e ?ekildi ve gemi dalgalar?n aras?nda yol al?rken gururla ?i?ti. G?ne? h?l? suyun ?zerinde parl?yordu ve beyaz bulutlar g?ky?z?nde tembel tembel geziniyordu. Kudretli Dionysos, onu ka??ran haydutlar kar??s?nda alametleri ve mucizeleri g?stermeye ba?lad?. G?ky?z? bir ziyafet sofras?na d?nerken g?vertede k?rm?z? ?arap akmaya ve bir koku yay?lmaya ba?lad?. Yelken dire?i ve serenin ?zerinde asmalar belirdi ve her birinin dallar?nda siyah ?z?m salk?mlar? parlamaya ba?lad?. Sarma??klar, halatlar?n etraf?n? karmakar???k bir halde sard? ve k?rek u?lar?nda canl? ?elenkler, m?cevherli ta?lar gibi parlad?. ??te o an hepsinin ?zerine bir korku ??kt?. D?menciye d?n?p, “?abuk k?y?ya d?n, burada bizim i?in hi?bir umut yok!” diye hayk?rd?lar. Ama hemen ard?ndan daha da kudretli bir mucize ya?and?. G?ky?z?nde b?y?k bir g?r?lt? koptu. Tam kar??lar?nda a??k kahverengi bir aslan duruyordu ve hemen yan?nda ciddi, ?rk?t?c? bir ay? vard?. Ac?nas? k?leler gibi t?rsan Tiren’liler geminin k???na dolu?arak iyi d?mencinin etraf?na ??k?verdiler. Derken aslan s??rad? ve adamlar?n reisini yakalad?. Adamlar can ac?s?yla geminin di?er taraf?na s??rad?lar. Ama Dionysos’un g?c? h?l? pe?lerindeydi. Bir ses, “Nesiller boyu bu denizlerde yunus ?eklinde gezeceksiniz. A? k?pekbal?klar? denizde sizi kovalarken gece g?nd?z dinlenmek yok size,” derken bedenlerinin de?i?ti?ini hissettiler. Êîíåö îçíàêîìèòåëüíîãî ôðàãìåíòà. Òåêñò ïðåäîñòàâëåí ÎÎÎ «Ëèòðåñ». Ïðî÷èòàéòå ýòó êíèãó öåëèêîì, êóïèâ ïîëíóþ ëåãàëüíóþ âåðñèþ (https://www.litres.ru/chitat-onlayn/?art=69403231&lfrom=688855901) íà Ëèòðåñ. Áåçîïàñíî îïëàòèòü êíèãó ìîæíî áàíêîâñêîé êàðòîé Visa, MasterCard, Maestro, ñî ñ÷åòà ìîáèëüíîãî òåëåôîíà, ñ ïëàòåæíîãî òåðìèíàëà, â ñàëîíå ÌÒÑ èëè Ñâÿçíîé, ÷åðåç PayPal, WebMoney, ßíäåêñ.Äåíüãè, QIWI Êîøåëåê, áîíóñíûìè êàðòàìè èëè äðóãèì óäîáíûì Âàì ñïîñîáîì. notes 1 G?k?eada. (e.n.) 2 Limni. (e.n.) 3 Sak?z Adas?. (e.n.) 4 Hades’in h?kmetti?i ?l?ler diyar? ile ya?ayan d?nya aras?ndaki s?n?r? olu?turan nehir. (?.n.) 5 Cennetteki ?l?ms?z ?i?ek. (?.n.) 6 Yeralt?nda, cehennemin en derin yerlerinde bulunan, Zeus’un kendine isyan edenleri att??? yer. (?.n.) 7 Parnassos da??nda Apollon’u b?y?ten ve ?ak?l ta?lar?ndan fal bakarak gelece?e dair bilgiler veren ?? periye verilen ad. (?.n.) 8 Orijinal metinde “Hesperian land” olarak ge?iyor. Mitolojide ak?am y?ld?z?n?n ki?ile?tirilmi? hali olarak Hesperos ve Hesperis olarak ge?en s?zc?kler, Yunanca “ak?am” manas?na gelen “Hespera” s?zc???nden t?remi?. (?.n.)
Íàø ëèòåðàòóðíûé æóðíàë Ëó÷øåå ìåñòî äëÿ ðàçìåùåíèÿ ñâîèõ ïðîèçâåäåíèé ìîëîäûìè àâòîðàìè, ïîýòàìè; äëÿ ðåàëèçàöèè ñâîèõ òâîð÷åñêèõ èäåé è äëÿ òîãî, ÷òîáû âàøè ïðîèçâåäåíèÿ ñòàëè ïîïóëÿðíûìè è ÷èòàåìûìè. Åñëè âû, íåèçâåñòíûé ñîâðåìåííûé ïîýò èëè çàèíòåðåñîâàííûé ÷èòàòåëü - Âàñ æä¸ò íàø ëèòåðàòóðíûé æóðíàë.